Uzman Psikolog Büşra Uysal, çoğu insanın 17 günlük kapanmayı hapis olarak gördüğünü belirterek, "Bunu hapis olarak görmek yerine fırsata çevirebiliriz. Bu olayı küçük bir bahar temizliği gibi görebiliriz. Sadece fiziksel açıdan değil psikolojik açıdan da bahar temizliği olarak bakmalıyız" dedi.

Dün başlayan 17 günlük tam kapanmada vatandaşların kendilerini rahatlatmak için neler yapması gerektiğiyle ilgili İHA muhabirine konuşan psikolog Büşra Uysal, 17 günlük kapanmanın her zaman yaşanılan bir durum olmadığını söyledi. Bu yüzden bazı vatandaşların durumun şokunu yaşadığını kaydeden Uysal, “Biz bu sürece aslında yeni başlamadık. Yani hafta sonları da olsa kapanlara hepimiz az çok hakimiz. Bu biraz daha uzun süreç. Aslında ilk eve kapanmalarda insanlar bunu çok güzel karşılıyorlardı. Yeni aktiviteler yapıyorduk, birbirimizle iletişimimizi geliştirmeye çalışıyorduk ama zaman geçtikte bu biraz daha yorgunluğa döndü. Sadece fiziksel değil psikolojik yorgunluk da yaşanmaya başlandı. Bu süreçte de biz yeni hobiler edinebiliriz. Sevdiğimiz, evimizin içinde birlikte yaşadığımız insanlarla iletişimimizi geliştirebiliriz ve aynı zamanda aslında kendimize de vakit ayıracağız. Bu durumlarda spora ağırlık vermeliyiz. Günlük rutinlerimizi çok bozmamaya çalışalım. Bu dönemde internet bağımlılığı artacak. Erken kalkmaya çalışalım, erken yatmaya çalışalım, sağlıklı beslenmeye çalışalım ki rutin bir süreç yaşayalım. Böyle yaparsak eğer 17 gün sonunda da daha az efor sarf etmiş, normale dönerken daha adapte olacağız” şeklinde konuştu.

"Evde iletişim kurarken çok dikkat etmemiz gerekiyor"

Bu dönemde sürekli aynı evin içinde olunacağından bazı istenmeyen olayların da olabileceğine dikkat çeken Uysal, şöyle devam etti:

“Bu yüzden kendimize de biraz zaman ayırmamız gerekiyor. Güne hep planlar yaparak başlayabiliriz. Yani erken kalkıp spor yapıp ardından kitap okuyabiliriz. İnternette de vakit geçireceğiz ama çok uzun tutmadan bunu yapmalıyız. Çeşitli hobiler edinebiliriz. İletişim burada çok önemli. Evde iletişim kurarken çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü çok fazla bir arada vakit geçirdiğimizde tartışma oranımız aslında artmaya başlıyor. İletişim kurarken en önemli konu karşı tarafından ihtiyacı ney benim ihtiyacım ney biraz bunlara odaklanmak gerekiyor. Tartışmalar başlarken yüksek başlayınca direk kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz ve onu empoze etmeye çalışıyoruz. Empoze etmek yerine karşı tarafı biraz daha dinleyip, ihtiyacı anlamak çok daha önemli hale geliyor.”

"Hapis olarak görmek yerine fırsata çevirebiliriz"

Çoğu insanın bu dönemi hapis olarak gördüğünü kaydeden Uysal, “17 gün ne yapacağız, çok bıktık, çok sıkıldık, nasıl bunu atlatacağız diye düşünüyor. Haksızlar mı tabii ki de haklılar ama bu olağanüstü bir dönem. Bunu hapis olarak görmek yerine fırsata çevirebiliriz. Bu olaya küçük bir bahar temizliği gibi görebiliriz. Sadece fiziksel açıdan değil psikolojik açıdan da bahar temizliği olarak bakmalıyız. Bu dönemde evimizi düzenleyebiliriz, kafamızı dinleyebiliriz, yaza kendimizi biraz daha hazırlayabiliriz. Bu döneme biraz daha rahatlama olarak bakarsak sürece daha rahat aşabiliriz” diye konuştu.