Gıda güvenliğini listenin en başına alarak 2021 yılında "Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz" projesini başlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, AK Parti İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı ile bir araya geldiği toplantıda pestisitle mücadelede sadece Ege’de değil, tüm Türkiye’de harekete geçilmesi için çağrı yaptı.

Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat ile pestisit kullanımının 2030’a kadar yüzde 50, gübre kullanımının yüzde 20, antimikrobiyal kullanımının ise yüzde 50 oranında azaltılmasını hedefliyor. Ülkemizde AB’ye uyum çerçevesinde geçtiğimiz yıllarda zirai üretimde kullanılan toplam 213 aktif madde yasaklanırken 11 aktif maddenin de kullanımı kısıtlandı. Tohumdan çatala kadar olan zincirde gıda güvenliğini listenin en başına alarak 2021 yılında "Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz" projesini başlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği de, AK Parti İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı ile bir araya geldiği Yönetim Kurulu Toplantısı’nda pestisitle mücadelede sadece Ege’de değil, tüm Türkiye’de harekete geçilmesi için çağrı yaptı.

Yeni bir destek mekanizması

AK Parti İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı, 2022 yılında başlıca hedefin gıda zincirinin iyileştirilmesi ve pestisitle mücadele olduğunu söyledi. Çankırı, ürünler nihai tüketiciye ulaşmadan üretim kısmında önlemler alınması gerektiğini ve yeni bir destek mekanizması geliştirilmesi için sürecin takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.

Devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ise yaptığı açıklamada, devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Uçak, “Günümüzün sürekli gelişen ve gündemin saatlik olarak değiştiği, en belirgin olarak G20 ülkeleri gibi korumacılık önlemlerinin arttığı pazarlarda ve AB Yeşil Mutabakatı ile tedarik zincirinin baştan aşağı değiştiği bir dönemde, süreci etkin şekilde yönetmeliyiz. İhracatta adil koşulların sağlanması ve ticari faaliyetlerimiz sebebiyle azami önem vermemiz gereken, besin tedarik zincirinde besin kaybını ve israfını azaltmak için devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor” dedi.

EYMSİB’nin önceliği gıda güvenliği

Uçak, gıda ürünleri ihracatında başarıyı sürekli kılmanın yolunun tüketici güveninin sürdürülebilirliğinden geçtiğini, ihracatı ağırlıkla yapılan ürünler için bölgenin kalıntı haritasını ortaya çıkarmak için harekete geçtiklerine değindi. Uçak, “Gıda güvenliğiyle ilgili adımları hızla atarak yaklaşık bir sene önce ‘Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz’ projemizi hayata geçirdik. Ürünlerimizin akredite olmuş laboratuvarlarda analizlerini yapıyoruz. Şu ana kadar projemiz kapsamında çok mesafe kat ettik. Pestisit uygulamaları tohumdan başlayan bir süreç. Çiftçinin tohumları geleceğin de tohumlarıdır. Tohumlar bir halkın tarihi, bir halkın güvenliği, milli kaynakları ve Türkiye’nin kırmızı çizgisidir. Tohumuna sahip çıkan bir ülke açlıktan ölmez. Bu yüzden bizler yönetimde olduğumuz ilk günden itibaren üreticilerimizle sürekli olarak iletişim halindeyiz. Onları ziyaret ediyoruz, ihracata uygun kalitede ürünlerin elde edilmesi ve tarımsal üretimde yapılması gerekenler ile pestisitlerdeki kalıntı değerleri bakımından bilgilendirmelerde bulunuyoruz. 2022 yılında da gençleri tarım konusunda bilinçlendirmek için 3’er aylık eğitim programları oluşturacağız” açıklamasında bulundu.

Hal kontrolleri, sağlık raporu, üretici eğitimleri

Tarladan markete gelinceye kadar ürünlerin yüzde 40’ının ziyan olduğunu açıklayan Hayrettin Uçak, üretimden depolama, taşıma ve tüketime kadar zincirin bütün halkalarının tabandan iyileştirilmesi için kontrollü tarıma vurgu yaparak alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

“Pestisitle mücadele, gıda atıklarını azaltma konusunda Türkiye artık sınırını çizmeli ve bunu döngüsel ekonomi eylem planında öncelikli alan olarak görülmeli. Ülkemizin mevcut durumu analiz edilmeli, sorunlar tüm taraflarca masaya yatırılmalı ve ülkemize özel kalıcı çözüm yolları geliştirilmelidir. Tedarik zincirinin izlenebilirlik, şeffaflık üzerine şekillendiği bir dönemdeyiz. Ülkelerin stratejileri, alım politikaları çok net. Hal kontrolleri sıklaştırılmalı. Kalıntısız taze meyve sebze üretimi için sağlık raporu sistemi geliştirilerek künye sistemine dahil edilmeli. Ayrıca üreticiler bilinçlendirilerek eğitimler artırılmalı. Sahada üreticiyle beraber ziraat mühendisleri yer almalı. Pestisit kullanımı İl/İlçe Tarım Müdürlükleri tarafından hassasiyetle takip edilmeli.”