SAMSUN (İHA) – İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, kısıtlı ekonomik imkanlara rağmen ilçede belirlenen doğal afetlerde risk taşıyan bölgelerde belediye imkanları ile çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

Van, Elazığ ve son olarak İzmir’de meydana gelen deprem olayları Türkiye’deki riskli bina ve bölgeleri tekrardan gündeme getirdi. Deprem kuşağında Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakın olan ve 300 binden fazla nüfusu olan Samsun’un İlkadım ilçesinde de riskli bölge ve binalar bulunuyor. Kısıtlı ekonomik imkanlara rağmen ilçedeki riskli bölgelerde çalışma yürüttüklerinin altını çizen Başkan Necattin Demirtaş, merkezi hükümetin yardımları sayesinde doğal afetle mücadele konusunda daha kesin adımların atılabileceğine dikkat çekti.

“17 Ağustos’ta enkaz içinden çıktım, ben de bir depremzedeyim"

17 Ağustos’ta meydana gelen depremde enkaz içinden çıkarıldığını hatırlatan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Deprem korkunç bir olay. Allah kimsenin başına vermesin. Ben de bir depremzedeyim. 17 Ağustos depreminde enkaz içinden çıktım. Çok acı bir durum. Mahşer günü gibi bir şey. Ülkemiz deprem bölgesinde yer alıyor. Dolayısıyla depreme dayanıklı konut üretmek, depremden en az hasarla çıkmak hem belediye olarak bizlerin görevi hem de ülkemizi yönetenlerin ortak görevidir. Biz ne yapıyoruz? Binaların depreme dayanıklı yapılması noktasında gayret gösteriyoruz. Sadece binanın değil zeminin yapısı da önemli. Bina yapılırken iyi takip edilme meselesi de önemli. Bu safhalarda zaman zaman farklı şeyler ortaya çıkabiliyor. İlkadım’da riskli alanlar var. Doğal afetlerde risk taşıyan bölgelerde şu anda çalışmalar yapılıyor. Bizim de belediye olarak Hastane Mahallesi’nde bir çalışmamız var” dedi.

“Merkezi hükümetin desteği ile çok hızlı neticeler alınabilir”

Doğal afetlerle mücadele merkezi hükümetin desteğinin önemine de değinen Demirtaş, şunları söyledi:

“Burada en önemli mesele; çalışmamız var ama en önemli sorun kaynak. Sadece, ‘bu belediyenin görevidir, yapsın’ demekle yetinmemek lazım. Belediyelerin bu işi yapmak için kaynak transferi sağlayacak kredilendirme imkanı olması lazım. Şu anda bizim belediye olarak pandemi süreci nedeniyle gelirlerimiz oldukça daraldı. Hem halktan para toplayamıyoruz hem de İller Bankası’ndan gelen paralar çok alt düzeyde geliyor. Bunun üzerine kentsel dönüşüm sağlayacak hamleleri yapabilmek için bu konuda uzun vadeli, düşük faizli devletin politikası olması gerekiyor. Bunu sağlarsak o zaman daha kolay, hızlı dönüşüm sağlayabiliriz. Buna rağmen olmasa da piyasa şartları altında elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ama maliyetler çok yüksek. İşi toparlamanız önemli. Belediyenin kenarda birikmiş bir kaynağı yok. Bunu oraya transfer edebilsin. Onun için zorlanıyoruz. Bu konuda merkezi hükümetin destek olması halinde çok daha hızlı neticeler alınacağına inanıyorum.”