30 Mart seçimlerine 23 gün kaldığı bu süreçte Şehrimizde ve Ülkemizde yaşanan siyasi gerginlilik hakkında açıklamada buldundu
Kavuş konuşmasında ‘’Yapma bunu Başbakan siyaseti bu kadar kirletme, yerlere düşürme.Bizi yerel siyasetten utandırma , yere baktırtma , halkın içine girmemize engel olma, bizleri şaibe altında bırakma, vatandaşlarımızı siyaset yapanlara kuşkuyla bakmasına neden olma.
Utanıyorum: Ağlamak istiyorum , çırpınıyorum, sesimi duyuramıyorum.Devasa başbakan ne hale düştü, üzülüyorum.Davos kahramanı , orta doğu Afrika'sının Bob başkanı.Kasımpaşalı, kabadayı bakan ve mağrur, kibirli başbakan size ne oldu, neden kimyanız bozuldu ? Herkese hakaret, herkese tertipvari konuşmalar niye ? Hastaysanız Katar'a gidiniz, tedavi etsinler.Hasta değilseniz iddia edilen hırsızlığı, rüşveti, edepsizliği, hayasızlığı cemaatin üstüne yıkarak kendinizi, bakanlarınızı, yakınlarınızı, oğulları, damatları, sözde iş adamlarını kurtaramazsınız.Kumpas kurduğun yargıda aklansan bile vicdanlarda asla.Gidişat, gidişat değildir.Seçimler umut kapısı olmaktan çıkmış atsız millet olmuşuz.
Merak ediyorum, başbakan ne zaman Türk Milleti diyecek.Deme sayın başbakanım deme ben Türk Oğlu Türk' üm.Sen parayı seversin, ben albayrağı, sen gemiciği seversin, ben vatanımı . Sizin yaptığınız siyaset buysa gençlere, kadınlara, çocuklara ne söyleyeceğiz.Ben oy vermediğim halde utanıyorum.Oy verenler ne halde sayın başbakanım bir düşünün.Utanıyorum sayın başbakanım, sizin halinize de üzülüyorum sayın başbakanım.
AKP ve Başbakan her zaman masumiyeti oynamaz.Masumiyetinin oynaması bu arkadaşlarımıza da sirayet etmiş. Erzincan'da biz siyasiler oturduk konuştuk, sohbet ettik hiç kimse şikayetini vs sini, pankartını belli yerlere asmak suretiyle propaganda yapacaktı.Fakat AKP yöneticileri Erzincan'ın tümünü kaplamış, belediyenin panolarını dahi, sokak aralarında ki panolara dahi kendi reklamını asıyor, binaları giyindiriyor.Biz hiçbir zamanda şikayette bulunmadık.Şikayette bulunan da kendileridir.Neden ? Rekabeti hazmedemiyorlar.Diyorlar ki '' Rabbena Hep Bana '' biz olalım diğerleri olmasın.Medyayı bu kadar baskı altına alan bir siyasi grup bizim haber alma özgürlüğümüzü engelliyor, vatandaşın haber alma özgürlüğünü engelliyor. 13 ŞUBAT Gazetesi gibi değerli, yürekli, cesur insanlarda bizim sesimize kulak veriyor.Onlarda olmasa biz düşündüklerimizi, fikirlerimizi siz vatandaşlarımızla paylaşmamız mümkün değil.Tarafımızdan bütün siyasi partilere Demokrat Parti olarak saygı duyuyoruz ama AKP'nin bizlere zerre kadar değer vermediği ve saygı duymadığı aşikardır.Böyle siyaset olmaz.Şikayet edip de arkasında durmuyorlarsa bunlar mert insanlar değildir.Ben şikayet etsem şikayetimin arkasında dururum.Şikayeti ben yaptım derim.Onlarda yürekliyse çıksınlar şikayet ettiklerini vatandaşımıza beyan etsinler.İnkara gerek yoktur.İnkarcılık insanlığı hiçbir yere götürmez ama başbakanda sabahtan akşama kadar inkar ediyor, kumpastı, montajdı.Burada hiç mi hırsızlık yok, hiç mi burada malı götürme yok, hiç mi burada arsa yolsuzluğu, ihale yolsuzluğu, kara para aklama, altın kaçakçılığı, havuza para toplama ? Bunların hepsimi yalan ? Bu arkadaşlarda başbakanın muavinleri, yardımcıları olduğuna göre bunlarda ettikleri şikayeti inkar edeceklerdir.Başka şansları yoktur.’’dedi