Geçtiğimiz haftalarda Erzincan 13 Şubat Spor Salonunda, güreş müsabakaları düzenlendi. Minikler, büyüklerine çok güzel anlar yaşattılar. Kafa kol, kilit vurma, el ense, salto derken zaman zaman tuş örnekleri de sundular.

     Küçücük bedenleri, büyük adam edaları altında kaybolup gitti. Bazen galipler buruk galibiyete sevinirken, bazen de yenilen miniklerin gözyaşlarına şahit olduk. Arkadaşını tuşladığı için utanıp, sevinemeyenleri de gördük. Tertemiz duygularıyla, hile bilmeden, art niyetsiz güreşen minikler kimi zaman seyircileri de duygulandırdı.

     Ata sporumuzu icra eden bu gençleri yetiştiren antrenörleri alınlarından öpüyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz. Çirkin siyasetin peşinden gece gündüz koşuşturan basının ilgisizliğini, vefasızlığını da kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.

     Yetkililer için ise, bir şey söylemeye gerek yok!

     Onlar ego tatmini peşindeler. Milli değerlerimizin ve kültürümüzün kaygısını başkaları paylaşıyor. Kimin ne iş yaptığı, hangi şartlarda yaptığı, nasıl yaptığı umurlarında bile değil. Kime niçin bedel ödediklerini dahi bilmiyorlar. Düşünsenize, yukarıda gururla sunduğumuz minikleri çalıştırması gereken kadrolu antrenörler,minder yüzü görmeden maaş alıyorlar.

     Hangi güreş müsabakasına gidersem gideyim, emekli üç güreş gönüllüsünü görüyorum. Bu vefalı kişilerin üçü de sanırım bu işi bir hobi olarak devam ettiriyorlar.

     Güreşe gönül verenlerin, güreşten nemalananlarla aynı kefeye konulması ihanettir. Varsa kadrolu antrenörler ve bu antrenörlerin görevlerini savsaklayarak para kazanmalarına göz yumanlar vatan hainidir.

     Erzincan’da diğer spor faaliyetlerinin de çok sıkı bir şekilde ele alınıp denetlenmesi, pürüzlerin ortadan kaldırılması şarttır.

     Bu gibi problemlerin ört-bas edilmesi için, memleketçilikten de artık vazgeçilmeli. Çünkü birileri sıkıştı mı hemen bölgesel milliyetçiliğe sığınıyor. Artık cüce beyinlerin mikro milliyetçiliğine kulak asmamak lazım. Bu tür savunma mekanizmalarıyla bir yere varılmaz. Çalışanın önünü açıp, laf üretenleri hiçe sayma zamanıdır.

     Adaletsizliklerini örtme yöntemlerini iyi analiz edip, oyuna gelmemeliyiz. Üreten bir toplum ve başarıdan başarıya koşan bir millet olacaksak, haksızlığa dur demenin zamanıdır.

     Gizli kazanç peşinde koşan, havadan para kazanan ve görevini yerine getirmeyen Erzincan’daki güreş antrenörleri bir örnek teşkil etmeli.

     Gönlünü bu işe vermiş fedakâr antrenörlerin de hakkı verilmeli!