217 Bin’i  aşkın  nüfusuyla  “CANLAR ŞEHRİ ERZİNCAN” küçük ve sakin bir Anadolu kentidir.Yakın tarihte iki büyük deprem görmüş olan il halk dilinde “Viran Şehir” adını almıştı. 1939 ve 1992 yıllarında yaşanan deprem sonrası bir çok ocak sönmüş,evler yıkılmış, Erzincan yerle bir olmuştur. Cefakar ve vefakar insanlarıyla şehri yeniden imar eden, zorlukların üstesinden gelen şehir:  tarihte bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Son yıllarda gelişen Erzincan artık sadece türkülerde viran şehir olarak kalmıştır. İntizarım sana sana şirin Erzincan türküsünü her duyduğumuzda geçmişi göz yaşlarıyla anarak şimdiki “Canlar Şehri Erzincan”a tebessüm ediyoruz.

Sekiz ilçeye sahip, bünyesinde “ANADOLU’DA  BİR DÜNYA ÜNİVERSİTESİ” barındıran  Erzincan’a kara ,hava ve demir yoluyla kolayca ulaşabilirsiniz.

Neden Erzincan’a gelmelisiniz; Bir çok tarihi ve doğa güzelliklerin iç içe olduğu Erzincan şehri gezilip görülmeye ve yaşanmaya değer bir kentimizdir.Belki sokakları denize çıkmaz Erzincan’ın, her şarkı İstanbul’u anlatır ama  Erzincan anlatılmaz yaşanır olmuştur Erzincan’ın candan insanları için.

            Manevi bir boşluğa düştüğünüzde Terzibaba türbesinde okuduğunuz bir Fatiha rahatlatır yüreğinizi,yazın sıcağında Ekşisu’da içtiğiniz doğal maden suyu sizi kendinize getirir, sade ve şirin hayvan barınağıyla tebessüm eder yüzünüz, Bayırbağ’da mangal keyfine, Çağlayan’da  GİRLEVİK ŞELALESİ’nin sesine doyamazsınız. 2970 metre yüksekliğe ve 12 kilometrelik kesintisiz pist alanına  sahip ERGAN DAĞI’nda kayak keyfi yapıp teleferikle Erzincan’ı seyrederken ürperirsiniz. Aşıklar caddesinde sevdiğinizle  Erzincan’ı saat kulesi eşliğinde izlersiniz,dört yola vardığınızda rahatlarsınız çünkü kaybolma ihtimaliniz yoktur. Taze kavrulmuş leblebisi, halis muhlis tulum peyniri, Cimin’in meşhur  üzümü ağzınızı tatlandırırken, bakırcılar çarşısından aldığınız bakırdan el yapımı saat evinizin bir köşesini süslemiştir çoktan, o halde ;  Erzincan güzeldir, yaşanmaya değerdir.

İlçelerindeki güzelliklere, tarihi yerlere ne demeli ! Çayırlı Esence Yedigöller’de bahar bir başkadır, adrenalin doruktadır, Mamahatun Kervansarayı ve dikili taşlar bütün ihtişamıyla Tercan’da, krater  göl manzarası ve tarihte aynı isimde savaşın yaşandığı Otlukbeli’nide unutma, Üzümlü’de doyamazsın şeftalinin, üzümün, kirazın tadına, Refahiye’de Dumanlı yayla havasını çek ciğerlerine, hayran kalırsın Kemaliye’nin tarihi evlerine, taş yolda yürüyüp günün yorgunluğunu atarsın üzerinden, altın İliç’te çıkar ta derinden, sonra ulaşırsın Sancak Şehri Kemah’a, Sultan Melik Türbesi tüm heybetiyle orada, Fırat eşlik eder  sana yol boyunca, Gülabibey Camiinden yükselen ezan sesiyle veda edersin Kemah’a…

Doğunun parlayan yıldızı, anlatabildiysek eğer CAN ERZİNCAN’ ı mızı: Lütfen gelin görün kırmayın hatrımızı…