Seda Başgöze'nin Kaleminden...

Bağımlılık denilince her ne kadar aklımıza ilk gelen maddenin kötüye kullanımı olsa da son yıllarda artan teknoloji kullanımının, kumar oynama davranışının sorun haline gelmesiyle birlikte davranışsal bağımlılık kavramı tartışılmaya başlanmıştır. Bir süre sonra da kumar bağımlılığı, ekran bağımlılığı, oyun bağımlılığı davranışsal bağımlılıklar olarak ele alınmış ve tedavi yöntemleri geliştirilmeye başlanmıştır.

Bu yazımda teknoloji bağımlılığına daha yakından bakacağız. Günümüzde teknoloji, kişilerarası etkileşime ve iletişime, dünyada olan gelişmeleri takip etmeye ve bununla beraber toplumsal gelişmelere katkı sağlamaktadır. Teknoloji günümüzde banka işlemleri, alışveriş, bilgiye erişim, eğlence ve iletişim alanları başta olmak üzere birçok alanda hayatımızda önemli bir konuma sahip olurken teknolojinin bilinçsiz kullanımı çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar her yaş grubu için farklı şekillerde karşımıza çıkarken özellikle çocuklar için ebeveynleri zorlayacak düzeyde sorunlar doğurmaktadır. Bu süreçte haklı olarak ebeveynler ciddi kaygılar yaşamaktadır. Ve akıllara ilk gelen soru da ebeveynler teknoloji kullanım konusunda ne yapmalı olmaktadır. Öncelikle rol model olmayla başlanabilir. Evde çok acil işler de dahil olmak üzere teknolojik cihaz kullanımı tüm aile bireyleri için sınırlandırılmalıdır. Ardından teknolojik cihazların kullanılmadığı süreyi kaliteli ve efektif şekilde değerlendirmek gerekir. Birlikte ev içerisinde kutu oyunları oynanabilir, boyama kitleri alınıp birlikte boyama yapılabilir. Ev dışında spor salonlarına, sinema ve tiyatro etkinliklerine gidilebilir. Bu etkinlikleri yaparken önemli olan etkinlik esnasında teknolojik cihazları kullanmamaktır. Bunun dışında günlük yaşamda ev içerisinde çocuğa yaşına uygun sorumluluklar verilebilir. Örneğin; çocuk sofra hazırlarken tabakları götürebilir, oyuncaklarını kendisi toplayabilir, büyük yaştaki çocuklar çöp atabilir, yataklarını düzeltebilirler. Bu örnekler aile içi dinamiğin işleyişine ve çocuğun yaş grubuna, motor becerilerinin gelişimine göre çeşitlendirilebilir. Bu sürecin işleyişinde önemli olan diğer bir konu ise sınır koymaktır. Birçok ebeveynin sınır koymakta zorluk çektiğini biliyoruz. Bu kısımda da önemli birkaç husus varır. İlk olarak sınır koyarken bakım verenin kullandığı dil önemlidir. Sınır çizerken ya da kural koyarken bunun önceden çocukla konuşulması, her iki ebeveynin de kuralların uygulanması konusunda tutarlı olması bu süreçte işlevsel olacaktır. Bir diğer önemli konu ise teknoloji kullanımı konusunda çocuğu koruyabilmek için gerekli önlemleri almaktır. Teknoloji yeni bilgiye ve yeni kişilere erişim açısından oldukça etkili bir araç olduğundan bu zaman zaman bir dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle çocukların güvenli internet kullanımının sağlanması gerekmektedir. Çocuklarda online şekilde oynanabilen oyunlara erişimin kısıtlanması, hangi oyunları oynadığının bilinmesi, sosyal medya paylaşımlarına dikkat edilmesiyle başlayarak internet kullanımının yakından takip edilmesi, görüştüğü arkadaşlarının bilinmesi önemlidir. Zaman zaman oyun bağımlılığı, ekran bağımlılığı ya da internet bağlantısıyla tanıştığı arkadaşlarıyla ilgili çeşitli kriz durumlarıyla karşılaşılabilmektedir. Böyle durumlarda hem aile hem de çocuk çok fazla yıpratılmadan uzmandan destek almaları gerekmektedir.

Psikolojiye dair bir başka yazımda görüşmek üzere..