Selçuk Özdemir'in Kaleminden...

Yılda iki kez hatırlanan biz gazeteciler adına birkaç söz söylemek istiyorum. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde ya da 24 Temmuz Basın Bayramı’nda, gazeteciler cemiyetine gelip yanımıza oturup çay içerek kıymet bildiğinizi düşünüyorsunuz. Ancak bu meslek, yalnızca özel günlerde birkaç güzel sözle takdir edilmekten çok daha fazlasını hak ediyor.

Yaklaşık yirmi senedir Erzincan’da gazetecilik yapıyorum. Gecenin bir yarısı Sakaltutan’a kaza haberine koştum, dağın başında bir haber için saatlerce beklediğim zamanlar oldu. Bazen günlerce uykusuz kaldım, ama bir gün bile Nehaber24.com’da manşeti boş bırakmadık. Her sabah işe yeniden enerjiyle başladık; halkımıza doğruyu ulaştırmak için var gücümüzle çalıştık.

Erzincan, küçük bir şehir. Burada herkes birbirini tanır, iç içe yaşar. Bu yüzden şehrimize zarar gelmesin diye görmezden geldiğimiz haberler de oldu. Bunu korktuğumuz ya da çekindiğimiz için değil; öncelikle şehrimizi, ardından ülkemizi düşündüğümüz için yaptık. Yine de gerçeği görmek istemeyenler, kendi bildiklerinde ısrar eder. Ancak biz, işimizin onurunu ve sorumluluğunu biliyoruz.

Buradaki her gazeteci, vatanına ve milletine bağlı, doğru bildiğinden şaşmayan, onurlu insanlardır. Erzincan’da bu meslek hem maddi hem manevi anlamda büyük zorluklarla yapılıyor. Bazen gazetemizden para kazanamadık, bazen borçlarla boğuştuk. Yine de vazgeçmedik. Ancak en zor olan, “iyi haber yapınca iyi gazeteci, eleştirince vatan haini” gözüyle bakılmak.

Gazeteciler lüks içinde yaşamıyor; kıt kanaat geçinen insanlar olarak, işimizi her zaman en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Kimseye yaranmak ya da yalakalık yapmak için haber yazmadık. Doğru bildiğimiz yolda eğilmedik, bükülmedik. Haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytanlık olduğunu biliriz; hiçbir zaman susmadık, susmayacağız.

Erzincan’ın kıymetli yöneticilerine bir çağrım var: Buradaki gazetecilere destek olun. Haber birilerine dokunduğunda kızmak, köpürmek yerine eleştiriyi kabul edin. Biz gazeteciler, bu şehrin aynasıyız. Kimi zaman güzellikleri, kimi zaman acı gerçekleri yansıtıyoruz. İyi günlerde “gazeteciler bizim sesimiz” derken, eleştirildiğinizde bizi hain ilan etmek kolay. Ancak gerçek gazetecilik, her zaman doğruyu söyleyebilmekten geçer.

Gazetecilik, takdir edilmeyi bekleyen değil, hak edilen bir meslektir. Bu mesleğin kıymetini yalnızca özel günlerde değil, her gün bilin. Çünkü biz, bu şehrin ve ülkenin geleceği için canla başla çalışıyoruz. Gerçekleri yazmaya ve söylemeye devam edeceğiz ister beğenilsin ister eleştirilsin.

Unutmayın, gazeteciler sustuğunda toplum da karanlığa gömülür.