Bayram TBMM genel kurulu kürsüsünde gündeme ilişkin yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı; "Tabii, demin konuşmacı vekillerimiz fazla bir şey yapılmadığı noktasından bahsederken, 2002 yılı öncesinde Meclisimizde 1 engelli vekil ya var ya yokken bugün, şükürler olsun, 4 engelli vekilimiz var Mecliste. Bu, bir kazanımdır. İnşallah, zamanla sayısı daha da artar çünkü damdan düşen sorunu en güzel anlar. Allah kimseyi de damdan düşürmesin, temennimiz o.
Engellilik sadece engelli vatandaşlarımızı ve ailelerini değil, toplumu oluşturan tüm kesimleri ilgilendiren, duyarlı olmayı gerektiren ve çok yönlü ele alınması gereken toplumsal bir görevdir. Çeşitli engellerine rağmen, hayat mücadelesi veren ve hayatlarını onurlu bir şekilde geçirmek adına ekonomik, kültürel ve sosyal alanda hayatın içerisinde olan engelli vatandaşımız bizim için büyük bir önem arz etmektedir.
Engelli vatandaşlarımızı topluma kazandırmak, kimseye muhtaç olmadan, bağımsız olarak, kendi başlarına yaşayabilmelerini sağlamak, üretken insan durumuna getirerek yaşam düzeylerini gelişen dünya şartlarına göre biçimlendirmek, ihtiyaçlarını iyi anlamak, onlara mevcut şartlar içinde en iyi ortamları hazırlamak ve onlara iş imkânları sağlamak bir sosyal devlet ilkesi olarak Anayasa'mızın bizlere vermiş olduğu bir ödevdir, yükümlülüktür.
Engellilerin hayatını kolayca sürdürebilmeleri, toplumda ayrım yapılmadan toplumun diğer bireyleriyle eşit pozisyonlarda yer alabilmeleri, her alanda desteklenmeleri için partimiz elini taşın altına koymuştur.
Yine, 2002-2017 yılları arasında engellilik alanında devrim sayılabilecek nitelikte adımlar attık ve mevzuatlar çıkardık. Engelli haklarını koruyup geliştirmek amacıyla 2005 yılında Engelliler Kanunu'nu çıkardık. Ben yüce Meclise, 2005 yılında çıkan Engelliler Kanunu'nda bütün partiler destek vermiştir, bu desteğinden dolayı da teşekkürlerimi sunuyorum çünkü engellilik olayı partilerüstü bir olaydır, Meclisimiz o özeni göstermiştir, şükranlarımı sunuyorum.
Yine, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ni 2007 yılında imzalayarak Avrupa Konseyinden önce imzalayan ülke olduk. 2010 yılında Anayasa'nın 10'uncu maddesinde referandumla değişiklik yaparak engellilerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza pozitif ayrımcılık getirdik. Yine, 2013 yılında Başbakanlık genelgesiyle Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulunu oluşturduk. 2014 yılında yapılan 6518 sayılı Yasa'yla 2005 yılında çıkarmış olduğumuz 5370 sayılı Yasa güncellenerek Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'ye uyum sağladık. 2010 yılında yapılan yasal düzenlemeler neticesinde engelli bakım hizmetleri alanında yeni bir hizmet modeli olan evde bakıma destek hizmeti için gerekli düzenlemeleri yaptık. Bu hizmet modeliyle evinde bakılan ancak evde bakım ücreti veya kurumsal bakım hizmeti gibi hizmetlerden yararlanamayan bakıma muhtaç engellinin talep etmesi hâlinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızca görevlendirilecek bakıcı personel tarafından evde bakım hizmetleri sağladık. Bakmakla yükümlü olunan birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının üçte 2'sinden az olan bakıma muhtaç engellilerin isterlerse ikametgâhlarında, isterlerse resmî ve özel bakım merkezlerinde bakımlarını sağlayacak düzenlemeyi yaptık. Mart 2017 tarihi itibarıyla da 485 bin engelli vatandaşımıza evde bakım hizmeti verdik. 2002 yılında bakım ve rehabilitasyon merkezinde 1.843 engellimize hizmet verirken Mart 2017 itibarıyla bu sayıyı 6.700'e çıkararak engelli yatılı hizmetini sunduk. Yine, 2017 Mart ayı itibarıyla 166 özel bakım merkezinde 12.316 engelliyi yatılı bakım hizmetinden yararlandırdık.
2002 yılında 30 engelliye 1 bakım elemanı düşerken şimdi 6 engelliye 1 bakım elemanı düşüyor. Tam 5 katı kazançlı çıktık, 30'a 6. Ailesi yanında, bakımı mümkün olmayan engelliler için umut evleri modelini geliştirdik. İş Kanunu'na göre çalıştırılamayan her engelli ve çalıştırılmayan her ay için 1/1/2017 itibarıyla 2.295 TL o iş yerlerine idari para cezası uygulamasını getirdik. 2016 sonu itibarıyla kamu kurumlarında işçi statüsünde mevcut istihdam edilen engelli işçi 10.822'dir, kamuda işçi statüsünde engelli bireyi çalıştırmakla yükümlü olan kurumlarda kota açığı sadece 387'dir. 2016 sonu itibarıyla özel sektörde hâlen 92.413 engelli çalışırken özel sektörde engelli birey çalıştırma yükümlülüğü olan kurumlarda kota açığı da 20.336'dır. Bu sayede 2002 yılı itibarıyla engelli kontenjanda memur olarak çalışan engelli sayısı 5.777'yken bugün itibarıyla 48.947'dir; tam on kat artmıştır engelli memur sayısı. Kamuda engelli memur kontenjanı açığı 13.976'ya inmiştir, 2008 yılında engelli memurlar için daha uygun emeklilik imkânı getirilmiştir.
Yine, İŞKUR iş birliğiyle Korumalı İşyerleri Projesi'ni gerçekleştirdik. Korumalı İşyerleri Projesi'yle ilgili engelli istihdamına katkı sağlayacak olan sivil toplum kuruluşlarına yol göstermek üzere Korumalı İşyeri Başvuru Rehberi hizmetini sunduk. Engelli bireylerin özel sektörde istihdamını desteklemek üzere Bakanlığımız beş ili kapsayan bir destekli istihdam projesiyle, İşe Katıl Hayata Katıl Projesi'yle özel sektörde engelli çalışmasını artıran unsurlarla ilgili bir çalışma başlattı.
Yine, 2011 yılının sonunda, engellilerin adil bir rekabet ortamında yarışabilmesini sağlamak için Devlet Memurları Kanunu'nu değiştirerek engelliler için ayrı bir merkezî sınav uygulaması getirdi. Bu sınavla, engelli memur alımı bu sınava göre her yıl yapılmaktadır; yakında da memur öğretmenlerle ilgili 1.500 tane engelli öğretmen atamamız olacaktır.
Yine, 2014 yılında yaptığımız değişiklikle toplu taşıma araçlarında erişilebilir olması zorunluluğu getirdik ve bunu en iyi şekilde izleyen, denetleyen bir kurul oluşturduk. Bizden önce sadece memur ve SSK'lıların çocuklarının faydalandığı çocuklara eğitim desteğinden, bizim dönemimizde, sosyal güvencesi olsun olmasın bütün engelli vatandaşlarımızı bu haktan yararlandırdık. Bedensel engellilerin, ihtiyaç olması hâlinde oturduğu apartmanda fizikî değişiklik yaptırabilmesine ilişkin düzenlemeleri getirdik. Kamu binalarında, toplu taşıma araçlarında engellilerin kullanımına uygun hâle getirdik. Lüks konut kapsamına girmeyen bir evi olan engellilerden emlak vergisinin alınmayacağı uygulamasını getirdik. Engellilerin günlük yaşamlarını ve toplumsal hayata katılmalarını kolaylaştırıcı araç ve gereçleri muafiyet kapsamına aldık, KDV ve ÖTV indirimini getirdik engellilerimizle ilgili.
Yine, engellilerimizin yaşamdan zevk almaları, geleceğe güvenle bakabilmeleri ve üreten bireyler olarak kendi kendine yeter duruma gelmeleri, okulda, iş hayatında, sokakta, parklarda yani hayatın her alanında var olsunlar, ülkemize hizmet etme yarışında bizlere omuz versinler diye, engel grubu ve engel oranı ne olursa olsun, bütün engelli vatandaşlarımızın kendi kendine yetebilen, onurlu ve başı dik eşit vatandaşlar olarak yaşamını sağlamak için her gün daha kuvvetli bir azimle var gücümüzle çalışmaktayız.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği gibi, Allah'ın topluma birer emaneti olarak kabul ettiğimiz engellerimizi toplumun diğer mensuplarıyla aynı derecede bu ülkenin sahibi olarak görüyor ve kabul ediyoruz. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası'nı en içten dileklerimle kutlar, yüce Meclisi saygılarımla selamlarım." İfadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.