Sağlık çalışanlarının toplu sözleşme heyecanı başladı. Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 81 maddelik talep listesi verdiklerini belirterek, "Tüm bu maddelerin kabul görmesi için masada mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube adına başkan yardımcısı Halil Yıldırım, toplu sözleşme sürecine dair bilgiler verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sağlık çalışanlarının taleplerinin iletildiğini açıklayan Yıldırım, "Önümüzdeki pazartesi bu tekliflerin kabul edilmesi için masadaki yerimizi alacağız. 1 milyonu sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak üzere 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözü kulağı doğal olarak bu masada olacak. Şu da bir gerçek ki bedel ödeyenlerin, can kurtarmak için can verenlerin, gecesini gündüzüne katanların, yıllardan beri mali, özlük ve sosyal hakları noktasında hep görmezden gelinen sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının gözü kulağı çok daha yüksek bir şekilde bu masada olacak. Sağlık-Sen olarak onlardan almış olduğumuz güçle, yetkili sendika olarak masadaki yerimizi alarak sorunların çözümü, haklı taleplerin kabul görmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz" diye konuştu.

"Talep ve beklentiler acilen karşılanmalı"

Sağlık sistemini ayakta tutan sağlık çalışanlarının dayanacak gücü kalmadığını belirten Yıldırım, "Eskiler, ’dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz’ der. Sağlık çalışanlarının yıllardır çözüm bekleyen, pandemi süreciyle de adeta bellerini büken pek çok sorununu, bu çerçevede değerlendirmek lazım. Açıkça söylemek gerekirse, pandemi sürecinde herkesin bir defa daha farkına vardığı güçlü sağlık sistemini, çalışanlarının kangren hale gelen sorunlarıyla yarınlara taşımak mümkün değildir. Şu gerçeği başta siyasi irade olmak üzere herkesin kabul etmesi gerekir; kurumları, sistemleri ayakta tutan ne modern binalardır ne de teknolojik donanımlardır. Kurumlara, sistemlere vatandaşa hizmet noktasında can veren fedakar çalışanlardır. O halde bu çalışanların sorunlarının tez elden çözülmesi gerekir. Haklı talep ve beklentilerinin acilen karşılanması gerekir. Öbür türlü fedakarlığın, adanmışlığın, kahramanlığın bir yere kadar olduğu unutulmamalıdır" açıklamasında bulundu.

"Sağlık çalışanlarının hakları teslim edilmelidir"

Yıldırım, "Sağlık çalışanları cephenin en önünde var güçleriyle mücadele ettiler. Hemşiresinden doktoruna; 112 görevlisinden teknikerine tüm sağlık çalışanları, üzerlerine düşeni hakkıyla yaptı, yapmaya da devam ediyor. O halde vakit, son 2 yıldır hemen herkesin ’hakları ödenmez’ dediği sağlık çalışanlarına haklarını ödeme vakti. Artık sorunlarını kökten çözme vakti. Toplu sözleşme masasını, çözümün parçasına dönüştürme vakti. Sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek, mali-özlük ve sosyal haklarındaki sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla beklemeye de gerek yok. Salgın tehlikesi ortadan kalkmış değil. Sağlık çalışanlarının yüklerini hafifletmek, yüzlerini güldürmek kamu idaresinin sorumluluğundadır. Hep söylüyoruz; asıl olan çalışanın, emek verenin, alın teri akıtanın yani sağlık çalışanının memnuniyetidir. Gerisi sonuçtur. Çalışan memnunsa, huzur ve refah endişesi taşımıyorsa, ücret adaletsizliği yaşamıyorsa, iş güvencesi tamsa, ağır iş yükü altında ezilmiyorsa, aile bütünlüğü koruma altındaysa hem verilen hizmet çok daha sağlıklı olur hem de hizmet alanlar yani hastalar memnun olur" ifadelerini kullandı.

"81 maddelik liste"

Bakanlığa 81 maddelik talep listesi verdiklerini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Tüm bu nedenlerle de pazartesi başlayacak toplu sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz. Ülke olarak kritik bir eşikten geçiyoruz. Bunu biz görüyoruz, hükümet de her fırsatta söylüyor. O halde bu geçişi, sağ salim tamamlamak lazım. Bunun da yolu; sorunları hasır altı etmemek, yarınlara bırakmamaktır. Böyle bir tavrın hiçbir kimseye faydası olamayacağı gibi ülkemize ve milletimize de fayda getirmeyeceği açıktır. Açıkçası, sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu. İcraat bekliyorlar, sorunlarına çözüm istiyorlar, haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar. Peki hangi icraatlar bunlar, hangi sorunlar ve hangi haklar? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunmuş olduğumuz tekliflerimizde bunları tek tek ortaya koyduk. Teklif paketimiz 81 maddeden oluşuyor."

Talepleri sıraladı

Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: "2022 yılı için yüzde 21 zam, 2023 yılı için yüzde 17 zam, 2022’de yüzde 3, 2023’te yüzde 3 refah payı, 600 TL seyyanen zam, emeklilerde olduğu gibi bayram ikramiyesi, 3 ayda bir 134 TL olarak ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin 2022’de 450 TL, 2023’te 540 TL olarak ödenmesi yapılmalı, 3600 ek gösterge vaadi bir an önce hayata geçirilmeli. Saymış olduğum bu talepler elbette sağlık çalışanları için de geçerli. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ek ödemeleri en az yüzde 40 oranında artırılmalı ya da özel hizmet tazminatları 40 puan artırılmalı. Nöbet ücretleri en az yüzde 50 oranında artırılmalı. 4/b süresiz sözleşmeli personeller ile vekil ebe/hemşireler ve kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanları 3+1 statüsüne geçirilmeli. 3 yılını dolduranlar kadroya alınmalı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında çalışanların, sosyal hizmet tazminatının kapsamı genişletilerek oranı 50 puana çıkarılmalı. Genel İdari ve Yardımcı Hizmetler sınıfı için döner sermaye tavan oranları yüzde 20 artırılmalı. Sabit ek ödemeler gelir vergisinden muaf tutulmalı. Gelir vergisi yüzde 15’i aşmamalı. Tüm sağlık çalışanlarına 2022 yılı için 500 TL, 2023 yılı için 650 TL giyecek yardımı verilmeli. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavları düzenli olarak yapılmalı. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, mevcut personel genel idari hizmetler sınıfına aktarılmalı. Sağlık çalışanları kamu sosyal tesislerinden ve toplu ulaşımdan yüzde 50 indirimli yararlanmalı. İdari izin günlerindeki çalışmaları karşılığında sağlık çalışanlarına nöbet ücreti verilmeli. İcap nöbet ücretleri ödenmeli. Üniversite hastanesi çalışanlarına mazeret tayini (eş durumu, sağlık can güvenliği) ve becayiş hakkı verilmeli. Geçici görev yolluk ücretleri artırılmalı. Adli Tıp Kurumu çalışanları için adalet hizmetleri tazminatı ödenmeli. Ebelere de hemşireler gibi aile danışmanı ve işyeri hemşiresi olabilme hakkı verilmeli. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan yardımcı sağlık hizmetleri kavramından ’yardımcı’ ibaresi çıkartılmalı. Sağlık-Sen olarak tüm bu maddelerin kabul görmesi için masada mücadelemize devam edeceğiz."