İzmir Ticaret Borsası (İTB) tarafından düzenlenen 2019-2010 sezonu çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir sezon açılışı, ilk ürün töreni ve ilk ürün satışı etkinliğinde konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, PKK’nın İzmir’deki orman yangınlarını üstlenmesi üzerine önemli açıklamalar yaptı. Pakdemirli, TMO olarak kuru üzüm alımı teklifini imzaladığını ve 2019 yılı kuru üzüm fiyatı 9 numara için 10 lira olduğunu belirtti.

Tarım sektörünün gelişimine katkı sağlamak, üretimi ve üreticiyi teşvik etmek amacıyla İTB tarafından düzenlenen 2019-2010 sezonu çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir sezon açılışı, ilk ürün töreni ve ilk ürün satışı Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla gerçekleşti. Törene; İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, çeşitli üniversitelerin rektörleri, sivil toplum kuruluşu (STK) yöneticileri ve üreticiler de katılım gösterdi. Pakdemirli, orman yangınları ile ilgili “Bu kadar ağır eleştiri altındayken, siyasetçilerimiz ‘ormana yetersiz müdahale’ diye eleştirirken yangını üstlenen PKK’ya da herhangi bir laf söylemelerini, lanetlemelerinin beklerdik ama olmadı. Konserde açıklanacak deklarasyonda herhalde PKK’yı lanetlerler diye bekliyor ve tahmin ediyorum” dedi. Pakdemirli ayrıca, kuru üzüm alımı konusunda müjde de verdi.

“PKK’yı lanetlerler diye bekliyorum”

Yangınlarla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Yangınlarla ilgili son günlerde PKK’nın parmağı olduğu konuşuluyordu. Üstlenme de oldu. Değerlendirme kolluk kuvvetlerinin işidir. Böyle bir yangını üzerine üstlenen bir PKK var. Ağacı ve orman yangınlarını konuşurken ağır eleştirildiğimizi de söyleyeceğiz. Bu kadar ağır eleştiri altındayken, siyasetçilerimiz ‘ormana yetersiz müdahale’ diye eleştirirken yangını üstlenen PKK’ya da herhangi bir laf söylemelerini, lanetlemelerinin beklerdik ama olmadı. Herhalde bundan sonra olacaktır diye düşünüyorum. Eleştiriye açığız ama hakikatleri uluslararası kuruluşların verileriyle açıkladım. Olumlu eleştirilere açığız ve daha iyi olmaya çalışıyoruz ama marifet de iltifata tabii. Hakikat bükücülere açık olmadığımızı ifade ediyor, ‘ağaç üzerinden siyaset olmaz’ diyorum. Ormanın birleştirici güç olması lazım. Orman hepimizin. Bizim burada kırmızı noktamız var. Asker gibi kendini yangının ortasına atan, gerektiğinde darp olan orman personelimize haksızlık etmememiz gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızı ağaç konusundaki hassasiyeti ve Orman İzmir toplantılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak her konuda destek vermeye hazırız. İzmir’in refleksine karşı bir konser düzenlenecek. Konserde açıklanacak deklarasyonda herhalde PKK’yı lanetlerler diye bekliyor ve tahmin ediyorum” diye konuştu.

Bakan Pakdemirli’den kuru üzüm müjdesi

Bakan Pakdemirli, 22 Ağustos’ta Manisa’da düzenlenen kuru üzüm törenindeki konuşmasını hatırlatarak, “Orada ‘kuru üzüm fiyatı 10 liranın altına düşerse Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) olarak alım yaparız’ demiştik. Bakanlık ve TMO olarak piyasayı takip ettik. Borsada alım fiyatları 10 lira civarında seyretse de çiftçimizin daha düşüğe sattığına şahit olduk. Kayıtsız kalmamız söz konusu değildi. TMO olarak kuru üzüm alımı teklifimizi imzaladım ve onaya gönderdim. TARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı da yanımızda. Onlar da ‘TARİŞ olarak bu işin yanında olalım’ dedi. Hem TMO hem TARİŞ olarak 2019 yılı kuru üzüm fiyatı 9 numara için 10 liradır. Üreticilerin emeklerinin karşılığını korumak için en kısa zamanda alımlara başlıyoruz” müjdesini verdi.

“Ciddi bir bilgi kirliliği var”

Konuşmasında orman yangınlarına önemli bir bölüm ayıran Bakan Pakdemirli, şunları söyledi: “Son günlerde orman yangınlarını çok konuşulur hale geldik. Bu konuda ciddi bir bilgi kirliliği var. İzmir’de elim bir olay yaşadık. Yanan her ağaç değerli ve bu bilinçle teşkilatımız çalışıyor. Orman yangınları ne yazık ki dünyanın gerçeği. Ani olaylar büyük felaketlere sebebiyet verebiliyor. Temmuz 2018’de 140 yılın en sıcak temmuz ayını yaşadık. İklim değişiyor. Doğanın korunması, ağacın korunması için çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Alaska’da 40 bin hektarlık bir alan yangın. Kanada’da 130 bin hektarlık alan yandı. NASA’ya göre son iki günde Angola ve Kongo’da 10 binden fazla yangın çıktı. Amazon’da yangın devam ediyor. Sibirya’da aylardır devam eden orman yangınında 4 milyon hektarın üzerinde alan yandı. Yunanistan’da geçen sene yangında 191 kişi vefat etti. 1990 yılında her çıkan yangında 80 dönüm alan yanıyormuş. 2018 ortalamamız 2,5 hektar. Burada çok önemli mesafe kat ettik. Biz her çıkan yangında en fazla 2 hektar alan yansın hedefimiz var.”

“Yangın uçaklarını görmeye Rusya’ya gidiyorum”

Orman yangınlarında yangına ilk müdahalenin çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, ihbarı aldıktan sonra ekiplerin alana ulaşma süresinin önemine değinerek, şöyle konuştu: “Biz 18 dakika olan bu süreyi 12 dakikaya indirdik. Bu dünya rekorudur. Bunu 10 dakika hedefine çekmek istiyoruz. Türkiye yangınla mücadelede dünya lideri bir ülke. Çok ciddi bir yangın kontrol merkezimiz var Ankara’da. Tüm araçlarımızın üzerinde takılı olan kameralarda yangını sevk ve idare etmek imkanımız var. Burası yangını önleme için de kullanılan bir yer. Kaynak yeterli mi konusunu sorarsanız; herhangi bir sorunumuz yok. Cumhurbaşkanımız, ‘Bu işin şakası yok. Eskiyen ekipmanları dağıtıp yenilerini alın’ dedi. Personel, iş makinesinde sorun yok. 36 hava aracımız var. Aşağı yukarı Avrupa’daki hava araçlarına eşit filo taşıyoruz. Yenilikleri takip etmek gerekiyor. Filomuza yeni uçak katma çalışmalarımız çok önceden başlamıştı. Cumhurbaşkanımız Rusya’da yangın uçakları gördü. Ben de bu hafta görmeye gidiyorum.”

“2023’te hırslı bir hedefimiz var”

Son İzmir yangınında ilk defa gece uçuşu yaptıklarını hatırlatan Bakan Pakdemirli, “Gece uçuşu ile beraber termal kameralar vasıtasıyla müdahale edeceğimiz yerleri tespit ettik. Yangında Deniz Kuvvetlerine ait İHA’ları kullandık. Keşan yangınında termal kamera ve drone kullandık. Uluslararası verilerek göre Türkiye yangınlarla mücadele Yunanistan’dan 10 kat, İspanya’dan 8, Fransa’dan 1.7, Portekiz’den 100 kat başarılı. Orman demek sadece yangınla mücadele etmek değil. Son 10 yılda Türkiye ormanlık alanlarını yüzde 10,7 artırmış. Ağaca, ormana çok önem veren bir iktidar olduğumuz açık. 2023’te de hırslı bir hedefimiz var. Dünyadaki her insan için bir fidan dikilmesi söz konusu. 4,5 milyara ulaşmış durumdayız. Orman teşkilatımız kendi rutininde günde 1 milyondan fazla orman fidan dikiyor. Biz bunu artırmayı planlıyoruz. 7 milyara varmamız tek başımıza zor. STK ve vatandaşların desteği gerekiyor” dedi.

11 Kasım’da rekor denemesi

İzmir’in üç büyük şehirde yeşil fakiri olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, “Belediyemiz ile el ele verebiliriz. Her zaman ağaçlandırma konusunda belediyenin yanına oluruz. İzmir üç büyük kentin yeşil alan konusunda en fakiri. İzmir’in bu güzel doğasıyla çok aha iyi bir yere taşıyor olmamız lazım. Yanan orman alanları ile ilgili çok spekülasyonlar oldu. Kamuoyunda yanlış algılama var ama yanan orman alanları bir yıl içerisinde ağaçlandırılmakta. Anayasada orman alanları imara konu edilemez. Planladığımız bir Guinnes Rekorlar Kitabı’na girme çalışmamızı genişlettik. Türkiye’deki bütün yangınları telafi etmek için dünyada ilk defa 81 ilde 11 Kasım saat 11.00’de 11 milyondan fazla fidanı toprakla buluşturacağız. Bu milli bir girişim. Burada onlarca STK, üniversite, partiler, kamu kurumları bu işin içine girdiler” diye konuştu.

Kuru üzüm ve incire özel destek

Üreticiyi teşvik için ürününün takdir edilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, “Tarımın içinden gelen bir ailenin evladı olarak çiftçi ve üreticiyi destekleme konusunda her zaman insiyatif aldım. Cumhurbaşkanımız her zaman bu konuda bize destek oldu. Bugün birçok üründe ciddi memnuniyetler var. Geçen sene zor ekonomik koşullara rağmen çiftçimizi memnun etmeyi başardık. İzmir tarımsal üretimde çok önemli yerde. 14 milyar liralık tarımsal üretim değeriyle Türkiye’de ikinci sırada. 2.6 milyar dolar tarım ihracatı var. En çok destek alan illerin başında geliyor. Bugüne kadar 4.1 milyar lira tarımsal destek vermişiz. Kuru üzüm ve incire özel destek vermeye devam edeceğiz. Bu stratejik ürünler, dünyada birinci olduğumuz ürünlerin de mutlaka arkasında olmamız gerekiyor. Aynı zamanca STK ve borsalar olarak da arkasında olmamız gerekiyor. Her ürünü katma değerli pazarlamamız lazım. Japonya’da ağaçları bezle sarıyorlar. İhtimamla yaklaşıyorlar. Her meyvenin hikayesini soruyorlar. Gelirin daha üst düzeyde olduğu ülkelerde bu pazarlar var. Bunu hedefliyor olmamız lazım. Dünya markaları çıkarmamız lazım. Kuru üzümde Türkiye birinci. ABD’nin de nefesini sırtımızda hissediyoruz. Birinci olmayınca fiyat yapıcı olamıyorsunuz. Bir üründe dominant olmak için birinci ya da ikinci olmanız lazım. İhracatın yüzde 80’i AB ülkelerine ama pazarımızı çeşitlendirmek gerekiyor. 2018’de Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 3,5’u, 611 milyon dolar kuru ve yaş üzüm ihracatından gelmiş. Bu çok önemli bir gelir. Türkiye’nin azımsayamayacağı bir gelir. Bu geliri artırmak da ancak hep beraber çalışmanın neticesinde olabilecek bir şey” ifadelerine yer verdi.

Rekolteleri paylaştı

TÜİK’in 2019 rekolte tahminlerini de paylaşan Bakan Pakdemirli, “2019 rekolte tahmini; 4.2 milyon ton yaş üzüm, 305 bin ton da kuru üzüm. Kuru incirde Türkiye dünyanın en büyük üretici ve ihracatçısı. 2002’deki incirimiz 250 bin tonken, son 17 yılda yüzde 22 artmış. 306 bin tona geldik. 2018’de kuru ve yaş incirde, 78 bin 500 ton ürüne, 289 milyon dolar ihracat gerçekleşmiş. Kuru incir, üzümün yarısı kadar gelir getiriyor. 2019’da rekolte tahmini 329 bin ton yaş incir. İyi bakım olursa daha fazla katma değer almak mümkün” dedi.

Tarım şurası ekim ayında

Ekim ayında tarım şurası yapılacağını belirten Bakan Pakdemirli, “Tarım futboldan daha çok konuşulan ve herkesn bildiğini iddia ettiği bir konu. ‘Ortak akıl çerçevesinde çıkan programı uygulayalım, 25 yıla da bu şura ışık tutsun’ diyoruz. 15 yıldır bu şurayı toplamamışız. 5 binin üzerinde proje aldık. Ana amacımız hem ortak aklı bulmak hem de tarihin en önemli bilgi, plan proje kütüphanesini oluşturmak” diye konuştu.

"Desteklere devam edeceğiz"

Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, şunları söyledi: “Üzüm ve incirin Ege Bölgesi için çok önemli. Sezon itibariyle İzmir’in değişik ilçelerinde festivaller devam ediyor. Bunların amacı üreticinin ürününü tanıtmak, alıcıyla buluşturmaktır. Bir incir festivalinde muhtar ’50 ağaç incir bir genci iş sahibi yapar, eş sahibi yapar, çoluk çocuk sahibi yapar, bu genç köyde kalır’ dedi. Tarımın köylü için ne kadar önemli olduğu daha güzel anlatılamazdı. Üreticimizin desteklenmesi sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen her şeyi yapmak istiyoruz. Gerek üretici pazarlarının açılması, gerek üretici kooperatiflerin desteklenmesi, gerekse tohumları yeniden ortaya çıkarılması gibi desteklere devam edeceğiz.”

"Umutluyuz"

İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yeni sezondan çok daha umutlu olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Kuru incirde geçen sezon ilginç bir yıl oldu. 70 bin ton seviyelerinde bir rekolte olmasına rağmen kalite yönünden önemli sıkıntılar yaşadık. Özellikle iklim koşullarının olumsuz etkisi ile iş malı olarak tabir ettiğimiz kaliteli incir miktarında diğer yıllara göre önemli azalma oldu. Buna rağmen 220 milyon dolar değerinde 56 bin tonu biraz aşan ihracat rakamlarına ulaşmış bulunuyoruz. Yeni sezon için kuru üzümde yaşadığımız uygun üretim sürecinin kuru incir içinde geçerli olduğunu söyleyebiliriz."

Sembolik satış yapıldı

Törende Işınsu Kestelli’nin yönettiği sembolik açık artırma ile Veli Şentürk’ün Manisa Alaşehir’den getirdiği çekirdeksiz kuru üzüm, kilosu bin liradan Ege İhracatçı Birlikleri; Mutlu Yılmaz’ın Aydın Nazilli’den getirdiği kuru incir de kilosu bin 50 liradan İzmir Ticaret Borsası tarafından satın alındı.