Murat Çetin'in Kaleminden...

Günümüzde çocuklar, teknolojinin hayatın her alanına girmesiyle birlikte dijital cihazları yoğun şekilde kullanmaktadır. Türkiye genelinde ve Erzincan gibi daha küçük şehirlerde bu durumun olumlu ve olumsuz yönleri bulunmaktadır. Bu yazıda, teknoloji kullanımının çocuklar üzerindeki etkilerini hem avantajları hem de dezavantajları ile ele alacak ve çözüm önerileri sunacağım.

Türkiye ve Erzincan’da Teknoloji Kullanımının Durumu

TÜİK’in 2024 yılı "Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması"na göre, Türkiye'de 6-15 yaş grubu çocukların %91,3’ü internet kullanmaktadır. Bu oran, 2021’deki %82,7’ye kıyasla önemli bir artış gösterdi. Erkek çocukların %92,2'si, kız çocukların ise %90,3'ü interneti düzenli olarak kullanıyor. Video izleme (%83,9), ödev/ders çalışmaları (%75,0) ve oyun oynama (%72,7), çocukların internet kullanma amaçları arasında en üst sırada yer alıyor.

Düzenli internet kullanan çocukların %97,4’ü her gün internet kullanıyor ve hafta içi %42,9’u, hafta sonu %53,6’sı günde iki saat veya daha fazla süreyle çevrim içi vakit geçiriyor. Özellikle 11-15 yaş grubu, internet kullanımında öne çıkıyor; bu yaş grubunun hafta sonu günde iki saatten fazla süreyle internette vakit geçirme oranı %63,5’e kadar çıkıyor.

Sosyal Medya ve Platform Tercihleri Çocukların %66,1’i sosyal medya kullanıyor ve bu oran 11-15 yaş grubunda %79,0’a kadar çıkıyor. En çok tercih edilen platform %96,3 ile YouTube olurken, ardından %41,5 ile Instagram ve %26,2 ile TikTok geliyor. Sosyal medyada yaklaşık iki saatten fazla zaman geçiren çocukların oranı hafta içi %37,1, hafta sonu %49,5 olarak ölçülmüştür.

Cep Telefonu ve Diğer Teknoloji Ürünleri Kullanımı Cep telefonu/akıllı telefon kullanımı %76,1 oranında ve bu cihazlar en çok internette gezinme (%77,9), video izleme (%75,0) ve sosyal medya için kullanılıyor. Düzenli cep telefonu kullanıcılarının %32,6’sı bu cihazları her yarım saatte bir kontrol ettiğini belirtti; bu oran 11-15 yaş grubunda %42,8'e kadar çıkmaktadır.

Erzincan Örneği Erzincan gibi daha küçük şehirlerde de teknoloji kullanımı artış göstermekte; çocukların dijital cihazlara yönelimi, sosyal ve fiziksel aktivitelerin önüne geçebilmektedir. Çocukların ekran süresinin artması, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivitelerin azalmasına yol açarak psikososyal gelişimi etkileyebilmektedir. Erzincan’da da ülke genelinde olduğu gibi internet ve mobil cihazların yoğun kullanımı, ebeveyn ve eğitimciler için dikkat edilmesi gereken bir durum haline gelmiştir.

Olumsuz Etkiler ve Sağlık Üzerindeki Sonuçlar

Teknoloji bağımlılığı, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Sağlık Bakanlığı’nın raporlarına göre, Türkiye’de çocukların %20’sinden fazlası hareketsiz yaşam tarzına bağlı olarak kilo sorunları yaşamaktadır. Erzincan’da ise spor etkinliklerine katılımın sınırlı olması, bu durumu daha belirgin hale getiriyor. Ayrıca, uzun süreli ekran kullanımı uyku kalitesini düşürmekte ve bilişsel işlevlerde bozulmaya yol açmaktadır. Türk Psikiyatri Derneği’nin araştırması, çocuklarda uykusuzluk ve dikkat dağınıklığı gibi sorunların teknoloji kullanımı ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Erzincan’da ebeveynler, çocuklarının özellikle akşam saatlerinde bu tür sorunlar yaşadığını sıklıkla dile getirmektedir.

Sosyal Beceriler ve Psikososyal Gelişim Üzerindeki Etkileri

Kocaeli Üniversitesi’nin 2021 raporu, aşırı teknoloji kullanımının çocukların empati, iletişim ve problem çözme becerilerini zayıflatabileceğini göstermektedir. Yüz yüze etkileşimlerin azalması, çocukların sosyal becerilerini ve grup çalışmalarına katılımını olumsuz etkilemektedir. Erzincan’daki öğretmenler de bu eğilimi doğrulamakta, çocukların grup etkinliklerine katılma oranlarının düştüğünü ve bu durumun gelişimlerini olumsuz yönde etkilediğini belirtmektedir.

Teknolojinin Olumlu Yönleri

Teknoloji, bilinçli ve dengeli kullanıldığında çocuklar için önemli faydalar sağlar. Eğitimde, EBA gibi ulusal programlar çocukların eğitimine katkıda bulunmuş, öğrenme sürecini interaktif ve erişilebilir hale getirmiştir. Erzincan’da öğretmenler dijital araçları kullanarak derslerini daha dinamik hale getirmiş, öğrencilerin ilgisini çekmeyi başarabildiklerini düşünüyorum.

Yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini geliştiren çizim programları ve kodlama uygulamaları, çocukların dijital ortamda üretici olmalarını sağlar. Erzincan’daki “Kodlama Atölyeleri” gibi projeler, bu tür becerilerin gelişimini destekleyen önemli adımlardır. Ayrıca, teknoloji çocukların sosyal bağlantılar kurmasına ve farklı kültürleri tanımasına olanak tanıyarak küresel farkındalıklarını artırır.

Ebeveynler ve Eğitimciler İçin Öneriler

  1. Bilgilendirme ve Farkındalık Programları: Türkiye genelindeki ve Erzincan’daki araştırma sonuçları ebeveynler ve eğitimcilerle paylaşılmalı, bilinçlendirme seminerleri düzenlenmelidir.
  2. Toplum Temelli Çözümler: Yerel yönetimler ve STK’lar iş birliği yaparak açık hava etkinlikleri ve spor aktiviteleri düzenlemelidir. Erzincan’ın doğal yapısı, doğa yürüyüşleri, kamp etkinlikleri ve bisiklet turları gibi etkinlikler için idealdir.
  3. Dijital Okuryazarlık Eğitimleri: Okullarda ve kütüphanelerde, çocukların teknoloji bağımlılığı risklerini tanımalarına ve bilinçli kullanım alışkanlıkları geliştirmelerine yönelik eğitim programları uygulanmalıdır.
  4. Ekran Süresi Yönetimi: Aileler, çocuklarının ekran sürelerini dengelemeli ve dijital eğlenceyi eğitimle harmanlamalıdır.

Sonuç

Teknoloji bağımlılığı, yalnızca Erzincan veya Türkiye için değil, küresel çapta önemli bir sorundur. Ancak, çocukların sağlıklı teknoloji alışkanlıkları geliştirmesi için ebeveynler, eğitimciler ve yerel yönetimlerin iş birliği içinde çalışması gereklidir. Bilinçli ve dengeli bir yaklaşım, çocukların teknolojinin avantajlarından yararlanmasını ve olumsuz etkilerinden korunmasını sağlar. Böylece, teknoloji hem eğitimde hem de kişisel gelişimde destekleyici bir unsur olarak çocukların hayatında olumlu bir yer edinebilir.