Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 2020 yılında çıkan orman yangınında küle dönen 40 hektarlık alanda yapılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Orman Bakanlığı öncülüğünde yapılan ağaç dikme ve tohumlama yöntemleriyle gerçekleştirilen çalışmaların ardından bölgede filizlenen ağaçlar, yepyeni bir ormanın yeşermesinin adeta müjdesini veriyor.

Yeşermeye başlayan bölgede sık sık incelemelerde bulunan ve yapılan çalışmaları yakinen takip eden AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Ali Gür, henüz bir elin avucuna ancak sığabilecek ölçüdeki minik ağaçların fide haline dönüşmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, yaklaşık 10 yıl içinde bu ağaçların insan boyunu geçerek bir orman haline dönüşmesinin hedeflendiğini kaydetti.

19 Eylül 2020 tarihinde Ayvalık’ın Şeytan Sofrası etekleri altında çıkan orman yangınında 40 hektarlık alanın küle dönmesinin yürekleri yaktığını vurgulayan Ali Gür, “Yangın sırasında tüm Ayvalık halkı olarak hepimiz sabaha kadar söndürme çalışmalarına gönüllü olarak katıldık ve alevlerle mücadele eden ekiplere destek verdik. Ancak bu bölgede görüldüğü kadarını kurtarabildik. Ne yazık ki 40 hektar alan kül oldu. Bu yangından sonra devletimiz tüm gücüyle teyakkuza geçti. Soğutma çalışmaları yapıldı. 3-4 ay sonra da bu alana müdahil olduk. Burada yeniden ağaçlandırma çalışmalarında değişik yöntemler denendi. Belli bir alan fidan dikilerek yeniden yeşertilmeye çalışıldı. Belli bir alan ise tohumlama yöntemiyle ağaçlandırılmaya çalışıldı. Şimdi ise 2 yıllık sürecin ardından tohumlar fidana dönüştü ve yavaş yavaş orman eski haline dönüşmeye çalışıyor” dedi.

Yanan ormanlık alanın eski halinde dönebilmesi için uzun yıllara ihtiyaç olduğunun altını çizen Ali Gür, “Bu süreç belki 20-30 yılları bile aşacaktır. Ama burasının yeniden ormanlık bir alana dönüşmesi takriben 10 yıl civarında olacaktır. Bu süreçte de buradaki ağaçlar inşallah insan boyunu geçecektir” ifadelerini kullandı.

“Yanan alanların imara açılıp, rantiyecilere peşkeş çekileceğine ilişkin iddialara cevabı yeşermeye başlayan ormanın kendisi verecektir”

Yeşillenmeye başlayan alanlarla ilgili; 2 yıl önce orman yangını çıktığında bazı kesimlerin söz konusu yangının bilinçli olarak çıkarıldığını ve yanan alanların imara açılıp, rantiyecilere peşkeş çekileceğine ilişkin iddiaları hatırlatan AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Ali Gür, “Ne yazık ki her yangından sonra bu tür polemikler ortaya atılıyor. Ayvalık’ta son 10 yılda 42 defa orman yangını çıkmış. Bu yangınlarda toplam 82 hektar alan yanmış ve şu ana kadar bu yanan alanların hepsi tekrar fidan dikme ve tohumlama yöntemiyle yeniden yeşertilmeye çalışarak eskisi gibi orman vasfına kavuşturulmuştur. Kısacası bu süre zarfında yanan alanların hiç birinde en ufak bir yer bile imara açılmamıştır. Zaten böyle bir şeye izin vermemiz de imkânsız. Çünkü bizler bu topraklarda doğduk. Benim çocukluğum bu koylarda geçti. Bu bölgelerde denize giriyor, bu bölgelerde denizden midye çıkarıyorduk. Böylesi bir alanın yanması bence tüm Ayvalık’ın canını yaktı. Hepimizin canını acıttı. Ciğerlerimiz yandı. Zaten yangından sonra da Ayvalık halkı olarak, vatandaşlar, devletimiz, ilçe ve büyükşehir belediyeleri olarak hep beraber, yanan alanlara ormanı yeniden geri getirebilmek adına fidan dikimi mücadelesi verdik. Kasıtlı olarak çıkarılan o polemiklere cevabı verecek olan buradaki yeniden yeşillenmeye başlayan ormanın kendisidir” dedi.

“Ormanlık alanlara giriş-çıkış noktaları oluşturuldu”

Orman yangınının yaşandığı alanların birinci derecede sit alanı ve milli park olduğunu hatırlatan Başkan Gür, “Bu yangınlardan sonra bakanlığımız hemen harekete geçerek, bu milli park girişlerine kontrol noktaları ve kamera sistemleri kurdu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı da bu ormana yakın noktada ayrı bir itfaiye müfrezesi oluşturdu. Bunların yanı sıra Orman Bakanlığı da buradaki ekip ve ekipmanlarını geliştirdi. Tabi bunlar orman yandıktan sonra alınan hızlı müdahale tedbirleridir. Ama asıl ve en önemli tedbir; ormanları yakmamaktır. Bu yüzden de hepimizin dikkat etmesi gerekiyor. Ayvalık’ın yaz nüfusuyla, kış nüfusu çok farklı. Kışın günlük dolaşım 1 milyon kişiye çıkıyor. Bundan dolayı da insanlar buraya günü birlik piknik yapmaya ve gezmeye geliyorlar. Önemli olan bu insanları duyarlı olması. Bu insanları uyarmamız lazım. Bir çok noktaya uyarı levhaları koymamız ve hatta bazı noktalara da girişleri yasaklamamız lazım. Çünkü yandıktan sonra geriye dönüştürmek çok zor. Uzun yıllar alıyor. Bir nesil geçiyor neredeyse. Ama tabi devletin aldığı tedbirler de caydırıcı oluyor” diye konuştu.