Türkiye’miz kritik ve zor zamanlardan geçiyor. Bir yandan genel seçimlere sayılı günler kaldı.
Türkiye’miz kritik ve zor zamanlardan geçiyor. Bir yandan genel seçimlere sayılı günler kaldı. Bir yandan da uluslararası güç dengelerinde yoğun dalgalanmalar yaşanmaktadır. Uluslararası ilişkilerin geleceği öngörülemez karmaşık bir hal almaktadır. Bir yandan da hepimizin yüreğini yakan, uzun yıllar acısı içimizden çıkmayacak on bir ilimizi kapsayan asrın felaketi. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Genel tanımıyla yerelleşme; kamusal faaliyetlere ilişkin merkezi yönetimin yetki ve sorumluluklarının tamamının veya bir kısmının yerel yönetimlere, özerk kurumlara ve/veya özel sektöre devredilmesidir. Yerelleşme, aynı politikaların değişik yörelere uygulanmasındaki sorunları ortadan kaldırdığı gibi, bölgeye özel çözümler üretilmesine de katkı sağlamaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki yerelleşme politikaları, diğer sektörlerde olduğu gibi eğitim alanında da gittikçe artan bir yoğunlukta uygulanmaya başlamıştır. Böylece; eğitim alanında, yerinden yönetim, yerel yönetimler ve/veya okul yönetimlerini ön plana çıkaran ve merkezi iv yönetimin eğitimle ilgili görev, yetki ve sorumluluklarını yerel yönetimlere devreden modeller geliştirilmeye başlanmıştır. Böylece; açık sistem olan okulların eğitimine doğrudan etki eden “çevre”nin de sisteme daha fazla katkı vermesi sağlanmıştır.(Çalık, T. 2015:3)
Günümüzde merkezi yönetimler, görev ve sorumluluklarının tamamını veya bir bölümünü yerel yönetimlere aktarmak zorunda kalmışlardır. Böylece; toplumun gereksinimlerine daha kısa sürede ve daha ekonomik olarak yanıt verebilmek, talepleri süratle karşılayabilmek, kamu hizmetlerinde kaliteyi artırabilmek olanağı ortaya çıkmıştır. (Çalık, T. 2015:3)
Belediyeler, yaşam boyu öğrenme ilkesinden hareketle ücretsiz ve yörenin şartlarına uygun halk oyunları, müzik, resim, dikiş-nakış, ebru sanatı, ahşap boyama ,bilgisayar kursları açabilirler. Ödüllü proje yarışmaları düzenlenerek kadınlar ve öğrenciler eğitime teşvik edilmelidir. Belediyeler bünyesinde kurulacak Gençlik merkezleri üzerinden, Yetiştirici ve tamamlayıcı sınıf, kurs, okula destek faaliyetleri vb. gibi yapılarla eğitime belirli bir oranda müdahil olabilecek konumdadır. Şehirlerde, belde ve ilçelerde, yerel yönetim o işin içinde yoksa eğitimin bir adım ileri gitmesi mümkün olamaz. Ankara’dan bunu planlayamazsınız. Bu kadar özelliği olan konularda Ankara’dan üretim yapamazsınız.
Yerel yönetimlerin eğitim süreçlerine katılması ,yerel aktörlerin kalkınma sürecindeki kapasitelerini geliştirecektir. Yerel yönetimler eğitim sürecine katıldıkça sorunların çözümü için üniversite, sanayi ve ticaret odaları, esnaf odaları, ilgili sivil toplum kuruluşları gibi diğer aktörler de devreye girecektir. Eğitimin şehir kalkınmasına olan olumlu etkileri fark edildikçe yerel aktörler insan kaynaklarının gelişimi ve diğer şehirlerle rekabet edebilmek için eğitim süreçlerine daha fazla ilgi duyacaktır. Zamanla halkın eğitim süreçlerine desteği daha da artacaktır.
Kentlerdeki ekonomik, sosyal ve kültürel nitelikteki problemlerin çözümünde yerel yönetimler anahtar konumdadır (Oktay, 2017: 309). Belediye hizmetlerinin ihtiyaca uygun olarak özelleştirilebilir olması, hızlı ve çözüm odaklı sağlanabilmesi gibi imkânlar, eğitim hizmetleri üretebilme adına yerel yönetimlerin elini güçlendirebilmekte, hizmetlerin daha hızlı ve üretken olmasını sağlamaktadır.
Yerel yönetimlere eğitim hizmeti yürütmede yetki devredilmesinin birçok olumlu sonucu olmaktadır. Tıpkı özel sektörde olduğu gibi, iller, ilçeler, beldeler arasında daha iyi okul, daha kaliteli ve daha verimli bir eğitim ve öğretim hizmeti gerçekleştirmek amacı ile olumlu bir yarışma ortamı yaratacak olmasıdır (TÜSİAD,1995:112). Yani eğitimde tüm vatandaşların hizmetlere birinci elden ve yakınen ulaşacak olması, fırsat eşitliğini de sağlamış olacaktır.
Eğitim sisteminde sorunların hızlı tespiti, çözümlerin yerele uygun, anlaşılır ve sürdürülebilir olması, yeniliklerin hızlı yapılabilmesi ve eğitimin kalitesinin sürekli arttırılabilmesi için yerel yönetimlerin eğitimle ilişkisinin güçlendirilmesi , günümüz eğitim sisteminde çok büyük önem arz etmektedir.
Türkiye’nin aksine İngiltere gibi eğitimde yerelliği sağlamış Avrupa ülkeleri de mevcuttur. Yerelliği sağlamadaki ana dayanak noktası, yerel yönetimler aracılığıyla eğitim hizmetlerinin sağlanması ve belediyenin bir görevi olarak kabul edilmesidir (Aydın, A., 2008: 65).
Günümüzde teknolojiyi ileri düzeyde kullanan, yüksek becerilere sahip en üst düzeyde eğitimli insanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu eğitimli insanların yetiştirilmesinin ana sorumlusu tabii ki Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Ama takdir edersiniz ki Milli Eğitim Bakanlığının tek başına yeterli olması oldukça zordur. İşte tam burada devreye yerel unsurlar girmektedir. Eğitim gibi önemli bir alana tüm kesimler gücü yettiğince destek vermelidir. Bu anlamda belediyeler ,il özel idareleri, Esnaf ve meslek odaları eğitim alanına daha duyarlı olmalıdırlar. Yerel yönetimler, halkın eğitim ihtiyaçlarını yerel halkın destek ve katkılarını da sağlayarak daha nitelikli bir hale getirebilir. Ayrıca hizmetlerin halka en yakın birimlerce görülmesi demokrasinin ve günümüz dünyasının olmazsa olmaz bir gereğidir. Dünyada çocuklara ve gençlere yönelik hizmetlerin odağında yerel yönetim yapılarının bulunması temel bir varsayım olarak kabul edilmektedir. (Fikriyat, 2019)
Okul, öğrenci ve öğretmen sayılarının artması, hizmet alanlarının genişlemesi ve Milli Eğitim Bakanlığı merkez örgütünün yapısal büyümesinin, birimler arası eşgüdümün zorlaşmasına ve örgütün rutin işlere boğulmasına neden olduğunu belirtmekte ve merkez örgütünün işleyişinin kolaylaşması için yetki ve görevlerin bazılarını taşra örgütlerine aktarması gerektiğini belirmektedir (Usluel,1995: 37; Akt., Köksal, 1997: 44).
Bazı araştırmacılar, merkezi yönetimin yürüttüğü eğitim hizmetlerinin belirli sınırlar çerçevesinde belediyelere bırakılmasının bürokratik işlemleri azaltacağını ve hizmetlerin daha etkin ve kolay yürütülebileceğini savunmaktadır (Görmez, 1995:333; Akt., Köksal, 1997: 45).
Velhasıl, eğitim; kıvılcımla ateş yakmaktır. Siz o ateşi tutuşturursanız emin olun gerisi gelecektir. Evde annenin önemi ne ise eğitimde de yerel yönetimlerin önemi aynıdır. Coğrafyamızın çok kaliteli ve zeki çocukları var. İhtiyacımız olan tek şey sadece ellerinden tutulması ve onlara güvenilmesi. İnsanlara nereye gideceklerini söyleyip oraya nasıl gideceklerine kendilerinin karar vermesini sağlarsanız, alınacak sonuçlara hayran kalırsınız. Konfiçyus’un dediği gibi "Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret."
Selam ve dua ile…