Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Afşin ilçelerindeki linyit sahalarından çıkarılan ve yüzyılın madeni olarak adlandırılan leonarditten 600 bin litre sıvı ve toz hümik asit üretimi için 2 bakanlık ortaklığında fizibilite çalışması yapılacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ‘2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’, Resmi Gazete’de yayımlanarak onaylandı.

Karar çerçevesinde; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) işbirliğinde tarım hayvancılık, kozmetik, ilaç sanayisi gibi birçok alanda kullanılan ve 1,8 milyar tonluk rezerv tespit edilen Elbistan-Afşin bölgesindeki linyit sahalarında yer alan leonardit madeninin ekonomiye kazandırılması hedefleniyor.

Buna göre, ilgili bakanlık ve kurumlar, Afşin-Elbistan sahasındaki leonardit araştırma ve kalite rezerv çalışması yapacak. Ayrıca, 600 bin litre sıvı ve toz hümik asit üretimi için gerekli fizibilite çalışmaları tamamlanacak. Bu yatırımın hayata geçmesi, başta tarım sektörü açısından hayati önem arz ediyor. Yatırım, bölgede istihdam ve ekonomiye de büyük katkı sunacak.

Linyitin kömürleşme esnasında yüksek oranda oksidasyona uğramasıyla oluşan ve içerdiği yüksek orandaki hümik asitlerden dolayı çok iyi bir toprak düzenleyici olarak bilinen leonarditle ilgili birçok bilimsel çalışması bulunan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı, leonarditin tarımda kullanımıyla kimyevi gübre kullanımının azalıp bitki veriminin arttığına işaret etti.

Bölgedeki leonardit rezervinin yaklaşık 1,8 milyar ton olarak tahmin edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Saltalı, söz konusu kaynağın tarım sektörüne transferi halinde yıllık yaklaşık 500 milyon dolar civarında tasarruf sağlanabileceğinin de altını çizdi.

Saltalı, bu madenden hümik asit üretiminin devreye alınması halinde tarım sektörüne çok büyük katkı sağlanacağını düşündüğünü belirtti. Prof. Dr. Kadir Saltalı, "Fosforlu gübrelerin yüzde 95 oranında ham maddesini dışarıdan alıyoruz. Azotlu gübrenin üretiminde doğal gaz kullanılıyor biz doğal gazı dışarıdan alıyoruz. Yani gübre ham maddeleri bakımından biz dışarıya bağımlıyız. Biz leonardit kaynaklı ve leonardidin farklı türevleriyle ilgili gübreleri oluşturduğumuz zaman kimyasal gübre kullanımını yüzde 20-25 oranında azaltabiliriz, dışarıdan aldığımız ham maddeyi de böylece azaltmış oluruz. Biz bölgemizde bulunan leonardit kaynaklarını tarım sektörüne transfer ettiğimiz zaman hem Türkiye’nin topraklarını canlı ve sağlıklı kılacağız hem de bu kaynaklara Orta Doğu ve Afrika ülkelerinden yoğun talep gelecek" dedi.

Çoğulhan Mahallesi’nde leonardit tesisi işleten Veysi Yıldız ise, “Bu özel maden, topraklarımızı hiç tarım yapılmamış seviyeye getirmektedir. Topraklarımızda yüzde 30’lara varan verim artışı, buna bağlı olarak yüksek kaliteli ürün ve doğal meyve ve sebze yetiştirmede çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Buna istinaden toprağın organik maddesi yükseldiği zaman hem gübre tüketimi yüzde 25’lere düşecek hem de verim artışı yüzde 30’larda olacak. Buna bağlı olarak da topraklarımız gençleşecek. Daha doğal sebzeler ve meyveler tüketeceğiz” açıklamasında bulundu.