ANTALYA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'da yaşananlarla ilgili bölgedeki yöneticilerin de büyük günahlarının bulunduğunu belirterek, "Kendi ülkelerinin sorunlarına çözüm üretemiyorlar bu insanlar. Egemen güçlerin bir anlamda oyuncağı haline geldiler. Altlarındaki petrol, doğalgaz, bunların belası oldu." dedi.

Kılıçdaroğlu, Antalya'nın Muratpaşa Belediyesi tarafından Doğuyaka Mahallesi'nde inşa ettirilen "Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezi"nin açılışını gerçekleştirdi.

Açılış töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin bütün baskılara rağmen güzel şeyler yaptıklarını söyledi. Belediye başkanlarından "tüm vatandaşlara eşit hizmet götürme ve yapılan bütün harcamaların hesabı verme" olarak iki şey istediğini belirten Kılıçdaroğlu, bütün belediye başkanlarının bunlara dikkat etmeleri gerektiğini ifade etti.

Açılışı yapılan merkezin 140 sivil toplum örgütünün bir arada faaliyet yürüteceği önemli bir merkez olacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sivil toplum örgütleri çok önemli. Neden? Çünkü sivil toplum örgütleri belli bir amaç çerçevesinde bir araya gelirler. Hazineden, devletten para almazlar. Kimisi çevre, kimisi hayvanlar, kimisi kuşlar, kimisi doğa için bir araya gelir. Hayatın her alanını bir şekilde sorgularlar. Kendi amaçları çerçevesinde çaba harcarlar, toplumun yararına çalışırlar. Bu nedenle sivil toplum örgütleri aslında bir anlamda düşünen toplumun varlığını gösterir."

Demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin güçlendiğini fakat şu anda siyasi iktidarın böyle bir çabanın içinde olmadığını, demokrasinin kan kaybettiğini savunan Kılıçdaroğlu, iktidarın beklentilerine uygun söylem dile getirmeyen üniversite öğrencisinin bile kanun hükmünde kararname ile kapının önüne konulabildiğini bildirdi.

"Sevgili peygamberimizin çok güzel bir sözü var, 'Alimin ölümü alemin ölümü gibidir.' der. Alime, bilgiye bu kadar değer verir." diyen Kılıçdaroğlu, şu anda siyasi iktidar tarafından düşünen insana düşman olmak gibi bir geleneğin başlatılmak istendiğini öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, Ortaçağ'da "Dünya yuvarlaktır" diyen Galileo'nun Engizisyon Mahkemesi'nde yargılandığını ve yakılmakla tehdit edildiğini belirterek, Galileo'nun düşüncesinin o dönem bütün toplumu derinden sarstığını, bugün ise toplumun bütünü tarafından kabul gördüğünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "İnsanoğlunun düşünme ve sorunları çözme yeteneği vardır. Bu yüzden de sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmeleri, oturmaları, konuşmaları, tartışmaları toplumun gelişimi için önemlidir." ifadesini kullandı.

"Onlar Mustafa Kemal'in Mehmetçikleridir"

Bütün ömrü savaş meydanlarda geçen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir." dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Ortadoğu'da, Suriye'de burnumuzun dibinde savaş oluyor. Geçen gün oraya gittim. Sınıra sıfır noktasında olan Sakız Karakolu'nu ziyaret ettim. Komutanlarımız vardı, askerlerimiz vardı, sağlık birimleri vardı orada. Onlar kendi ülkelerinin, kendi bayraklarının güvencesi için oradalar. Onlar bizim çocuklarımız, onlar bizim kahramanlarımız. Biz o kahramanlara çok şey borçluyuz. Dumlupınar'da da borçluyduk, Maraş'ta da borçluyduk, Gaziantep savunmasını yaparken de borçluyduk, İzmir'e şarkılarla, türkülerle girerken de onlara çok şey borçluyduk. Dolayısıyla onlar bizim geleceğimizi güvence altına alan temel aktörlerdir. Kahraman ordumuzu her zaman saygıyla ve sevgiyle anacağız. Birileri Afrin başarısını kendi özel başarısı olarak toplumun önüne koymaya çalıştı. Birileri ÖSO'yu, sanki ÖSO kahramanlık yapmış da bizim ordu da onun gölgesinde bir şeyler yapmaya çalıştı diye söylemlerde bulunmaya kalkıştı. Hemen söyledik, 'Biz ordumuzun üzerine, şerefli ordumuzun üzerine toz kondurmayız.' diye. Orada çaba harcayanlar, mücadele edenler, bayrakları için mücadele edenler bizim çocuklarımız, bizim evlatlarımızdır onlar, hiç kimse unutmasın. Özellikle ben her şeyi bilirim diye ortalıkta gezen adam unutmasın, onlar Mustafa Kemal'in Mehmetçikleridir, başkalarının değil."

"Ben seni Cumhurbaşkanı görmüyorum ki"

Kılıçdaroğlu, kendisinin devlette çalıştığı dönemde sadece maaş aldığı için eleştirildiğine değinerek, "Ama ben onu gayet iyi biliyorum. Özel bir hastalığa yakalanmışsanız malı götürme gibi. Tabii doğal olarak beni de eleştireceksiniz, ne deyim. Biliyorum onun üzerinden diyecek 'Vay efendim sen Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsun.' İyi de kardeşim ben seni Cumhurbaşkanı görmüyorum ki. Sen cumhurbaşkanı değilsin ki, cumhurun başkanı değilsin ki. Sen AK Parti'nin Genel Başkanısın." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini, bunun için de namusu ve şerefi üzerine yemin ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:

"(Ben bütün vatandaşlara, 80 milyona karşı hiçbir ayrım yapmaksızın herkesi kucaklayacağım ve tarafsız olacağım.) der. Ne üzerine? Namusu ve şerefi üzerine yemin eder. O adamda namus ve şeref yoksa ne söyleyeyim, ne söylememi bekliyorsunuz. Tarafsız olsun kardeşim, başımın üstünde yeri var. Ama yok kardeşim öyle bir şey yok. Sonra kalkıyor savcılara telefon 'Derhal fezleke düzenleyin.' Düzenleyin kardeşim sizin fezlekenizden mi korkacağız. Unutma kardeşim ben Kuvayımilliyeciyim, biz Kuvayımilliyeciyiz. Bu memleketi sokakta mı bulduk. Geleceksin, çörekleneceksin, malı götüreceksin. Man Adası'nda şirketler kurduracaksın. Son ben bunu sorunca da 'Efendim biz buraya 15 milyon dolarlık mal sattık.' Hangi malı sattın? Tık yok. Ne zaman sattın? Tık yok. Vergi ödedin mi. Tık yok."

Normal bir vatandaşın çocuğunun bezinden mamasına, içtiği suya kadar her şey için vergi ödediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şu iddialarda bulundu:

"O zaman peki kardeşim sen yerliysen, sen milliysen, sen milliyetçiysen... Laf aramızda milliyetçiliği de bir dönem ayaklar altına almıştı. Acaba yanında duran zat ne düşünüyor merak ediyorum. Beraber mi milliyetçiliği ayaklar altına aldılar. Yoksa hala devam ediyorlar, onu da bilmiyorum. Göreceğiz yakında. Kalkacaksın kendi memleketinde, kendi ülkende vergi ödememek için vergi cennetlerinde şirket kurduracaksın. Sonra da milletin gözünün içine baka baka ben yerliyim, ben milliyim diyeceksin. Kılıçdaroğlu ne diyecek? Kardeşim sen ne yerlisin ne millisin. Sen gayrimillisin."

Suriye'de yaşanan son gelişmeler

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Miraç gecesi, ABD'nin son geliştirdiği silahları Ortadoğu'da insanlar üzerine denediğini, gövde gösterisi yaptığını, insanların öldüğünü vurguladı.

Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ortadoğu yöneticilerinin de büyük günahları var. Kendi ülkelerinin sorunlarına çözüm üretemiyorlar bu insanlar. Egemen güçlerin bir anlamda oyuncağı haline geldiler. Altlarındaki petrol, doğalgaz, bunların belası oldu. Geldiler başlarına çöreklendiler, nefes aldırmıyor. Söyledim; Türkiye, İran, Suriye, Irak. 4 devletin yöneticileri bir araya gelsinler. Sorun var mı, var. Oturalım, çözelim beraber. Bir araya gelelim. Ya niye illa Rusya ve niye illa Amerika. Niçin yani. Yani biz kendi sorunumuzu çözemiyor muyuz? Bizde akıl yok mu? Bizde mantık yok mu? Bizde tarih kültürü yok mu? Bizde gelecek hedefi yok mu? Oturup kendi sorunlarımızı çözelim. Ama çözdürmüyorlar ve engel oluyorlar. Silahlar deneniyor. Rusya Hazar'dan atıyor bir silah, öbürü Akdeniz'den atıyor bir silah ve başka bir sürecin içine gidiyor Ortadoğu. Ortadoğu kan gölüne dönüyor. Ortadoğu'da ölenler Müslümanlar, Araplar, Kürtler, Ezidiler. Yani bizim akrabalarımız. Aileleri burada. Ama bunlar çözemezler. Bunların çözmeleri için yani Ankara'daki beylerin Ortadoğu sorununu çözmeleri için önce kendi tarihlerini bilmesi lazım. Ortadoğu'nun tarihini bilmesi lazım. Kendi tarihini bilmeyenler, Ortadoğu'nun tarihi bilmeyenler sorunlara çözüm üretemezler. O nedenle sivil toplum örgütlerinin varlığı, oturup sorunları çözmek için düşünce üretmeleri son derece önemlidir."

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yaşanan dramı da Ortadoğu'da yaşanan dramı da çözecek tek partinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu ileri sürdü. Türkiye'yi Ortadoğu'nun yıldızı haline getireceklerini, ticarette, sanatta ve kültürde Ortadoğu halklarıyla iş birliği yapacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, kavgada yerlerinin olmadığını, yurtta da dünyada da barış istediklerini sözlerine ekledi.

Antalya'daki temaslarını tamamlayan Kılıçdaroğlu, havayolu ile İzmir'e hareket etti.