Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Farkında olmadan hastalığı geçirenleri de hesaba kattığımızda, yani yaklaşık olarak çok genel bir rakamla 15 milyon vatandaşın bir şekilde korona virüs antikoru oluşturmaya başladığını ve oluşturduğunu söylemek mümkün" dedi.

İngiltere’de oluşan sürü bağışıklığının çok büyük oranla yapılan aşılama ile sağlandığını belirten Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türkiye’de de sırası gelen vatandaşların hiç vakit kaybetmeden aşılarını olmaları gerektiğini söyledi. Prof. Dr. İlhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Geldiğimiz zaman itibarıyla yaklaşık 4 milyon vatandaşımız korona virüs tanısı aldı. Yaklaşık 8 milyon vatandaşımız da ikinci doz aşıyı oldu. Yani yaklaşık 12 milyon kişinin bir şekilde virüsle karşılaştığını, antikor oluşturduğunu söylemek mümkün. Ama tabii bunun öncesinde biliyorsunuz ki bir TÜİK çalışması yapılmıştı, farkında olmadan hastalığı geçirenleri de hesaba kattığımızda yani yaklaşık olarak çok genel bir rakamla 15 milyon vatandaşın bir şekilde korona virüs antikoru oluşturmaya başladığını ve oluşturduğunu söylemek mümkün. Tabii aşının da artmasıyla bu rakam çok hızlı bir şekilde yukarı doğru gidecektir. Kabaca baktığımızda ülkemizin 60 milyonluk bir aşılama hedefi olduğunu kabul etsek, 4’te birine ulaşmış, hatta bunu geçmiş durumdayız. Bu önümüzdeki zaman içerisinde özellikle de yurt dışından gelecek aşıların da temini ile birlikte hızlanacak. Bakan bey haziran sonu için bir 40 yaş hedefinden bahsediyor, 40 yaş üzerinin aşılanması, tabii özellikle hastalandığında da vefat eden bu grubumuz. Onun sonunda da yaz sonuna kadar 20 yaş üzeri tüm bireylerimizin aşılanması ile beraber çok daha iyi yerlere gidebileceğimizi söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.

“Şu an 83 milyon olarak hepimizin yapması gereken sıramız geldiğinde aşımızı olmak”

Vatandaşların aşılarını olduktan sonra da sanki olmamış gibi kendilerini korumaya devam etmeleri gerektiğinin altını çizen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Virüsün kaynağı insan olduğundan çok kolaylıkla hava yoluyla bulaşabildiğini düşündüğümüzde yine bizim davranışlarımızdan çok etkilenecek. Zira görüyoruz ki tek doz aşı oldukları halde hastalık bulaşanlar söz konusu. Çift doz oldukları halde bulaşanlar söz konusu. Ama Allah’tan ki büyük çoğunluğu hastalığı daha hafif geçiriyorlar. O nedenle şu an 83 milyon olarak hepimizin yapması gereken sıramız geldiğinde aşımızı olmak. Aşı olsak da olmasak da maske, mesafe ve fiziksel temizliğe dikkat etmek. Bazen büyüklerimizde şuna şahit oluyorum; 65 yaş üzeri vatandaşlarımız, ‘ben 2 doz aşımı oldum, üzerinden 2 hafta geçti, gezmeye gidebilirim’ yaklaşımlarını sergiliyoruz. Evet evde kalmaktan çok yoruldular, sıkıldılar, haklılar ama şu an halihazırda yine en riskli grubun onlar olduğunu bir kez daha belirtmek gerekiyor. Hepimizin bu süreçte kademeli olarak yapılacak yaklaşımlar ile beraber daha iyiye doğru gideceğine inanmamız ve sürece alışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Vakalar içerisinde 65 yaş üzeri vatandaşların oranı yüzde 17.7 iken, şimdi yüzde 8.2 yani yüzde 50 azalmış”

65 yaş üzeri vatandaşlarda aktif aşılamanın çok etkili olduğunu ve sonuçlarının alınmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, “Şimdi 3 aylık süreye baktığımızda 1 Ocak itibarıyla vakalar içerisinde 65 yaş üzeri vatandaşların oranı yüzde 17.7 iken, şimdi yüzde 8.2 yani yüzde 50 azalmış. Yarı yarıya azalmış 3 aylık süre içerisinde. Aşıya da 15 Ocak’ta başladığımızı düşündüğümüzde bu rakamın çok daha yukarı gideceğini söylemek aşikâr. Bu nedenle mutlaka çok ivedilikle sırası gereken vatandaşların aşılarını olmaları gerekiyor. Şu anda 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımız ister telefonla, ister giderek, isterse de elektronik sistemler üzerinden aşı randevularını alırlarsa, gelemeyecek vatandaşlara devlet gidip evlerinde de yapılabiliyor. Örneğin çok kırsalda yaşıyorlarsa, evinden hareketliliği söz konusu değilse” diye konuştu.