Suçluymuş!

Yazılana bakılırsa                      

Halkın içinde

Sıradan bir hayat sürermiş.       

Felsefe okur                                             

Şiir dinler                                          

Göçmen kuşların ardından

Hasret türküleri söylermiş.                                 

Duru bir Türkçeyle konuşur          

Tehlikeli zamanlarda

Memleket davası güdermiş.             

En sevdiği sözcükler                    

Adalet ve merhametmiş.                      

Mahcup bakışlarında

İşgal edilmiş şehirlerin

Ve mülteci çocukların

Kederi gizliymiş.

Denilene göre

Daha büyük kusurlar da işlermiş.

Can sıkıcı sözler söyler

Hayatı sorgular                                                                                                                 

Büyük bilgelerin izinden gidermiş.

Başı dik                                            

Yüreği pek

Gönlü genişmiş.                               

Minnet etmez                                

Hesap tutmaz

Hesap vermezmiş.                         

Rızkı Allah’tan bilir

Haram yemez

Kimseye de yedirmezmiş.                               

Velhasıl! 

Dosyası kabarıkmış.

Sicil defterine son not olarak

Uyumsuz ve kullanışsız yazılmış.                                                                    

Vakit dar

Efendiler huzursuz

Cellatlar sabırsızmış.

Hazin bir eylül sabahı

Seher yeli üşümüş gül yapraklarına son kez dokunurken

Minarelerden yükselen ezan sesleri eşliğinde

Kalemi kırılmış.