Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, “Hala ‘Türki Cumhuriyetler’ ifadesini kullanıyoruz, doğrusu ‘Türk Cumhuriyetleri’dir. ‘Türki Cumhuriyetler’ ifadesi yanlıştır” dedi. Gazi Üniversitesi’nde “Bağımsızlıklarının 30’uncu Yılında Türk Cumhuriyetleri Bilgi Şöleni” düzenlendi. Rektörlük binasındaki Mimar Kemaleddin Salonu’nda gerçekleşen şölene Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, UNESCO Türkiye Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz’un yanı sıra birçok akademisyen ve bürokrat katıldı. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldız yaptığı konuşmada, “Bu tür faaliyetlerin yapılması bizim özlemimizi, özlem duyduğumuz o coğrafyamız ile birleşmek ve bütünleşmek adına yapılan faaliyetler. Bunlar takdire şayan faaliyetler ve bu faaliyetlerimizi artırmamız gerekiyor. Bunları yapmadığımız zaman birbirimize yabancılaşıyoruz, köklerimizden uzaklaşıyoruz. Cengiz Aytmatov’un ifadesiyle ‘mankurtlaşıyoruz’. Gün Olur Asra Bedel romanında Nayman Ana’yı arkasından vuran Colaman gibi nesiller ortaya çıkıyor. Bu nesillerin ortaya çıkmaması için bu tür faaliyetlerimizi artırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Kavramlarınızı kendiniz tesis etmezseniz, tanımlarınızı kendiniz oluşturmazsanız başkaları sizi tanımlarlar” Milletlerin kendi kavramlarını tesis etmesi gerektiğini vurgulayan Rektör Yıldız, “Kavramlarınızı kendiniz tesis etmezseniz, tanımlarınızı kendiniz oluşturmazsanız başkaları sizi tanımlarlar. Özellikle bu 30 yıllık süre içerisinde düzeltemediğimiz kavramlardan bir tanesi ‘Türki’ kavramı. Maalesef hala ‘Türki Cumhuriyetler’ ifadesini kullanıyoruz, doğrusu ‘Türk Cumhuriyetleri’dir. ‘Türki Cumhuriyetler’ ifadesi yanlıştır. Eğer Türki olan varsa maalesef Tanzimat sonrasında köklerinden, geldiği coğrafyadan, o ulu Türkistan’dan uzaklaşan Anadolu Türkleri olarak bizlerizdir. Maalesef bu böyledir. O coğrafyada yaşayan kardeşlerimiz öz be öz Türk’tür. Bir diğer kavramımız da Türkistan kavramıdır. Maalesef birileri o kavramı ‘Orta Asya’ diye siyasi olarak oluşturmuş ve bizim zihinlerimize yerleştirmiş. Biz kendi kavramımız olan ‘Türkistan’ı değil, ‘Orta Asya’yı kullanmaktayız. Bu Türkistan, Doğu Türkistan ve Batı Türkistan olarak ikiye ayrılıyor. Maalesef Doğu Türkistan yıllardan beri kanayan yaramız. Birileri tarafından Sincan Özerk Bölgesi olarak anılıyor ve biz de medyamızda da değişik devlet büyüklerimiz tarafından da böyle kullanılıyor. Bunlar da acı ifadeler” şeklinde konuştu. “Onlar öz be öz Türk ama onlara Azeri diyoruz ve onları yaralıyoruz, Azeri başka bir millet, onlar ‘Azerbaycan Türkü’” Azerbaycan ile olan bağların Karabağ Zaferi sonrasında daha da kuvvetlendiğine dikkat çeken Rektör Yıldız, “Azeri diyoruz, Azerbaycan Türkü kardeşlerimize. Onlar öz be öz Türk. Ama onlara Azeri diyoruz ve onları yaralıyoruz. Azeri başka bir millet, onlar ‘Azerbaycan Türkü’. Azerice diyoruz, onlar öz be öz Türkçe konuşuyor, Azerbaycan Türkçesi. Bu tür kavramlarımız var. Uzar gider bu kavramlarımız. Bu tür sempozyumlar vesilesiyle, bilgi şölenleri vesilesiyle bu tür kavramlarımızı düzeltip aslına döndürmeye gayret etmemiz gerekiyor” diye konuştu.