Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, “Meclisimizin desteği ile tarımda bir planlı döneme geçmiş olacağız. Tarla sahibinin kendi istediğine göre değil bizim isteklerimize göre üretim yapacakları bir döneme geçeceğiz. Biz öncelikli olarak toprak ve su ile ilgili kısıtları olan bir ülkeyiz o zaman bizim kendi üretimimizi buna göre planlamamız lazım” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Türkiye Yüzyılı Zirvesi ve Para Sohbetleri programına katıldı. Bakan Kirişçi, programda gıda arz güvenliği, tarımsal üretim, tarımda dijitalleşme, su yönetimi, orman varlığı gibi konulara vurgu yaptı.

“Tarımda planlı döneme geçmiş olacağız”

Türkiye’de gıda ve tarım alanında mevzuat açısından eksiklerinin olmadığını vurgulayan Kirişçi, “Bu noktada geriye kalan sadece desteklemelerin yapılması gerekiyor. 2002 yılında 1,8 milyar lira olan destek miktarı 2022 yılında 40,4 milyar lira olmuş durumda. Örneğin bitkisel üretimimiz 2002 yılında 98 milyon tondu şu anda ise yüzde 30 artış ile 128 milyon ton ile bu rekoru kırmış olduk. 9,9 milyon adet büyük baş hayvanımız vardı. Bu 18 milyona çıktı. 32 milyon olan küçükbaş hayvan sayımız 58,5 milyona çıktı. 2023 yılında inşallah meclisimizde bir mevzuat çalışmamız var. Meclisimizin desteği ile tarımda bir planlı döneme geçmiş olacağız. Tarla sahibinin kendi istediğine göre değil bizim isteklerimize göre üretim yapacakları bir döneme geçeceğiz. Biz öncelikli olarak toprak ve su ile ilgili kısıtları olan bir ülkeyiz o zaman bizim kendi üretimimizi buna göre planlamamız lazım. Bunların arz güvenliğini sağlamamız lazım” şeklinde konuştu.

(6’lı masa eleştirisi) “8 ay sonra pazar bulacak bir ürünün fiyatını kim nerede nasıl açıklayacak”

6’lı masanın ortak mutabakat metni hakkında açıklamalarda bulunan Vahit Kirişçi, “Birkaç gün önce 6’lı, 6 artı 1 diyoruz. Üzüldüğüm yegane şey şu. Bir çalışma olur, 6 artı 1 parti bir araya gelir. Hiç mi dikkat etmezsiniz, okumazsınız, hiç mi bakmazsınız. Bunların içerisinde partimizde de zamanında yer almış bazı şahsiyetler var. Onların başkanlık ettikleri siyasi partiler var. Siz hiç değilse kendi görev döneminizde, bu hükümetler döneminde neler yapıldı insan bunlara bir bakar. Bu baktıklarınızı bir yere not eder. Daha sonra da bu metin oluşturulurken birileri yazmış olsa bile siz burada bir editörlük yapar, doğru olan metnin çıkmasını sağlarsınız. Beklenilen budur. Bizim hava araçlarını almayla ilgili bir zafiyetimiz mi var. Biz şu anda bu hava araçlarının kendi envanterimizde olduğunu, bazılarının 2030 yılında, bunu yapanlar dünyada sayılı ülkeler. Bir kısmı envanterimize girdi. Bir kısmı bu yıl içerisinde gelecek, bir kısmı da önümüzdeki yıllarda gelmeye devam edecek. Gökbey gibi bize ait olan hava araçlarımızı zaten buradan tedarik edeceğiz. Cumhurbaşkanının kullandığı uçakları satacağız, yangın söndürmede kullanılacak uçakların satın alması için kullanacağız. İşaret ettiğim cehalet bu. Eksiklik bu. Diyor ki, ürünlerin fiyatlarını önceden açıklayacağız. Allah aşkına. 8 ay sonra pazar bulacak bir ürünün fiyatını kim nerede nasıl açıklayacak. Uygulanabilir bir tarafı var mı bunun, yok. Dostlar alışverişte görsün, laf olsun. Şuraya 219 kalem yazmışlar. Bazılarında buradan ilan ediyorum. İntihal var. Yeni nesil belki bilmez. İntihal hırsızlıktır. Bize ait olan bir şeyin çalınmasıdır. Referans verilmeden kullanılmasıdır. Maalesef şu anda bunlar var” diye konuştu.

“Bahsettikleri destekler zaten veriliyor”

Konuşmasına devam eden Kirişçi, “Biz gelirsek şu destekleri vereceğiz diyorlar. ‘Günaydın’ derler adama, o destekler var. Kent tarımını ve dikey tarımını haberi yoktur. O kes-yapıştır var ya orada da bir düzensizlik, anlamsızlık, yersizlik bu 219 kalemin tamamında var. Allah ne verirse hayırlısını versin deriz. Muhalefetin de hayırlısını versin. Muhalefet önemli. Biz kendimizce bir şeyler yapıyoruz ama birinin samimi olarak değerlendirip şu yanlışınız var demesini beklemek iktidarın lehine midir, aleyhine midir. Eğer samimiyet varsa iktidarın lehinedir. Biz bundan niye alınıp gücenelim. Ama beyefendilerin hazırladıkları sözde mutabakat metnini bir televizyon kanalında gösterilerek, bunu falanca ülkenin basınıyla paylaştım. Onlar da çok şaşırdılar ve bunlar Avrupalıları kast ederek söylüyor. Aferin, diyecekler. Yazıklar olsun size. Önce siz bu ülkedeki insanlarımızın, seçmenin oyunu alacaksınız. Size önce aferini bu ülkenin insanları versin verecekse” diye konuştu.