Kahramanmaraş depreminde Osmaniye’de iş yerleri ağır hasar alan veya yıkılan esnaf konteynır kentlerde oluşturulan konteynır dükkanlarda ticaret yapmaya devam ediyor. Depremzede esnaf Zeliha Akçan Bilir ise “Her şey yerine geliyor ama gidenler geri gelmiyor” dedi.

Asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen Osmaniye’de iş yerleri yıkılan esnafın yaralarının sarılması için çeşitli noktalara konteyner çarşılar kuruldu. Osmaniye Karaçay konteyner kente konteynır dükkanlara yerleştirilen esnaf, kuaför, market, zücaciye, lokanta, terzi, şarküteri gibi birçok sektörde hem yaşadıkları ekonomik kayıpları gidermeye çalışıyor hem de geçimini sağlıyor.

Devletin depremzedelerin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını belirten Kasım Külek Koca, yaşadığı o anları şöyle anlattı; “Unutmak mümkün değil O yaşadığımız deprem değildi, inan ki deprem değildi. Allah bir daha o günleri yaşatmasın ama devletimiz var olsun, hakikaten bunu tüm yüreğimle söylüyorum. Devletimiz var olsun. Devlet elinden gelen her şeyi yapıyor. Deprem bölgesinde yaşadığımız için ticari hayat bitme noktasına geldi. Devlet alabildiğince depremden zarar gören vatandaşımızın tüm ihtiyaçlarını giyimden, gıdaya ve barınmaya kadar tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Tüccarlar ve esnaflar umdukları işi yapamaz oldu. Çünkü her şeyi vatandaş devletten temin edebiliyor. Depremin ilk günleri Türkiye’nin tüm noktalarından bizim buraya acayip yardım geldi. Halkımızdan ve devletimizden Allah razı olsun. Burada barınıyoruz burada yaklaşık 3 bin civarından depremzede var tüm ihtiyaçlarımızı devlet görüyor. Ticaret yapan bir şekilde depremde zarar görmüş esnafımıza da burada ekmek kapısı açıldı. Dükkanlar tahsis edildi bizde burada ticari faaliyetimizi devam ettiriyoruz.”

Kadın esnaf konteynır dükkanda geçimini sağlıyor

Gözleme, tost ve çay yaparak para kazanmaya çalışan Zeliha Akçan Bilir de tüm yoğunluğunu işyerine verdiği için acıları ve hastalığını unuttuğunu aktardı. Devletin imkanları seferber ettiğini dile getiren kadın esnaf, “Depremden önceki hayatımızla şimdiki hayatımız arasında tabi ki çok fark var. Burada hayat şartları zor ama deprem anındaki halimize çok şükür. Öncelikle hayatta kaldığımız için binlerce kere şükürler olsun. Deprem anında iş bizim için son plandaydı. Önce evler çocuklarımız kurtuldu. İnsan maddiyatı dünya malıyla bağını koparıyor hepsi olur yerine gelir ama gidenleri yerine geri getiremiyoruz. Burayı aldıktan sonra 7 ay oldu ben burayla uğraştığım için bütün yoğunluğumu kafamı buraya verdiğim için acılarımı unutturuyor hastalığımı unutturuyorum. Bir tek yorgunluğu kalıyor. İş yerimiz varken dükkan kirası, elektrik, su parası derken bir birikim yapamıyorduk. Şimdi rahat geçinebiliyoruz. Rahat bir evimiz yok, darda olsa yaşanılıyor ama cüzdanımızda paramız oluyor” ifadelerini kullandı.

Bir dilekçe ile konteyner kentte depremde yıkılan işyerini yeniden açtığını söyleyen terzi Yüksel Ateş ise “Terzilik yapıyordum, dükkanım vardı depremde yıkıldı. Bir dilekçe verdik hemen onaylandı dilekçemiz. Buraya geldik daha iyi oldu. Devletimizin yardımı bize çok iyi geldi. Devletimiz her türlü yardım ediyor bize. Elektrik, su parası derdimiz yok. Her türlü yardımı görüyoruz devletimizden” şeklinde konuştu.