Şanlıurfa’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 97’nci yıl dönümü münasebetiyle program düzenlendi.

Vali Abdullah Erin, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Oktay Ağbuga, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, vali yardımcıları, belediye başkanları, siyasi parti ve kamu kurum temsilcileri, sivil toplum kuruluşları başkanları ile öğrencilerin katıldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Tören, öğrencilerin günün anlam ve önemini belirten şiirler okuması ve Vali Abdullah Erin’in yaptığı konuşmanın ardından sona erdi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunun şehrin genelinde yaşanması amacıyla, Şanlıurfa Valiliği koordinesinde organize edilen kutlama programı ile caddeler, evler ve iş yerleri Türk Bayrakları ile donatıldı. Bayram coşkusu, 29 Ekim günü boyunca il genelinde ses, ışık ve havai fişek gösterileri ile devam edecek.

“Milletimiz tek yürek, tek yumruk ve tek ses olmayı sürdürecektir”

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde bir konuşma yapan Vali Erin, Cumhuriyetin temelinde milletimizin asaleti, kahramanlığı, yüksek ahlak ve karakteri olduğunu belirten Vali Erin, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, İstiklal Harbinin zafere ulaşmasında ve devletimizin kurulmasında vazife üstlenen kahraman ecdadımızı da saygı ve şükranla yad ediyorum. Milletimizin, bin yıldır dünyanın üzerinde en çok mücadele yürütülen coğrafyasında, onurlu bir şekilde yaşıyor olmasının bedelini canıyla ödeyerek şehitlik ve gazilik ile şereflenen kahramanlarımızı, rahmet ve şükranla anıyorum. Çok şükür, bugün de milleti ve ülkesinin geleceği, ezanı, bayrağı ve kutsalları söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan şehadete yürüyecek milyonlarca vatan evladımız var. Milletimiz bu konudaki kararlılığını 15 Temmuz hain darbe girişimi başta olmak üzere istiklal ve istikbaline el uzatılan her durumda gösterebilmeyi başarmıştır. Terör örgütleri arkalarındaki devasa desteğe rağmen başarıya ulaşamıyorsa, milletimizin bu kararlılığı ve dirayetli duruşu sayesindedir. Geçmişte küçük müdahalelerle istikamet belirledikleri Türkiye’nin kendi iradesiyle hareket etmesinden rahatsız olanların sözlerinin ve eylemlerinin bugün için herhangi bir hükmü kalmamıştır. Türkiye, kendi milli güvenliği ve tarihi sorumluluğu söz konusu olduğunda hiç kimseye bakmadan ve hiç kimseden icazet almadan sadece kendi kararı ve imkânlarıyla istediğini yapabilecek güçtedir” ifadelerini kullandı.