Online dil öğrenme platformu Preply'nin gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, yapay zekanın dil öğrenme süreçlerinde insan etkileşiminin yerini tutamayacağını gözler önüne serdi. 40 ülkeden binlerce öğrenci ve öğretmenin katılımıyla yapılan araştırma, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun, yapay zeka destekli eğitimin avantajlarına rağmen, öğretmenlerle kurulan insani bağların ve kültürel aktarımın dil öğrenmede kritik bir rol oynadığını düşündüğünü ortaya koydu. Almanca özel ders seçenekleriyle öne çıkan platform Preply araştırmasında, yapay zeka teknolojilerindeki ilerlemelere rağmen, öğrenci-öğretmen etkileşiminin sağladığı motivasyon ve rehberlik, başarılı bir dil öğrenme sürecinin vazgeçilmez unsurları olarak öne çıkıyor.
Yabancı Dil Öğretmenlerinin Yarısı Yapay Zeka ve Otomasyon Araçları Kullanıyor!
Preply'nin gerçekleştirdiği yapay zeka ve eğitim araştırması, yapay zekanın eğitim üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 40 ülkede 1.000'den fazla İngilizce öğretmenine yöneltilen sorular, öğretmenlerin %52'sinin yapay zeka ve otomasyon araçlarını aktif olarak kullandığını ortaya koyuyor. İngilizce eğitiminde yapay zeka kullanımında liderliği %63 ile Avustralya üstlenirken, ABD %58 ile ikinci sırada yer alıyor. Türkiye'deki öğretmenlerin %40'ı yapay zeka araçlarını kullanırken, bu oran Avrupa ortalaması olan %41’e oldukça yakın. Bu veriler, yapay zekanın eğitimde giderek artan bir rol oynadığını ve öğretmenlerin bu teknolojileri benimsemeye başladığını gösteriyor.
Yapay Zeka En Çok Dil bilgisi ve kelime egzersizleri oluşturmada kullanılıyor
Öğretmenler, yapay zekanın hızlı sonuç verme kapasitesinden ve tekrar eden işleri otomatikleştirme yeteneğinden faydalanıyor. Yapay zekanın İngilizce eğitiminde en popüler kullanım alanları arasında dil bilgisi ve kelime egzersizleri oluşturmak (%41), dil eğitimi yardımı (%36), okuma ve dinleme etkinlikleri oluşturmak (%35) ve yazma egzersizleri için örnek metinler oluşturmak (%34) bulunuyor. Bu teknolojiler, eğitim süreçlerini daha verimli ve etkili hale getirerek öğretmenlerin iş yükünü hafifletiyor.
Öğrencilerin Büyük Kısmı Yapay Zeka Konusunda Çekinceli
Yapay zeka, eğitim ve öğrenme süreçlerinde yeni ufuklar açsa da, bu gelişmiş teknolojiye karşı duyulan endişeler hala varlığını sürdürüyor. Preply'nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre, katılımcı öğrencilerin %73'ü yapay zeka kullanımına dair endişelerini dile getiriyor. ABD'deki öğrencilerde bu oran %77'ye çıkarken, en yüksek endişe seviyesi %80 ile İspanya'da görülüyor. Cinsiyet bazında, kadınların %76'sı erkeklere kıyasla (%70) daha fazla endişe taşıyor. Jenerasyonlar arasında ise Z kuşağı, önceki kuşaklara göre yapay zeka konusunda daha temkinli yaklaşıyor. Bu bulgular, yapay zekanın eğitimdeki rolü üzerine devam eden tartışmaları derinleştiriyor.
Sonuç olarak, Preply'nin araştırması, yapay zeka teknolojilerinin sunduğu avantajlara rağmen öğrencilerin endişelerinin devam ettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, eğitimde yapay zeka kullanımının dikkatli ve dengeli bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguluyor.
