Ramazan ayında oruç tutanlara beslenme önerilerinde bulunan Gaziemir Belediyesinin diyetisyeni Selin Gürler Durmaz, sahurda ve iftarda tüketilebilecek besinler hakkında bilgi verdi. Su tüketimine de vurgu yapan Durmaz, vücudun ihtiyacı olan miktarda sıvı alınması konusunda da vatandaşları uyardı.

Gaziemir Belediyesi bünyesinde görev yapan Uzman Diyetisyen Selin Gürler Durmaz, oruç tutmanın sağlık açısından birçok yararının olduğunu söyledi. Diyetisyen Selin Gürler Durmaz, Ramazan ayı boyunca oruç tutanların düzgün ve sağlıklı beslenmeleriyle bağışıklık sistemlerinin güçleneceğinin altını çizdi. Diyetisyen Durmaz, "Eğer gerçekten hakkını verirseniz; yani çılgınca yemezseniz sindirimle uğraşmayan vücudun her organı dinlendiği için bağışıklığı da güçlenir. Hatta bu konuyla ilgili 2016’da Nobel Tıp Ödülünü alan Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, ‘Açlığın tetiklemesiyle hücrelerin kendini sindirerek yenilemesini sağladığı’ teziyle orucun insan sağlığına etkisini bilimsel olarak ispat etmişti” dedi.

İftarda doğru besinleri yavaş tüketin

İftar açılırken bir anda ağır yiyecekler tüketmenin yanlış olduğunu söyleyen Diyetisyen Durmaz, iftarını su, hurma veya zeytin ile açan kişinin daha sonra çorba tüketmesi gerektiğini söyledi. Çorbadan sonra 10-15 dakika ara verip mideyi biraz dinlendirmenin çok önemli olduğunu ifade etti. İftarda yemek seçimi konusunu da ele alan Durmaz, şu önerilerde bulundu:

"Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide-bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze ve tam buğdaylı ürünler tercih edilmelidir. Uzun süreli açlık olduğu için protein alımına da dikkat etmek gerekiyor. Et, tavuk, balık, kurubaklagil, sebze yemekleri veya etli sebze yemeği ya da sadece sebze yemeği yiyecekseniz salatalarınıza haşlanmış kurubaklagil (piyaz gibi) eklemeniz, yemeklerinizin yanında yoğurt, ayran tüketmeniz sağlıklı olacaktır. Hem enerji veren hem de kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı, kızarmış patates gibi besinler yerine bulgur pilavı, tahıllı ekmek veya kepekli, tam buğdaylı makarna vb. tercih ediniz."

Pişirme yöntemleri de önemli

Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunun unutulmaması gerektiğine vurgu yapan Durmaz, özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemeklerin tercih edilmesi önerisinde bulundu. Diyetisyen Durmaz, kavrulmuş, kızartılmış yemeklerden uzak durulmasının önemli olduğunu vurguladı. Tatlı tüketimi konusuna da değinen Durmaz, midenin besinleri sindirmesi ve kan şekerinin düzene girmesi için yemek ile tatlı tüketiminin iki saat arayla yapılmasının ve bu seçimlerin sütlü tatlı ağırlıklı olması gerektiğinin doğru olduğunu ifade etti.

Sahurda tok tutan yiyecekler tüketin

Sahurda beslenme konusuna vurgu yapan Durmaz, sahur yapılmamasının ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğunun hatırlattı.

Durmaz, protein içeriği fazla olan, midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren; yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi gıdaların sahurda tüketilmesinin ideal olduğunu aktardı.

Ekmek tüketimi konusunda da oruç tutanlara tavsiyelerde bulunan Durmaz şunları söyledi:

"Ramazanın vazgeçilmezi pideyi 2 dilim ekmek yerine avuç içi kadar tüketebilirsiniz. Tok tutması için tam tahıl içeren ekmekleri, yulafı kahvaltınıza eklemeniz daha doğru olacaktır. Unutmayın, bir öğünde beyaz un, tuz ve yağ miktarı arttıkça su içme ihtiyacınız da o kadar artacaktır. Sahurunuzu bitirdikten 10 dakika sonra badem, ceviz, bir porsiyon meyve ve 1 su bardağı süt veya yoğurt tüketebilirsiniz. Yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Bedenimizin ihtiyacı olan su miktarının altında su içersek metabolizma yavaşlar, yağlanmalar artar. Bu yüzden günlük su tüketimini sahur ve iftar sonrası olarak ikiye bölün ve en az 10 bardak su içmeye özen gösterin. Ayrıca ramazanda ayran, soda, komposto, ıhlamur gibi içeceklerle de sıvı alımını artırabiliriz."