Eğitim-öğretim, araştırma geliştirme ve topluma hizmet misyonuyla bilimsel altyapısını günün ihtiyaçları doğrultusunda güçlendiren Ege Üniversitesi’nde “Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi” kuruldu. Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezinin kurulması ile birlikte Ege Üniversitesi (EÜ) bünyesindeki uygulama ve araştırma merkezi sayısı 42’ye ulaştı.

Aşı bilimi alanında bilimsel bilgi üretmek, genç araştırmacılar yetiştirmek, yerli ve milli aşılar geliştirmek ve klinik çalışmalarını başlatmak, bu aşıları toplumun hizmetine sunmak ve yaygınlaştırmak amacıyla Ege Üniversitesinde kurulan Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezinin yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bölgemiz başta olmak üzere ülkemize katma değer sağlamak amacıyla üniversite olarak yoğun bir gayretle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitemizde başlattığımız fiziki ve dijital değişim dönüşüm ile birlikte pek çok alanda toplumu yakından ilgilendiren güncel sorunların çözümüne yönelik faaliyette bulunacak yeni akademik birimleri bir bir hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bunlara şimdi bir yenisini ekliyoruz. Etkin ve tematik, birleştirici ve tetikleyici bir yaklaşımla yükseköğretim kurumlarına, araştırma merkezlerine, sanayi kuruluşlarına ve topluma, aşı konusunda eğitim, araştırma, danışmanlık, test ve analiz hizmetleri sunacak olan Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezimiz faaliyete başlıyor. Merkezimiz, ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada ortaya çıkan ve halk sağlığı sorununa dönüşen bulaşıcı hastalık etkenlerinin tanı ve tedavisine yönelik bilimsel bilgi üretecek, yerli ve milli aşılar geliştirecek. Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak, disiplinlerarası bir felsefe ile çalışmalar yapacak. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip edecek olan merkez; araştırma geliştirme, teknoloji transferi, yerli ve milli teknoloji üretimi konularında üniversite sanayi, özel sektör kamu arasında iş birliği yaparak çalışmalar yürütecek ” diye konuştu.

“Salgın, yerli ve milli aşının önemini daha net ortaya koydu”

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi sürecinde aşıların öneminin daha iyi anlaşılır hale geldiğini ifade eden Rektör Budak, “Üniversitemiz bünyesinde temel bilimlerden mühendislik bilimlerine, sağlık bilimlerinden ilaç geliştirme ve farmakokinetiğe kadar aşı konusunda çalışmaları bulunan pek çok birimimiz bulunuyor. Üniversitemiz aşı çalışmaları konusunda nitelikli insan kaynağına ve güçlü teknik alt yapıya sahip. Kamuoyuyla paylaştığımız gibi koronavirüse aşı geliştirmek için birlikte çalışan ARGEFAR ve Aşı ve Araştırma Geliştirme Grubunun, TÜBİTAK desteğiyle geliştirdiği DNA aşısında hayvan deneylerinde başarılı sonuç elde edildi ve klinik deneyler başlamak üzere. Koronavirüs pandemisi yerli ve milli aşı üretiminin önemini daha net ortaya koydu. Milli teknoloji geliştirmenin önemi salgın sürecinde daha iyi anlaşıldı. Merkezimiz aşı alanında bilimsel bilgi üretmenin yanı sıra yerli ve milli aşılar geliştirecek, klinik çalışmalar yapacak. Ülkemizin 66 yıllık köklü yükseköğretim kurumlarından olan üniversitemiz, pek çok konuda olduğu gibi ulusal bir güvenlik meselesi olan aşı konusunda da devletimizin ve milletimizin beklentilerine cevap verecek çalışmaları gerçekleştirecek. Bilim insanlarımız, Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezimiz çatısı altında önemli çalışmaları yürüteceklerine inancım tam. Bu vesile ile desteğini hiç bir zaman bizlerden esirgemeyen, ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesine önemli katkı sağlayacak olan bu merkezimizin üniversitemize kazandırılmasında bizleri yüreklendiren başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç’a ve TUBİTAK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Hasan Mandal’a şahsım ve üniversitem adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Ulusal ve uluslararası ar-ge çalışmaları yapılacak”

Merkezin faaliyet alanlarından da bahseden Rektör Budak, “Merkezimiz, uygulamaya yönelik olarak çok disiplinli bir anlayışla lisansüstü eğitim-öğretim programlarının yanı sıra ülke düzeyinde ileri düzeyde araştırma yapma imkânının yaratılması, araştırmacı insan kaynağının nicelik ve nitelik yönünden geliştirilmesi ve araştırma kurumları ile sanayi işbirliğine katkı sağlanması amacıyla sanayi doktora programı ve ulusal/uluslararası doktora sonrası araştırma programlarının açacak. Akademi, özel sektör, kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla, araştırma, uygulama, planlama, strateji ve politika geliştirme konusunda çalışmalar yapacak. Aşı bilimi alanında yurt içinden ve dışından kurum ve kuruluşlarla Ar-Ge konusunda iş birliği yapacak, çalışmaları koordine edecek, bu amaçla program ve projeler geliştirecek. Üniversite-Sanayi işbirliğini güçlendirmek ve bu kapsamda sektörün Ar-Ge ve yenilik kapasitesini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütecek ve uygulanabilir sonuçların sanayiye aktarımını sağlayacak. Sektörde gereksinim duyulan ara eleman ve uzmanlara sistem odaklı sertifikalı eğitimler verecek. Gerçekleştirilen bilimsel araştırmalardan elde edilen bilgi, deneyim ve birikiminin, topluma yönelik yüksek katma değerli ürün ve hizmetlere dönüştürülmesi konusunda öncü rol oynayacak. Ar-Ge sonucu elde edilen çıktıların ticari değere dönüştürülmesini ve bu alanlardaki girişimciliği destekleyecek. Aşı geliştirme alanında Ar-Ge’nin özendirilmesi, bu alandaki yeni gelişme ve teknolojilerin izlenmesi ve bu gelişmelerin uygulamaya aktarılması amacıyla etkinlikler düzenleyecek. Aşı geliştirme alanında bilim ve teknolojinin geliştirilmesi amacıyla teknopark, kuluçka merkezinde aşı ile ilişkili şirket kurulmasına yönelik girişimleri teşvik edecek” dedi.