Erzincan ilinin tarihi, kültürel ve sosyal gelişimi ve geçmişi MÖ.2000'li yıllara dayanmaktadır.Bir çok medeniyete, kültüre, dine ve millete ev sahipliği yapmıştır.Bu medeniyetler, kültürler, dinler ve milletler sırasıyla şunlardır;
HURRİLER DÖNEMİ
M.Ö. 2000'lerden sonraki zamanlarda Hurrilerin Erzincan yöresindeki hakimiyetleri son bulur ve Hayaşlılar yörede hakimiyet kurar.
HAYAŞLILAR DÖNEMİ
Hurrilerin hakimiyeti bittikten sonra Erzincan yöresine Hayyaşlıların hakimiyeti başlar. M.Ö. 1340 yılında Hayaşlılar Hititlerce ortadan kaldırılırlar. Hittiler Erzincan'da hakimiyet kurarlar.
HİTİTLER DÖNEMİ
Hititlerin Erzincan'a kesin hakimiyet tesis ettikleri dönem M.Ö. 1380 yıllarından sonra başlamışsa da, önceki senelerde de Hitit istilalarının olduğu anlaşılmaktadır.
ASURLULAR DÖNEMİ
Hititlerin yıkılışıyla beraber bütün Anadolu'yu etkileyen M.Ö. 1200 seneleri göçlerinden, Urartu'ların kuruluşuna kadar devam eden çalkantılı dönemden ucuz kurtulanların başında Asurlular vardır.Bu dönemlerde Erzincan'da da hakimiyet sağlamışlardır.
URARTULAR DÖNEMİ
Hitit tarihinin bilinmesinde Asur tabletlerinin önemli rolü vardır. M.Ö. XIII. asra ait Asur çivi yazı tabletlerinde "Uruatri" adına rastlanmıştır. M.Ö. 900 senelerinde kurulan Urartu devleti Erzincan'ın batı kesimlerinde hakimiyet sağlamıştır.
İSKİTLER DÖNEMİ
Urartular; Kimmerler ve M.Ö. 650 yıllarında başlayan İskit akınlarına dayanamayarak yıkılmışlardı. Bu tarihten itibaren Erzincan ve civarı, yaklaşık 25-30 yıl İskit eğemenliğinde kalmıştır.
MEDLER VE PERSLER DÖNEMİ
Medler Lidyalılar ile savaşlar yaptıklarından uzun süre hakimiyet sağlayamamıştır. Erzincan’da dahil olmak üzere, bütün bölge halklarının Pers hakimiyetinde iki yüzyıla ya¬kın bir zaman durmalarının başta gelen sebebi, İranlıların kültürel bir baskıda bulunmayıp, ye¬rel din ve inançlara karşı töleranslı davranmalarıdır.

HELLENLER DÖNEMİ
İskender’in M.Ö. 334 yılında Çanakkale boğazından geçip, Anadolu'ya ilerlemesi ve karşılaştığı Pers ordularını mağlup etmesiyle, Erzincan yeni bir imparatorluk medeniyetinin içinde yer alır.

PONTUS VE YUNANLAR DÖNEMİ
Pontus Devletinin Roma’yla karşı karşıya gelişlerine (M.Ö.91) kadar geçen sürede Erzincan; Yunan, Part, Pontus ve Doğu Anadolu yöneticilerinin mıntıkası olmuştur.
ROMALILAR DÖNEMİ
Bu dönemde karmaşa içinde olan bölge sırasıyla Pontus,İran ve Roma hakimiyetine girmiştir.
İSLAM DÖNEMİ
Hz. Ebubekir, ülkesindeki karışıklıklar önledikten sonra, Arap İslam orduları çevre sahalara yayılmaya başlamışlardı. İran'lıları Kasidiye'de yenen Araplar 636-639 yılı arasında Doğu Anadoluya geçer.755-777 tarihlerinde Erzincan yöresi İslam Medeniyeti hakimiyetine girer.
TÜRKLER DÖNEMİ
X. asrın 2. yarısında, Doğu Anadolu'ya Oğuz Türklerinin göçü başlamıştır. 1048'de Pasinler/Hasankale'de yapılan ilk ciddi Türk-Bizans muharebesinde, Türkler galip gelir. Erzurum havalisi üzerinden ilerleyen bir kısım Türk akıncıları Erzincan'ın doğu havalisine girer. Türklerle Bizanslılar, Pasinler savaşından sonra barış yaptıklarından, 4-5 yıl Anadolu Türk fetihleri durgunluk yaşadı.
1054 yılında Tuğrul Bey, yeniden Doğu Anadolu yakasına geldi. Tercan ve Erzincan yöresi Türk Akıncılarının kontrolündeydi. Daha sonra da Kemah havalisini hakimiyetine aldı. Erzincan, 1057'de, kesinlikle Türk akıncılarının uğradığı ve yarı hakimiyet kurdukları bir merkezdi.Bu dönemde Cimcime(Cemceme) Sultan adlı bir Anadolu Alperen'i Erzincan'ın Cimin bölgesinde hakimiyet oluşturmuştur. Sırasıyla Mengücekler, Saltuklular, Ertana Devleti,Erzincan Beyliği, Timur, Akkoyunlu Devleti, KarakoyunluDevleti, Osmanlı İmp.(Devlet-i Aliye) ve Türkiye Cumhuriyeti adlarında ki Türk-İslam devletleri hakimiyetine girmiştir.
ERMENİLER
13 (25) Temmuz 1916'da Ruslar Erzincan'ı işgal eder. Ermenilerin de kışkırtmasıyla, şehir Rus ve Ermenilerin yağmalama ve işkencelerine maruz kalır.Rusya’da 1917 yılında ihtilal olunca, Türk-Rus İlişkileri yeni bir devreye girer. Ruslar ihtilalin sonunda, Türklerle barış görüşmeleri için harekete geçerler. 13 Aralık 1917'de "Erzincan Ateşkes Antlaşması" imzalanır.Rus birliklerinin birer birer cepheyi terk etmesiyle, Rus ordusundan sayıları çok olan Ermeni askerleri birlikler kurarak, silahlanıp yağma ve tahribat hareketlerine başladı. Ruslar ise ileride Ermenistan'ın, kendi peykleri olmasının amacıyla hareket etmekteydi. Katliamlara karşı askeri tedbirlere başvurmaktan başka çare kalmamıştı. Binbaşı Halit Bey, kendi kurduğu milis kuvvetleriyle 12 Şubat günü şehre girer.
Aynı gece Ermeniler, Harbiye Kışlasıyla Ermeni Piskoposluk binasını, içine doldurdukları Türklerle birlikte yakmışlardı.Milis kuvvetlerini müteakip 9. Tümen kuvvetleri ve 36. tümene bağlı kuvvetler şehre girerek, Türk hakimiyeti sağlanmıştır. 13 Şubat 1918.
Erzincan da ev sahipliği yaptığı medeniyetlere, kültürlere, dinlere ve milletlere ait pek nadir eser günümüze ulaşmıştır.Çünkü sürekli doğal afetlerle, savaşlarla, göçlerle ve kültürel kırımlarla mücadele etmiş ve bunlara maruz kalmıştır.
Erzincan 1453 yılından itibaren 50-57'si büyük deprem olmak üzere 300'ün üzerinde deprem yaşamıştır, bu depremlerin 1939 ve 1992 depremleri hatırda kalmıştır.Sel felaketleriyle boğuşmuştur. Sürekli el değişikliği yaşayan medeniyetler otağı Erzincan birçok yıkım ve savaşa maruz kalmıştır.Tabir yerinde ise harap olmuştur. Erzincan bir medeniyet beşiğidir.Erzincan'ın yıkıma uğramış ve unutulmaya yüz tutmuş tarihini yaşatmak gerekmektedir.Tarihini bilemeyen geleceğine yön veremez ilkesi hayat felsefesidir. Buram buram tarih, kültür ve medeniyet kokan bu toprakların geçmişini yeni nesillere aktarmak için çalışmalar yapılmalıdır.Erzincan Anadolu topraklarının medeniyet beşiğidir.Bu medeniyet beşiğini unutmamak ve unutturmamak için Erzincan Üniversitesini, Erzincan Belediyesini, Erzincan Valiliğini, Sivil Toplum Kuruluşlarını ve Siyasi İdarecileri büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Tarihi yaşatmak için elimizde eser olmayabilir fakat isimlerini, anılarını ve kıssalarını yaşatmak gerekmektedir.İlgililerin harekete geçmesi dileğimle, Allah'a emanet olun. Saygılarımla...