Yaşar Üniversitesi Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi’nin düzenlediği “ChatGPT: Dost mu Düşman mı? Yapay Zeka ve Yükseköğretimin Geleceği” başlıklı panelde sohbet robotu ChatGPT’nin üniversitelerde kullanımı tartışıldı.

Yapay zeka temelli sohbet robotu ChatGPT gelişmeye ve dünyada milyonlarca insan tarafından kullanılmaya devam ediyor. ChatGPT’nin üniversitelerde kullanımıyla ilgili görüşlerin tartışıldığı panele; Yaşar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Yapay Zeka Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Alper ve Dokuz Eylül Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Korkut Öztekin konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü yapan Yaşar Üniversitesi Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Çağrı Özköse Bıyık, “Akademisyenler arasında ChatGPT’nin vadettiklerinden korkan veya öğrencilerin kötüye kullanımından çekinen bir grup var. Bir de derslerine uyum yollarını arayan, öğrencilere doğru kullanımı göstermeyi amaçlayan ve iyimser yaklaşan bir grup var” dedi.

Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş, “İnternet ortaya çıktığında şu an sohbet robotlarının neden olduğu etki kadar bir etki oluşturmamıştı. Bu modellerdeki temel farklılık, problemleri bir öğrenme problemi olarak tanımlamak. Sohbet robotlarında eğiticili öğrenme modeli tanımlanıyor. Çok katmanlı modeller kullanıyoruz. İlk önce örüntü, sonra konuşma, işleme. Şu anda bir korku var. Çünkü derin öğrenme modellerine yeni bilgi üretme yeteneği eklendi. Tahmin ve üretmenin yanında bir dikkat var” şeklinde konuştu.

"Yapay zeka okuryazarlığı dersleri verilmeli"

Prof. Dr. Güzeliş, “Yeni teknolojilere karşı insanoğlu her zaman bir korku duyar. Kaygılara katılıyorum ama çözümü bizde. Yeni yapay zeka yazılımlarıyla uğraşacağız. Siber saldırılar hep var. Bu aslında bir savaş. Bu bilgileri üniversite olarak öğrencilere ve akademisyenlere vermek zorundayız. Üniversitelerde yapay zeka okuryazarlığı dersleri verilmeli. Hem nasıl kullanıldığını göstermemiz hem de risklerini ve etik açıdan sorunları da göstermeliyiz” dedi.

Öğrencilere ChatGPT ödevleri

ChatGPT’yi dönemin başından itibaren derslerinde kullandığından bahseden Doç. Dr. Sinan Alper ise, “Öğrencileri vinç operatörlerine benzetiyorum, artık bir alet kullanarak öğrenecekler. Ama onu da iyi kumanda edebiliyor olmaları gerekiyor. Şu anki teknolojiyle, öğrenciler sınav sorularını ChatGPT’ye kopyalayıp sorduğu zaman aldıkları cevap çok iyi bir cevap olmayacak. Tam olarak ne istediğinizi çok net bir şekilde verdiğiniz ölçüde kaliteli bir cevap alabiliyorsunuz. Aslında öğrenciler yapay zekayı kullanmayı öğrenecek” dedi.

Gelecekte yapay zekanın insanların yaptığı işleri yapabilmesiyle ilgili konuşan Doç. Dr. Alper, “Yapay zekanın bizim her işimizi yapması insan beynine uygun değil. İnsanlık tarihinde her zaman sabah kalktığınızda yapacak bir işiniz oldu. Hiçbir şey yapmamız gerekmediğinde o zaman insanların ciddi anlamda psikolojik sorunlar yaşayacağını düşünüyorum. Çünkü büyük bir belirsizlik ve ne yapacağını bilememe durumu olacak. Biz insan zekasını bildiğimizi varsayıyoruz” diye konuştu.

Sanatçılar yapay zeka programlarına telif davası açıyor

Doç. Dr. Korkut Öztekin ise mesleklerin geleceğinin nasıl etkileneceğine dair yorum yaparak “Çağımızda çizerlerin, e-sanatçıların yerini yapay zeka imge üretim algoritmaları alır mı? İstenilen yüksek çözünürlüklü illüstrasyonlara ulaşmak artık çok kolay. Geçenlerde yapay zeka desteğiyle çizilmiş olan ilk grafik roman yayınlandı. Birkaç meslek kuruluşu telif hakkı davası açtı. Çünkü yapay zeka algoritmaları internette bulunan bir imaj bankasından faydalanıyor, aldıkları verileri para ödemeden kullanıyor. Bir anlamda yapay zekanın oluşturduğu görselin DNA’sının içinde sanatçının yaptığı bir çalışma var. Sanatçıların endişesi eserlerinin, yapay zeka tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve bunun için para ödenip ödenmeyeceği yönünde. Ama artık yayıncılık ve oyun tasarımı endüstrisi yapay zekayı aktif olarak kullanmaya başladı ve bu çizerliğin yön değiştireceği anlamına geliyor. Fakat insan, insan olduğu sürece çizmeye devam edecek” dedi.