Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fulya Gülergün, sigara bağımlılığının birçok ciddi hastalığa neden olduğunu belirterek, Türkiye’de son 1 yıl içerisinde görülen ölümlerin yüzde 23’ünün sigara kullanımına bağlı hastalıklardan kaynaklandığını söyledi.

Sigara kullanımı dünyada her yıl 6 milyon kişinin hayatına mal oluyor. Uzmanlara göre, günümüzde en ölümcül 4’üncü hastalık olan kronik bronşit rahatsızlığının yüzde 90 tek sebebi sigara. Günde 1-4 arası sigara içimi ve hatta pasif sigara dumanına maruz kalınması bile kalp ve akciğer hastalıklarına yakalanma riskini artırıyor.

“Türkiye’de son 1 yıldaki ölümlerin yüzde 23’ü sigaraya bağlı hastalıklardan kaynaklanmıştır”

VM Medical Park Mersin Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fulya Gülergün, bir açıklama yaparak, sigara kullanmanın tehlikelerini anlattı. Sigaranın vücuttaki her organa zarar verebileceğini vurgulayan Gülergün, “Sigara bağımlılık yapan maddeler içerir. Akciğer kanseri, alt solunum yolu enfeksiyonu, KOAH gibi hastalıklara sebep olabilir. Sigara içen erkeklerde bu hastalıklara yakalanma oranı 3 kat iken, kadınlarda bu oran 5 katına kadar çıkar. Sigara, kalp krizi, beyin kanaması, inme gibi ani ölümlere sebep olabilir. Türkiye’de son 1 yıl içerisinde görülen ölümlerin yüzde 23’ü sigara kullanımına bağlı hastalıklardan kaynaklanmıştır” diye konuştu.

“Yoksunluk sendromlarını yenmek için destek alınmalı”

Sigaranın içeriğindeki nikotin maddesinin bağımlılığa sebep olduğunu belirten Uzm. Dr. Gülergün, “Sigarayı kendi kendine bırakmaya çalışanlarda başarısızlık oranı daha yüksektir. Bağımlılık yapan nikotin maddesi kullanılmadığı zaman yoksunluk sendromları ortaya çıkar. Bu yoksunluk sendromları arasında huzursuzluk, iştahsızlık ya da aşırı iştah artışı, depresyon, anksiyete, sinirlilik halleri ve konsantrasyon güçlüğü gibi durumlar olabilir. Bu yoksunluk sendromlarından dolayı kişiler tekrar sigaraya başlama eğiliminde olur. Bu sebeple tiryakilerin, sigara bağımlılığını kendi başlarına yenmelerinden ziyade bir destek ve tedavi yöntemi ile sigarayı bırakmaya çalışmaları daha doğru olacaktır. Kişi sigarayı bırakmaya karar verdikten sonra sigara bırakma merkezi veya göğüs hastalıkları bölümüne başvurmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Pasif içiciler de büyük risk altında”

Pasif içicilerin de büyük risk altında olduklarını dile getiren Gülergün, 2009 yılında ‘Dumansız Hava Sahası’ ile topluma açık alanlarda sigara içmenin yasaklanmasının, pasif içici olanların mağduriyetini biraz azalttığını kaydederek, şunları söyledi:

“Ancak pasif içiciler hala aktif içiciler kadar dumana maruz kaldıklarından dolayı hastalık riskleri artmaya devam ediyor. Sadece sigara değil, bütün tütün ürünleri tehlikelidir. Nargile, pipo, puro gibi tütün ürünleri de hastalıklara davetiye çıkarır. Sigara ile savaşta öncelikli olarak çocukların ve gençlerin sigaraya başlaması önlenmelidir. Bu nedenle çocuklarına rol model olan anne ve babaların sigarayı bir an önce bırakmaları gerekir.”