Ramazan Bayramı tatili süresince, Yalova’nın önemli markalarından biri olan Yürüyen Köşk’ü 2 bin 481 kişi ziyaret etti. Köşkün ziyaretçilerinin 344’ü ise çocuklardan oluştu.

Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman döneminde ivme kazanan, tanıtımına büyük önem verilen ve yapılan çalışmalarla her yıl ziyaretçi sayısında önemli bir artış yaşanan Yürüyen Köşk’te hedef 2018 yılında 53 bin kişi rekorunu egale etmek. 2019 yılı başından bugüne kadar toplam 21 bin 982 kişiyi ağırlayan köşk, 2016 yılında 27 bin 485, 2017 yılında 37 bin 540 ve 2018 yılında ise 53 bin kişiyi ağırlamıştı.

“Ziyaretçilerimiz bizim için turizm elçisidir”

Adı köşk olan bu mütevazi evi aynı anda 7-8 kişinin ziyaret edebildiğini belirten Başkan Salman, “9 günlük Ramazan Bayramı tatili boyunca 7 gün hizmet veren köşk 2481 kişiyi ağırladı. 7 günde adı köşk olan ama az kişinin aynı anda ziyaret edebildiği köşkü ziyarete gelen her bir bireye teşekkür ederim. Onlar bizim için turizm elçisidir. Yapmış olduğumuz çalışmaların meyvesini artan ziyaretçilerimizle her geçen gün fazlasıyla almak bizleri mutlu ediyor” dedi.

Yürüyen Köşk’ün hikayesi

Mustafa Kemal Atatürk, tarımda modern tekniklerin kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülkü olan Yalova’nın doğusundaki “Millet Çiftliği”ni bu amaca uygun olarak düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazi bir köşk yapılmıştır. “Yalova benim kentim” diyen Atatürk Yalova ile yakından ilgilenmiştir. Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerine zarar vereceği için yanındaki çınarın dalının kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu başmühendis Ali Nuri (Alnar) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş da olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 metre kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi Atatürk, yanında bulunan kız kardeşi Makbule (Atadan) Hanım, Affet (İnan) Hanım, Yunus Nadi (Abalıoğlu), Muhafız K. İsmail Hakkı (Tekçe), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler. Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu köşkü de Türk milletine bağışlar. Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’ de halen müze olarak korunmaktadır. Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği ulu çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak halen ayaktadır.