Türkmen Alevi Bektaşi Yardımlaşma Araştırma Eğitim Kültür Vakfı, İdlib’deki hain saldırıyı müteakip başlatılan ’Bahar Kalkanı Harekatı’na ilişkin yaptığı açıklamada, “Emperyalizme karşı verilen hiçbir mücadele meşakkatsiz olmaz. Kavgasız, kansız, ruhsuz olmaz” dedi.

Türkmen Alevi Bektaşi Yardımlaşma Araştırma Eğitim Kültür Vakfı, İdlib’deki hain saldırıya ve saldırıyı müteakip başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı’na ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, Türkiye’nin Türk ve dünya tarihinde daha önce benzeri görülmedik şekilde entrika ve şer odaklarının saldırısı altında olduğu belirtildi.

Tarih boyunca Türk milletinin zafere ulaştığı cephelerin önemine işaret edilen açıklamada, “İsim, şekil, sıfat ve suret değiştirse de bu odaklar, niyetlerin de değişiklik olmadığından çeşitli silah ve atraksiyonlarla saldırmasınlar yurdumuza, hayat damarlarımızı en ince kılcalına kadar kurutmaya çalışmasınlar. Şükür, Türkmen Alevi Bektaşi Yardımlaşma Araştırma Eğitim Kültür Vakfı olarak biliyoruz ki gerek öngörüsü, gerek derin bilgi-deneyim ve kabiliyeti ile dünyanın örnek aldığı, İslam Peygamberi Hz. Muhammet’in (s.a.v.) ümmeti, Türk milletinin doğuştan asker bireylerinin başında, 18 yıldır bulunan, muzaffer ordumuzun muzaffer Baş Komutanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan var. Yine başta iç işleri bakanımız Sayın Süleyman Soylu olduğu halde onun yakın çalışma arkadaşları ile birlikte verdiği mücadeleler sayesinde ülkemiz, eskisinden daha güçlü ve milletimiz birbirine çok daha sıkı sıkıya kenetlenerek zorlu günleri hasarsız yada en az hasarla atlatmaya çalışıyor” denildi.

Bugünlerin birlik ve bir olma günü olduğunun vurgulandığı açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:

“Gün, milletimiz için Allah’ın ipine sarılma, belayı, musibeti ve hıyaneti başta baş komutanımız olmak üzere ona her türlü desteği vererek dosta düşmana karşı ‘yek vücut’ olma günüdür. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in de dediği gibi ‘savaş gerekmedikçe cinayettir’. Ancak, Suriye sınır ve derinliklerin de koparılan fırtınanın, akan her damla kanın asıl ve nihai hedefinin Türkiye Cumhuriyeti ve onun bağımsızlık-özgürlük ve her türlü toprak ve enerji kaynakları olduğu gün gibi ortada, gün gibi aşikardır. O nedenledir Bahar Kalkanı harekatının yapılması, o nedenledir kaçınılmaz olan özgürlük mücadelesinin tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi top yekun, ön bahçemiz saydığımız Suriye toprakların da verilmesi. Türkmen Alevi Bektaşi vakfı olarak biliyoruz ki, emperyalizme karşı verilen hiçbir mücadele meşakkatsiz olmaz. Kavgasız, kansız, ruhsuz olmaz. Biliyoruz ki, bugüne kadar milletin sırtından, kanından, canından geçinenler, kolayca bu alışkanlıklarından vaz geçmez. Ve biliyoruz ki, Gücü eline geçiren şer odakları, milletin iliğini-kemiğini kurutmadan kendiliğinden çekip gitmez. Ağacı bahane edip ’gezi’ provokasyonu, Türkün dünyaya açılış destanı ‘Ergenekon’ ismi ile kurdukları tuzaklarla ülkemizi esir alamayanlar, ‘Suriye’de ne işimiz var’ diyerek birliğimize-dirliğimize-huzurumuza ve cumhuriyetimize göz dikmişlerdir şimdi de. Bu uğurda aziz ve yüce milletimizin her bir ferdi, şehadet şerbetini içmekte bir an bile tereddüt etmeyecek, başta başkomutanımız olduğu halde onun emek ve gayretlerini sekteye uğratacak her türlü eylem ve provokasyonun karşısın da olacaktır. Erinden-generaline, kocasından-bebesine asker doğan, asker ölecek necip milletim, bembeyaz kefenini al kanı ile bayrağımızın rengine boyamaktan bir an bile tereddüt etmeyecektir. Ve tüm dünya bilmeli ki, Cenabı hakkın rahmetinin üstünde olduğundan emin olduğumuz, şehitler tepesinde yatan ve Peygamberimize komşu olan aziz şehitlerimiz hiçbir zaman yalnız kalmayacaklardır o tepede."