Cumhurbaşkanı Erdoğan 1. Su Şûrası’nda yaptığı konuşmada, “Sürdürülebilir su hizmetleri sağlanabilmesi amacıyla 2023’ten itibaren su ve atık su fiyatlandırması ile ilgili çalışmalara başlanacaktır. Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifelerle düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 1. Su Şûrası’na Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı.

“Su kaynakları üzerindeki baskı her geçen yıl daha da artacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz dönemde petrole ve karbon yakıtlara sahip olmak için yapılan mücadele artık su alanında yapılacaktır. Önümüzdeki yüzyılın en stratejik değeri olan su kaynakları üzerindeki baskı her geçen yıl daha da artacaktır. Sadece şu basit karşılaştırma dahi karşımızdaki tablonun vahametini göstermeye yeterlidir. Dünya nüfusu 1960 yılında 3 milyardı. Bugün ise 8 milyara yaklaşmıştır. Nüfus ve dolayısıyla tüketim bu kadar artarken, dünyaya düşen yağış miktarı yine aynıdır, değişmemiştir. Ayrıca kullanılabilir temiz su kaynaklarına olan ihtiyaç giderek çoğalırken, hızlı tüketim ve kirliliğin etkisiyle kullanılabilir temiz su kaynakları hızla azalmaktadır.

Dünya Su Kalkınma Raporu tahminlerine göre, 2050 yılında yaklaşık 6 milyar insanın yeterli temiz suya ulaşamayacağı öngörülüyor. İklim değişikliğiyle birlikte artan kuraklık, seller, orman yangınları, su kaynaklarını kalite ve miktar yönünden olumsuz etkiliyor. Gıdanın kaynağı olan tarım sektörü, suyumuzun yüzde 70’ten fazlasını tüketiyor. Kuraklıktan en çok tarımın etkilenmesi de gıda güvenliğimizi tehdit ediyor. Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi Türkiye, su zengini bir ülke değildir” dedi.

“Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelmiştir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Bilimsel çalışmalar, halen kişi başına yıllık bin 340 metreküp olan kullanılabilir su miktarımızın 2020 yılında bin 116 metreküpe kadar düşeceğine işaret ediyor. Yıllık ortalama yağış miktarımız da dünya ortalamasının altındadır. İklim değişikliği senaryolarında ülkemizin güney kesimlerinde kış yağışlarının yüzde 5 ile yüzde 20, yaz yağışlarının da yüzde 10 ile yüzde 40 arasında azalabileceği öngörülmektedir. Tablo zaten çok zengin olmadığımız kullanılabilir su potansiyelimizin ilerleyen zamanlarda daha da azalacağını gösteriyor. Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelmiştir. Ülke olarak suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın arasından akıp gitmesine izin vermemek için tedbirlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz” dedi.

“600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık. Böylece toplamda depolanabilen su miktarımızı 180 milyar metreküpe çıkardık”

Su ile ilgili yapılan yatırımlar ile alakalı konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz 9 yılda yaptığımız çalışmalarla tarımı ve suyu, popülist yaklaşımların uzak, gerçekçi, planlı ve programlı politikalarla sağlam bir zemine oturttuk. Medeniyetimizin hayat kaynağı olduğu bilinciyle suyu verimli kullanan, doğru yöneten ve su gibi aziz milletimizle en iyi şekilde buluşturan projelere ağırlık verdik. Su alanında bugünkü rakamlarla toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8 bin 696 tesisi hizmete açtık. Son 19 yılda inşa edilen ve Cumhuriyet tarihinde yapılanların iki katından fazla olan 600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık. Böylece toplamda depolanabilen su miktarımızı 180 milyar metreküpe çıkardık” diye konuştu.

“Ülke genelinde devam eden 90 adet içme suyu projesiyle 18 milyon nüfusu daha, yıllık ilave 1,8 milyar metreküp içme suyuna kavuşturacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Sulanan tarım alanını 67 milyon dekara çıkardık. Kullanılmış suların arıtılarak yeniden değerlendirilmesi çalışmasına hız verdik. Yerli ve temiz enerji kaynaklarımızı harekete geçirmek için 589 hidroelektrik santralini hizmete aldık. 81 il içme suyu eylem planını hazırladık. Bu yatırımlar yapılmasaydı şu kurak dönemde 44 ilimiz kısmen ya da tamamen susuz kalma riski ile karşı karşıya kalacaktı. Ülke genelinde devam eden 90 adet içme suyu projesiyle 18 milyon nüfusu daha, yıllık ilave 1,8 milyar metreküp içme suyuna kavuşturacağız. Mevcut 10 bin taşkın koruma tesisimizin yarısı son 19 yılda hizmete alınarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği sağlanmıştır. Afrika’da da önemli su yatırımları gerçekleştirdik, 2 milyona yakın insanı temiz su ile buluşturduk.

Aynı dönemde yaklaşık 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan tarım alanını 67 milyon dekara ulaştırdık. Tamamladığımız bin 457 tesisle bereketli Anadolu topraklarını modern sulama tesislerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 60 milyar lira zirai gelir artışı sağlayarak hem üreticimize hem de ekonomimize önemli bir kazanç temin ettik. Ayrıca kullanılmış suların arıtılarak tarım başta olmak üzere yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza hız verdik.

Toplulaştırmada bugüne kadar 253 adet proje ile 5 milyon hektar arazideki işlemleri tamamladık. Halen 3,4 milyon hektar alanda çalışmalar devam ediyor. Bu sayede su kullanımını ve üretim girdilerini azaltarak verimin artmasına katkı sağladık” şeklinde konuştu.

“Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifelerle düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Havza bazlı su verimliliği eylem planları hazırlanacaktır. Sürdürülebilir su hizmetleri sağlanabilmesi amacıyla 2023’ten itibaren su ve atık su fiyatlandırması ile ilgili çalışmalara başlanacaktır. Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifelerle düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır. Atık suların uygun kaliteye getirilerek yeniden kullanımı sağlanacaktır. Mevcut su kaynaklarımızın korunması için 25 havza ile yönetim planları tamamlanarak uygulamaya konulacaktır. Su yönetimindeki hukuki boşlukları ortadan kaldırılacak, su kanunu hazırlanıp yürürlüğe konulacak. Suyun etkili kullanımı için strateji ve politikalar bütün ulusal planlarda yer alacaktır. İçme suyu arıtma tesisleri bölgeye uygunluğu dikkate alınarak projelendirilecektir. Su kaynaklarımızın kalitesini korumak için alıcı ortam bazlı deşarj sistemlerine geçilecektir. Ulusal Su Bilgi Sistemi yaygınlaştırılarak verilerin elde edilmesinde standardizasyon sağlanacaktır. Afetler öncesinde gerekli önlemler alınacaktır. Sulamada enerji giderlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler artırılacak. Sulama projelerinde, özel sektörü de içine alan yeni finansman modelleri geliştirilecektir. Ekonomik olarak sulanabilir arazilerde modern sulama yöntemleri yaygınlaştırılacaktır. Yeraltı barajlarının planlanmasına hız verilecektir. Havza, su projeleri ve bunların potansiyeline göre ürün deseni belirlenecek, ’suya göre tarım’ yaklaşımı esas alınacaktır” ifadelerinde bulundu.