Yaklaşık yedi aylık bir ayrılıktan sonra şehirde yaptığımız dost ziyaretlerinde benzerine ilk defa rastladığım daha evvel çok duymadığım bir rahatsızlık ile karşılaştım ev sahibi ve esnaf zulmü..

Açıkcası bu beni çok şaşırttı ben insanımı mülayim anlayışlı ve alçak gönüllü tanıdım, yatırım yapıp zarar ederek şehre ve idareye kırgın ayrılanlara alışkındık ama bu durum ondan da tehlikeli idi, çünkü bu adamlar idareci yada akademisyenler yani eş değer arkadaşları hasbel kader Erzincan ile alakalı yaşam ve iş düşüncesi olduğunda ilk bilgi ve istihbarat odakları idi ki pek de hayırlı niyetlerle gitmiyorlar...

Biri birini hiç tanımayan insanların yaşadıklarındaki benzerlik bize de bu konuya değinme zorunluluğunu doğurdu..

Buna sebep olan ama esnaf ama ev sahibi kim olursa olsun vebal altındadır, üç kuruşluk menfaat için bir şehrin imajını zedelemeye kimsenin hakkı yok haddi hiç değil..

Bu davranışlar bu gün talipliye şikayet olarak yansır böyle devam ederse de ev sahibi yada esnafada yarın şikayet olarak yansır, kazanmadan ziyade kaybetme yoluna gitmek kimseye kar getirmez..

Elbette farklı kültüri renkler bizim zenginliğimizdir, görev için gelen herkes de misafirimidir.

Kültürümüz misafire Allah ne vermişse ikram temeline dayanır, o zaman biz bize ne isek misafire de o olmalıyız..


Saygı ile..