Enaniyet havuzunda insan kendisinden başkasını göremez. Başbakanımız da bu havuzda kulaç atanlardan biri durumunda. Gerekçesini dahi arz edemeden, dershaneleri kapatacaklarını ifade etti, geri adım atma cüretini de gösteremiyor.

     Çaresizlik bu olsa gerek. Etrafındaki zevatın da çözüm üretecek kabiliyette olmaması, olayı büsbütün kompleks bir hale soktu. Üstelik liderlerinin her kararında müspet kerametler arayanlar, liderlerini kusursuz görenler, kendilerince yorumlar yapmaya başladılar. Mesnetsiz, çocuksu savunmalar.

     Sabırsız, anlamsız açıklamalarına kendileri de inanmıyorlar. Başbakana hoş görünebilmek için, çıkarımlar ileri sürüyorlar. Yalakalık  kabiliyeti yüksek, emir kulu statüsüne bürünmüş kişiler, dershanelerin kapatılmasına BDP’ nin neden destek verdiğini bile sorgulayamıyorlar.

     CNN tv’de konuk olan Osman Baydemir’in Türkiye Kürdistan’ı söylemlerini dahi görmezlikten geliyorlar. Doğu ve Güneydoğudaki dershanelerin gençleri eğitmesine tahammül edemeyen PKK terör örgütüne, gayri ihtiyari hizmet ettiklerini idrak edemiyorlar.

     Gafleti uzun olanın, devletinin kısa olacağından habersizler!

     Malum coğrafyalarda görev yapan dershane öğretmenlerinin fedakar hizmetlerine engel olmaya çalışanlara, çanak tutuyorlar, habersizler. Sonucunda büyük pişmanlıkların olabileceğini, dönüşü olmayan bir hatalı kararın dişlisi olduklarını bile göremiyorlar.

     Zafer sarhoşu olmuşlar. Maddi yatırımlarla, insanların gözlerine perde çekerek istedikleri gibi at oynatıyorlar. Makyevelistler gibi hedefe varmak için, her şeyi mübah sayıyorlar. Materyalist zihniyetlerini, Türk halkına manevi duygularmış gibi empoze ediyorlar. Devletin bölünmesine göz yumarak, PKK’nın meşruiyet kazanmasını sağlıyorlar.

     Yatırımları birer afyon gibi kullanıp, Türk halkının beyinlerini uyuşturuyorlar. Güzel hitabet sanatını kullanarak, seçmeni hipnotize ediyorlar. Dış mihrakların, orta doğu hayallerine zemin hazırlıyorlar. En acımasız, korkunç planların farkındalığından habersiz bir güruh oluşturmaya çalışıyorlar.

Pekala bütün bu yaşananlara engel olmak isteyen, iyi ahlaklı insan tipini oluşturmaya hayatlarını adayan, doğu ve güneydoğu beldelerinde hizmet vermeye namzet, dershane çalışanlarını, yürüdükleri yoldan nasıl caydıracaklar?

     Asla başaramayacaklar!

     Muhakkak sağduyulu insanlar buna müsaade etmeyeceklerdir. Kötüler, kendi tuzaklarına düşüp, iyilerden medet dileyeceklerdir.

Hz. Ali Efendimizin dediği gibi; “düşmanımın dostu, düşmanımdır.”