ANKARA(AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, NTV-Star televizyonu ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasının millet için büyük önem taşıdığını belirten Bahçeli, "Öncelikle bu ülkede yaşayan ve seçmen olarak sorumluluk taşıyan her insanımızın sandığa gitmesini görev olarak kabul etmesinde yarar vardır diye düşünüyorum. Milletimize sesleniyorum, pazar gününü mutlaka ve mutlaka sandığa giderek, milletimizin ve devletimizin geleceği için tercihini ortaya koymak suretiyle değerlendirmelerini istiyorum." diye konuştu.

"MHP herhangi bir partinin yedek lastiği değildir"

"Sizin bu kararı vermenizde MHP'nin iç çekişmeleri rol oynadı mı? Kurultay sürecinde hükümetten destek alındığı ve pazarlık yapıldığı iddiaları ortaya atıldı. Ne dersiniz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:

"Bunu söyleyenler eğer MHP'li ise çok şerefsiz insanlardır. MHP'de pazarlık kavramı yoktur. MHP'de herhangi bir ferdin çıkarları dahil, parti çıkarlarını düşünerek herhangi bir düşünceyle bir siyaset geliştirme, bir proje üretme, bir planlama yapmak yoktur. Ama bunun dışındaki çevreler geçmişte kendilerinin yaptığı bazı pazarlıkların burada da yapılabileceğini düşünerek, MHP'yi suçluyor, toplumda itibarsızlaştırmak istiyorlarsa o zaman da bir siyasi ahlaksızlık içerisinde bulunuyorlar demektir."

"MHP yama bir parti değildir"

Bahçeli, "16 Nisan'da 'evet' çıkarsa ve başkan yardımcılığı teklifi gelirse kabul etmez misiniz?" sorusu üzerine, "Böyle bir teklif bize yapılamaz. MHP yama bir parti değildir. MHP'nin bazı makamları elde ederek siyaseti yönlendirme gibi bir ihtiyacı yoktur. MHP milletinden aldığı destek oranında ülke yönetiminde söz sahibi olmaya çalışır. MHP'ye sadece ve sadece AKP'nin önermiş olduğu bir anayasa değişikliğine inandığı çerçevede destek verdiği için başka bir amaçla istismara yöneliyorlarsa, buna kimsenin hakkı yoktur, haddi de değildir." yanıtını verdi.

Denge-fren mekanizması

HSYK üyelerinin atanmasıyla ilgili tartışmalara ilişkin de Bahçeli, bu konuyla ilgili metindeki uzlaşının sağlandığına işaret ederek, "Bu uzlaşı sağlanmışken 'Burada şu şöyle olur, bu böyle olur' demek doğru değildir." dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerinin atanmasına ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bir cumhurbaşkanı AYM'ye bir üye atadı diye o yargıcın hiç mi şahsiyeti yok, hiç mi karakteri yok, hiç mi bağımsız yargı kavramı yok. Yargının ne olduğunu bilmeyen insanlar mıdır ki orada kulluk yapacaklar. Bu hakarettir. Hakim ve savcılara hakarettir. İsteyen istediğini atasın. Her atanan insan kendisini atayana kul kölelik yapacaksa yargıdan onu zaten kökten atın gitsin. Ne yapacaksınız öyle bir adamı. "

"Denge fren mekanizması nasıl işleyecek?" sorusuna ise Bahçeli, "Meclis'te." cevabını verdi.

"Sivil ayağını bulmak lazım"

"Türkiye'de yeni bir darbe, kalkışma ihtimali görüp görmediği" sorulan Bahçeli, "Şu an için yeni bir kalkışma hareketi, darbe teşebbüsü, adına ne derseniz deyin, kısa süre içerisinde, şu anki kararlılık devam ettiği takdirde herhangi bir risk olarak görmüyorum." diye konuştu.

Bahçeli, devletin 15 Temmuz'dan sonraki süreçte her türlü tedbiri alarak terör örgütleri PKK/PYD, DHKP-C, FETÖ ile mücadelelerini sürdürdüğünü belirterek, "Ancak bu mücadelenin artık sonuna doğru gelinmesi lazım, yargı sürecini çalıştırmak lazım." ifadesini kullandı.

"Gerek iktidar kanadında gerek sizin partinizde bu isimler duruyor mu yoksa temizlendi mi?" sorusuna karşılık Bahçeli, 15 Temmuz gecesi "Yurtta Sulh Konseyi" imzalı bir bildirinin okunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bu bildiriyi dikkate aldığınız takdirde bu bir darbe teşebbüsün, kalkışmanın bildirisi olarak algılanmalıdır. Böyle bir bildiri yayımlamış olan 'Yurtta Sulh Konseyi' sadece askerlerden teşekkül etmez, mutlaka onun bir sivil kanadı da vardır demektir. Sivil ayağını bulmak lazımdır. Bu sivil ayağı da yapılmış olan çalışmalarla, soruşturmalarla, yargı aşaması geldiği zaman oradaki sorgulamalarla zannediyorum bir sonuca doğru gidebilir."

"Siyasi ayağında AK Parti içinde kimseler olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu yöneltilen Bahçeli, "Kimsede 'şu vardır' demiyorum ama bizim içimizde birkaç tane olduğunu biliyorum." karşılığını verdi.

Partisindeki söz konusu kişileri bilip bilmediği sorulan Bahçeli, "Evet. Partiden ayrılanlar var, ayrılmayanlar var, başka türlü davrananlar var. Ama Fetullah Gülen hareketi ile ilişkili olanlar görülmektedir, bu da bilinmektedir." dedi.

"Böyle bir şeyi nasıl düşünebilir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kontrollü darbe" söylemlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli, şunları anlattı:

"Kontrollü darbe sözünü söyleyen kişi kontrolün kimden olduğunu da bilmesi lazım. 'Kontrollü darbe', darbe kontrolsüz olur mu? Bu kadar geniş alanda etkili olmuş, savcısıyla, hakimiyle, askeriyle, generaliyle bu kadar geniş bir alanda 15 Temmuz yaşanmışsa, 248 vatan evladı şehit edilmiş, 2 bin 193 kişi gazi olmuş, yaralanmışsa 'bu kadar büyük planlama kontrolsüzdür' demek... Bu, serseriler yumağı değil, ileride nelerin olduğu görülecek. Bunun kontrolsüz olması mümkün müdür? Almanya'daki yayınlara bakınız, başka türlü, Türkiye'deki değerlendirmelere bakınız."

"Kılıçdaroğlu'nun kastı buradaki kontrolün hükümetin elinde olduğu yönünde bir imaydı" ifadeleri üzerine Devlet Bahçeli, "248 kişi şehit olduğu bir ortamda böyle bir şeyi kendisi nasıl düşünebilir? Böyle bir şey olabilir mi?" diye sordu.

Bahçeli, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında yaşadıklarına değinerek, "Bunu kalkıp 'Kontrollü bir darbe' diyerek başka türlü amaçlara doğru çekmek, yarın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun cevaplandırmada güçlük çekeceği konular hanesindedir, dikkat etmesi lazımdır." dedi.

Muhabir: Esin Işık,Sarp Özer,Merve Yıldızalp