Mardin’de yaklaşık 4 yıl önce kurulan Atlı Spor Kulübü, çevre illerden gelen vatandaşların da ilgisini çekti. 5 farklı ırktan toplam 17 atın bulunduğu ve at biniciliği, okçuluk ile atlı okçuluk eğitimlerinin verildiği kulüpte çoğunluğu kadın 500’den fazla kursiyere atlı binicilik sertifikası verildi.

Mardin’de 2017 yılında kurulan Atlı Spor Kulübü, çevre illerden ziyaretçiler tarafından ilgi görmeye başladı. 5 ırktan oluşan toplamda 17 atın bulunduğu kulüpte, lisanslı at biniciliği, okçuluk ve atlı okçuluk eğitimleri veriliyor. Yüzde 90’nını kadınların oluşturduğu 500’den fazla kursiyere atlı binicilik sertifikası verildi.

Bir hobi olarak bu işi yaptığını belirten Veysi Gerehan, “Atları sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz. Yani atlara adanmış bir hayat diyebiliriz. Burayı 2017 yılında kurdum. 2017 yılından beri lisanslı binicilik eğitimi veriyoruz burada. Çocukları ata bindiriyoruz. Zaten çok popüler oldu bu at işleri. Türk örf ve adetinin bir parçasıdır at. Ata sporumuzdur. Uzun yıllar ihmal edildi. Ama son yıllarda ilgi çekmeye başladı. Atlar hak ettiği değeri bulmaya başladı. Bizde 5 tane ırk var şu an ve toplamda 17 atımız var" dedi.

"Kulüpte lisanslı binicilik eğitimi veriyoruz"

Eğitimin sonunda lisans şeklinde bir sertifika düzenleyip Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın verdiği yetkiyle belge verdiklerini kaydeden Gerehan, "Üyelerimize 1 ay olacak şekilde eğitim veriyoruz. Haftada 2 ders ve dersler 1’er saat sürüyor. Sadece at binmeyi değil atın tımarı, bakımı, atın hangi durumlarda nasıl tepki verdiğini ve atın psikolojisine de öğretiyoruz. Bölgede küçük çaplı kulüpler var. Ama çok sayıda atla ciddi yapıyoruz biz bu işi. Eğitime gelen insan sayısı çok fazla. Siirt, Şırnak, Hakkari, Silopi, Cizre, Diyarbakır, Urfa ve Bitlis’ten gelen var. Bölgedeki bütün şehirlere hitap ediyoruz. Çünkü burada alternatif çok ve at sayısı çok fazla. Biz burada halkın isteğine göre at ırklarını bulunduruyoruz. Mesela İngiliz ırkı heyecanlı ve riski yüksek bir at olduğu için onu bulundurmuyoruz. Genelde Türk atı olarak bilinen rahvan atı çok önemlidir. Üstündeki biniciyi sarsmaz. Yürüdüğü zaman uzun menzil yapabiliyor. Dinlene dinlene 100 kilometre mesafeyi rahatlıkla gidebilir. Okçuluk eğitimini ayrı veriyoruz. Belirli bir seviyeye getirdikten sonra atlı okçuluk öğretiyoruz. Çünkü atın üstünde giderken atı bırakıp oku fırlatman lazım. Bununda riski yüksek olduğu için eğiteceğimiz insanın çok iyi at binmesi ve çok iyi at binmesi lazım. Sonra ikisini birleştiriyoruz. Tek başına birbirini beceremez" diye konuştu.

"At biniciliği kurslarına katılanların yüzde 90’ı kadın"

Şu anda 500’den fazla kursiyeri mezun ettiklerini bildiren Gerehan, “Önemli bir noktaya da değinmek istiyoruz. At eğitim kurslarına çok sayıda kadın katılıyor. Yani şu an oranlama yaparsak yüzde 90’ı kadın. Kadınlar son yıllarda çok büyük ilgi gösteriyor at eğitimlerine ve kurslarına. Onlar kuru tamamladıktan sonra gelip burada at binebiliyorlar, faydalanabiliyorlar. Genelde buradaki etkinliklerimiz hafta sonları yoğun olmak üzere çevre illerden, Mardin’den memur kesimi, asker kesimi gelip burada çocuklarıyla hem piknik yapabiliyorlar hem kahvaltı edebiliyorlar. Atla haşır neşir olmak hem psikolojik açıdan hem de sağlık açısından insanın bağışıklık sistemini güçlendirir" şeklinde konuştu.