AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla gerçekleştirdiği yazılı açıklamada, "AK Parti iktidarının emek dostu icraatlarıyla Türkiye’de kadın emeği yasalarla desteklenerek, güçlendirildi. Alın terinin, birlik ve beraberliğin sembolü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ise AK Parti iktidarı döneminde, 27 Nisan 2009 tarihinde resmi tatil ilan edilerek, kutlanılmaya başlandı. Böylelikle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, yeniden anlam ve önem kazandı" ifadelerine yer verildi.

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı’ndan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren kadınların çalışma hayatındaki hukuki haklarını iyileştirmeye ve kadın iş gücünü artırmaya yönelik birçok yasal düzenleme hayata geçirildi. AK Parti iktidarının emek dostu icraatlarıyla Türkiye’de kadın emeği yasalarla desteklenerek, güçlendirildi. Alın terinin, birlik ve beraberliğin sembolü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ise AK Parti iktidarı döneminde, 27 Nisan 2009 tarihinde resmi tatil ilan edilerek, kutlanılmaya başlandı. Böylelikle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, yeniden anlam ve önem kazandı.

AK Parti hükümetlerinin çalışma hayatında kadınlarla ilgili gerçekleştirdiği yasal düzenlemelerin başında 2003 tarihinde yürürlüğe giren Yeni İş Kanunu geliyor. Kanun kapsamında işveren-işçi ilişkisinde cinsiyet dâhil hiçbir nedenle temel insan hakları açısından ayrım yapılmaması güvence altına alındı. Öyle ki kanunda cinsiyet nedeniyle eşit değerde iş için kadınlara daha düşük ücret verilmemesine yönelik bir madde yer alıyor. Engelli çocuğu olan annelere ise beş yıl erken emeklilik hakkı 2008 yılında tanındı. Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) 2009 yılında kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK)” kuruldu. Bunun yanı sıra yürürlüğe giren “Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması” başlıklı genelge, kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, toplumsal yaşamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadın istihdamının artırılması ve eşit işe eşit ücret imkânı için 2010 yılında yürürlüğe konuldu.

Kadın ve gençlerin istihdamına ilişkin sınırlamalar ise 2013 tarihli “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile çok sayıda işin ağır ve tehlikeli iş olmaktan çıkarılmasıyla kaldırıldı. Ayrıca ev hizmetlerinde çalışan kadınların sigortalanmasına yönelik düzenleme 2014 yılında getirilirken, 2015 yılında ise eşi doğum babaya “babalık izni” hakkı sağlandı. Çalışan kadınlara kısmi süreli çalışma hakkının getirildiği Gelir Vergisi Kanunu 2016 yılında yürürlüğe konularak, çalışan kadınlara doğuma bağlı olarak ilk çocukta iki ay, ikinci çocukta dört ay, üçüncü ve üzeri çocukta altı ay yarı zamanlı, tam ücretli, çocuğun engelli olması durumunda ise 12 ay süre ile ücretli yarı zamanlı çalışma hakkı tanındı. Çocuğu olan çalışanlara ise çocukları mecburi ilk ve ortaöğretim çağına gelene kadar yarı zamanlı çalışma hakkı getirildi. Aynı haklardan evlat edinen ebeveynlerin de yararlanması sağlandı. Bunların yanı sıra kadın çalışanların her ne şekilde olursa olsun gece postasında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamayacağına dair karar getirildi. 2018 yılında ise işverenlerin, kadın çalışanlarının her bir çocuğu için aylık brüt askeri ücretin yüzde 50’sini kreş ve bakımevlerine doğrudan ödemesi şartıyla bu tutarın gelir vergisinden düşürülmesi sağlandı.

Kadınların çalışma hayatına katılımını arttırmaya yönelik faaliyete geçirilen tüm yasal düzenlemeler çerçevesinde 2002 yılında Türkiye’de istihdam edilen kadın sayısı 6 milyon 122 binken, bu sayı 2020 yılında 8 milyon 924 bine yükseldi."