AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Türkiye’nin yoğun bakım yatak kapasitesi bakımından dünyada birinci sırada olduğunu söyledi.

Açıklamalarda bulunan Abdulahat Arvas, bütün dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınının ülkemizde de insanların sosyal ve ekonomik hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini söyledi. Arvas, “Ne zaman biteceği ve ne kadar hasara yol açacağı belirsiz olan salgın hastalığından korunmanın yolu bulaşmasına mani olmaktır. Bu durumda hükümetimizin ve Sağlık Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine uymak keyfiyet değil zarurettir. Bu tarihi süreçte yapacağımız fedakârlıklar, yarın ailemizi, akrabalarımızı, komşularımızı ve ülkemizi, dolayısıyla geleceğimizi güvence altına alacaktır. Korona virüse karşı alınan koruyucu ve önleyici tedbirler kapsamında şehir içi ve şehirlerarası ulaşımda yeni düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda şehirlerarası otobüs seferleri durduruldu. Topluma taşıma araçlarında yolcu sayısı kısıtlandı. Taksilerin çalışma şekilleri kısıtlanarak günlük tek ve çift plaka olarak yeniden düzenlendi. Havayolu ulaşımında bütün yurt dışı seferler durduruldu. Yurtiçinde uçuşlarda kısıtlandı. 65 yaş ve üstü vatandaşların sokağa çıkması yasaklandı. Vatandaşları toplu yerlerden uzak tutmak ve evde kalmalarını sağlamak için radikal kararlar alındı. Okullarda yüz yüze eğitime ara verildi. Alışveriş merkezleri, ibadethaneler, eğlence mekânları, kıraathaneler kapatıldı. Spor müsabakaları ve kültürel faaliyetler askıya alındı. Toplantılar ve konferanslar iptal edildi. Bütün dünyanın öncelikli gündemi olan salgın hastalık bize tekrar hatırlattı ki, insanoğluna sunulmuş en büyük nimetlerden biri sağlıktır. Sağlık problemleri veya kaygıları olan insanlar, hayattan zevk alamaz, sosyal, toplumsal ve manevi yükümlülüklerini yerine getiremezler. Bu nedenle her koşulda ‘önce sağlık, önce insan’ bir slogan değil bir felsefedir” dedi.

“AK Parti hükümetlerimizin hayatımızın değişmezi olan sağlıkta, yaptığı reformlar ve başlattığı dönüşüm programı ile yıllarca göz ardı edilen sağlık alanında büyük başarılara imza attı ve yapılanlar bu süreçte en büyük güvencemiz oldu” diyen Arvas, şöyle devam etti:

“En köklü değişim hizmet sunumu anlayışında sağlandı. Bütün kaygılar ve öncelikler bir tarafa bırakılarak hizmetin odağına insan konuldu. Bu anlayışla birlikte insanın hakkı olan sağlık hizmetinin, devlet tarafından sağlanan bir lütuf değil, bir hak teslimi olduğu gerçeği öne çıkarıldı. Türkiye sağlık reformu ve sağlıkta dönüşüm ile hastaların rehin tutulduğu, acil servislerden çevrildiği, ambulans hizmeti sırasında ücret talep edildiği günler geride kaldı. Yeni dönemde vatandaşların sağlık hizmetine ulaşmalarının önündeki engeller kararlılıkla kaldırıldı. Yalnızca şehirlerde değil, köylerde de ‘112 Acil Sağlık’ hizmetinin sunulabildiği, diyaliz ihtiyacı olan hastaların evinden alınarak tekrar evine bırakıldığı, evde sağlık bakımı hizmetlerinin sunulmaya başlandığı bir döneme geçildi. Bütün hastanelerde hasta hakları birimleri kuruldu. Hekim seçme hakkı uygulaması ile hastaların tercih ettiği hekime muayene olabilmesi sağlandı. Hastanelerin tıbbi cihaz ve donanım açısından eksikleri tamamlandı. Yeni yapılan hastanelerde her bir hasta odasına banyo, tuvalet konuldu. Koğuş sistemi terk edilerek hasta odaları bir veya iki yataklı oldu. Bu odalara refakatçi yatağı, televizyon ve buzdolabı konuldu. Yoğun bakım yatak kapasiteleri arttırıldı. Acil sağlık hizmetlerinde de büyük bir değişim dönüşüm sağlandı. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde sunulan hava ambulans hizmeti hiçbir ücret alınmadan ülkemizde sunulmaya başlandı. Acil veya yoğun bakım gerektiren hastalıklar için özel hastaneler de dâhil hiçbir sağlık kuruluşunda vatandaştan ücret talep edilmemektedir. Bölgemiz gibi coğrafî ve iklim şartları sebebiyle ulaşımda güçlük çekilen bölgelerde vatandaşların acil sağlık hizmetine ulaşabilmesi için kar paletli ambulanslar hizmete sunuldu. AK Parti hükümetleri döneminde sağlık alanındaki alt yapının güçlendirilmesi ve yapılan şehir hastaneleri yatırımları ülkemizi uluslararası bir sağlık üssü haline getirmiştir. Yaşanan süreçte korona virüs salgınına en hazırlıklı ülke Türkiye olmuştur. Salgınla mücadelede tedavi sürecinde en önemli faktör olan yoğun bakım yatak kapasitesi bakımından Türkiye dünyada birinci sıradadır. 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı Türkiye’de 40, ABD’de 35 diğer ülkelerde ise daha azdır. İnsanlık tarih boyunca çeşitli salgınlarla sınanmıştır. Bugün korona virüs salgını ile olduğu gibi gelecekte de başka salgınlarla sınanacağımız aşikârdır. Bu gerçekle sağlık sistemimizin daha da güçlendirilmesi, böylesi durumlara hazırlıklı olmamız elzemdir. Sağlık sektöründe dışa bağımlılığı azaltmamız bugünden itibaren önem arz etmektedir. Özellikle medikal sarf malzemelerinde üretimin teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Sağlık sektörünü koordine edecek, rekabet gücünü arttıracak ve uluslararası pazara motive edecek stratejik bir yol haritası hazırlanmalıdır. Yaşadığımız bu zor süreci aldığımız tedbirler ve necip milletimizin gösterdiği dirayet, sabır ve dayanışma ile inşallah aşacağız. Allah’ın izni ve devletimizin kudreti ile geçmişte olduğu gibi bugünde üstesinden gelmeyeceğimiz bir problem yoktur. Anadolu irfanı ile devlet ve millet olarak bir kez daha el ele vererek bu zor zamanları geride bırakacağız.”