Her ilin kahramanı, kahramanın da sahipleri var, her ilin tarihi ve bu tarihi yansıtan eserleri var, bizim de var hamd olsun, peki sahipleri var mı? Bence yok..

Ne olur yani, Ergenekon bulvarı yerine Piri Sami bulvarı olsa , Hüseyin Çavuş caddesi olsa ki, Erzincan sevdalısı olan benim bile yeni haberimin olduğu bu amcamız Rus işgali kahramanlarımızdan, Yine bir başka caddeyi Terzi baba caddesi olarak düzenlesek, her caddenin başına ismini taşıdığı zatın kısa hayat hikayesini tabela şeklinde koysak, hem kendi hemşehrilerimiz, hem şehri misafirlerimiz bilgilense, geçmişte üzerimizde hakkı olanlara biraz vefa olup, hem de yetişen gençliğe kültürel tanıtım olmaz mı?

Dahası çok kültürlere ev sahipliği yapmış olan şehrimizin mahalle isimlerini ve isimlerinin geçmişlerini anlatan, Örneğin: Gülabibey kim neden bu ad konmuş? Hocabey kim neden ismi mahalleye verilmiş? İnönü kim? Çok kısa tanıtım tabelaları ile anlatsak, inanın zor değil, şehrimize renk katar kültür artırır..

Şehrin değerlerine yabancı kalarak yabancılaşarak, şehirde kültür yozlaşmasından söz etmek açıkçası biraz komik oluyor..

Yine 1938 depreminde yıkılan ve Erzincan için farklı mimarisi ile simgeleşmiş bir yapı olan İzzet paşa camiini,2012 den beri belediyenin hemen yanında bulunan alana yapılması planlanan Erzincan evi için ayrılan alana orijinal mimarisi ile üç katlı olarak inşa etsek, yapının üst katına ibadet alanı ve kültürel faaliyet alanı, alt katına Erzincan evi adı ile Erzincan yemeklerini günü birlik yenebileceği bir yapı oluştursak,en alt katına da Erzincan’ın yerel kültür eserlerini hem tanıtım hem pazarlama bölümleri oluştursak, her ilçesi ayrı kültür akımına sahip olan ilimizin hem tanıtım hem de mevcut turizm yatırımlarımıza destek birimi olmuş olur..

Arkadaşlar şehrimiz doğu,batı ve kuzey,güney hattında olan normal şartlarda şanslı olması gereken bir il, ancak bu zamana kadar ama siyasi basiretsizlik, ama ekonomik şartlar ne derseniz deyin olmadı olamadı, idareye gelen siyasilerimiz her işi en iyi ben bilirim havası ile geldi gittiler kaybeden şehir kaybolan kültürümüz oldu..

Biz Erzincan da ilk nefesini almış, son nefesini de yine orada vermek isteyen şehrin laik olduğu yere taşınması gerektiğini düşünen bir can olarak, Nacizane tavsiyelerimiz bunlar, işine gelen aklına yatan alır yatmayan atar, her iki şartta da eyvallah, biz kalırız kalmayız o kader ama şehrin kaderi öyle olmamalı, benzerleri ortada Aksaray ,Kayseri, Afyon, nasıl bulunduğu noktayı iyi değerlendiriyorsa bizde öyle değerlendirmeliyiz..

Artık şehirde birilerinin egosunu tatmin edebilmeleri için makam meşguliyeti yapma yerine, şehrin asli evlatlarının, işinin ehli olanların iş başına gelerek şehre layık olduğu hizmeti verebilmeleri için önünün açılması lazım, siyasi ünsiyet ya da akrabalık bağlarına kurban edilmeyecek kadar kıymetlidir zaman ve hizmet;

Ne diyelim şehri laiki ile yaşama ve koruma dileği ile ..

Sevgi saygı muhabbet ile..