Özel Ümit Tıp Merkezi Psikoloğu Seda Gün Namal, Özgül Öğrenme Güçlüğü (Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli) hakkında bilgi vererek, ailelerin bu konuda neler yapabileceğini anlattı.

Özgül Öğrenme Güçlüğü’nü dinleme, konuşma, okuma, yazma, mantık yürütme, problem çözme ya da matematik alanındaki yeteneklerin kullanımında güçlük yaşanması olarak tanımlayan Psikolog Namal, “Bu durum, aynı zamanda, bilgiyi depolaması, işlemlemesi ve bilgiyi kullanması konusunda da zorluk yaşamasına neden olmaktadır. Çoğunlukla ilköğretim 1.sınıf 2. Dönem tanı konmaktadır.. Zeka düzeyi normal ya da normalin üzerinde olan bir ya da birden çok akademik beceri alanında güçlük çeken bireylerde gözlemlenen nörogelişimsel bir farklılıktır” diye konuştu.

Özgül Öğrenme Güçlüğü’nün belirtilerinden söz eden Namal, şunları aktardı:

“Okul öncesi dönemde gecikmiş konuşma, kelime haznesinin yaşıtlarına uygun olmaması, bazı kavramlarda (uzun-kısa, büyük-küçük,öncelik-sonralık)yetersizlikler gözlemlenebilir. Özbakım becerilerinde bir takım gerilikler söz konusu olabilir. Düğme ilikleme, ayakkabı bağlama gibi aktivitelerde gerilikler ilk belirtiler olabilir. İlerleyen yaşlarda, okula başladığında matematik işlemlerinde, saat okumada, para hesaplama ve paraları karıştırma, sağını solunu ayırt etmede, satır, harf atlama, hece değiştirme, okurken bazı sesleri karıştırma ile karşılaşabilir. Çocuklar öğrenilenleri kısa sürede unuttuğunu yazarken çok sık yorulduğunu söyler. Okuldan geri çekilme, ödev yapmak istememe gibi bazı sorunlar göze çarpar. Örneğin çocuk b harfini görür fakat b sesiyle bütünleştiremez. Harflerde konuşurken sesleri ayırt edemezler. Yazarken harfleri karıştırabilirler.”

UZMAN DESTEĞİ ALINMALI

Bu durum fark edildiğinde ailelerin mutlaka bir uzman desteği alması gerektiğini vurgulayan Namal, “Çocuğa karşı davranışlarda sabır çok önemli. Bu durumun çocuğun elinde olmayan nedenlerden olduğunu ailelerin unutmaması gerekiyor. Uzun süreli bir eğitim süreci var. Okuldaki eğitimin evde sürdürülebilirliği önemli. Etkileşimsel kitap okuma yapılabilir. Kitap okurken çocuğun resimli sayfaları hikayeleştirmesi, bizim kitabı okumamız, anlatmasını sağlama, metinden sorular yöneltmek, okul öncesi dönemde de okul çağında da evde alışkanlık kazandırılabilir. Unutkanlığa çözüm hatırlatmalar sık sık yapılabilir. Çocuk işitsel alanda iyi ise sözlü hatırlatma, görsel alanda iyi ise çağrışım yapan renkli nesneler, etiketler kullanılabilir. Günlük planlama yönünde ailenin destek olması gerekiyor. Çocuğu cesaretlendirmek ve desteklemek önemli" ifadelerini kullandı.

OKULDA ÖĞRETMEN NE YAPMALI

Okulda öğretmenin de Özgül Öğrenme Güçlüğü’nün farkında olması gerektiğini dile getiren Psikolog Seda Gün Namal, “Türkiye’deki eğitim sistemi öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar için ilköğretim döneminde uygun olmayabilir, ancak bu durumda öğretmenler daha dikkatle yaklaşıp fark etmeli; çocukları okulda ön sıralarda oturtmalı, öğretmenin onlarla göz teması kurması ve ona yönelik bir eğitim planlaması yapması faydalı olacaktır. Özel olarak bu alanda eğitimli bir psikolog, psikolojik danışman, özel eğitim öğretmeni ile özel yaşantıda eğitim desteklenebilir." dedi.

YÜZDE 70’İ GENETİK

Araştırmalarda bu durumun yüzde 70 genetik olduğunun kanıtlandığını ifade eden Namal, Disleksi’nin nedeninin tam olarak bilinmediğini, ancak erkeklerde daha yoğun göründüğünü söyledi. Psikolog Seda Gün Namal, özgül öğrenme güçlüğünün tedavi yöntemlerini ise şöyle açıkladı:

“Özgül öğrenme güçlüğünün bilinen bir tedavisi olmamakla birlikte dikkat için kullanılan ilaçlar psikiyatristler tarafından desteklenebiliyor. Çocuk hangi alanda farklılık gösteriyor, hangi alanda güçlük yaşıyor ise tespit edilerek eğitim desteği sağlanabilir. Eşlik eden dikkat eksikliği var ise dikkatle ilgili çeşitli terapi teknikler kullanılabilir. Bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi gibi. Çocuğun durumuna göre bu tedavilerden biri tercih edilebiliyor. Bunlar destekleyici ve önerdiğimiz tedavilerdir. Bu bozukluk ileriye dönük sorun oluşturabilir. İstikrarlı ve sürekli eğitim ile özgül öğretme güçlüğü hafifletilebilir."

AİLELER NE YAPMALI

Psikolog Seda Gün Namal, öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların ailelerine şu tavsiyelerde bulundu:

"Böyle bir sorun olduğu düşünülüyorsa mutlaka uzman biriyle aileler görüşmeli. Tüm çocukların sevgi, destek ve cesaretlendirilmeye ihtiyacı vardır. Öğrenme güçlüğüne sahip olan çocuklar ise tüm bunlara daha fazla gereksinim duyarlar. Ebeveynler olarak asıl amaç öğrenme güçlüğünün farklılık olduğunu kabul etmek eğitim sürecine destek olmak, beraberinde karşılaşacağı sosyal ilişkilerde yaşanan iletişim sorunlarına yönelik sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak olmalıdır. Çocuğun ev içindeki olumlu davranışlarına odaklanmak onun kendine güveninin gelişmesine yardımcı olur. Günlük planlama ve hatırlatma ile yaşamı kolaylaştırılabilir. Çocuktaki iletişim sorunları çocuğun aile içerisindeki etkili iletişimi ve ailenin çevreyle iletişimini deneyimleyerek ve ailenin başa çıkma yolları çocuk tarafından gözlemlenerek yaşamına katkıda bulunulabilir.. Böylece çocuk zorlu durumlarla nasıl baş edebileceğini öğrenir, güçlenir ve dayanıklılığı artar.”