26 Aralık 2014 Cuma günü Erzincan ilimizde, birileri Uludere’de ölenleri anmak için yürüyüş tertiplemiş ve ardından da basın toplantısı düzenlemek istemişlerdir.

     Yapılan bu organizasyon ve protestolar aslında mevcut hükümete karşı. Muzdarip olduğumuz olaylar da mevcut hükümetin iktidar olduğu dönemlerde zuhur etmiştir. Yani meydana çıkanların derdi mevcut iktidardır. Ama ne gariptir ki; alana çıkan her soysuzun söylemlerini üzerimize alıyoruz ve de tepkimizi anında koyuyoruz.

     İyi de değerli ülkücü gençler; bu vatanın tek sahipleri ülkücü gençlik mi?

     Seçim sandıklarına gidince oyunu kullanan seçmenlerimizin çoğunluğunu sizler mi teşkil ediyorsunuz? Elbette hayır. Vatana ihanet eden varsa, siz kenara çekilin bu vatanın kaymağını yiyenler gelsin. Başkalarının söylemlerine güvenen, inanan, reyini o yönde kullanan kişiler karşı olsunlar.

     Hatta sizin cansiperane tavrınıza onlar belki de kıs kıs gülüyorlardır. Sizi çapulculukla suçluyorlardır. Hainlerin eylemlerini demokratik hak olarak bile görüyorlardır. Hainleri mazlum rolüne bürüyorlardır. Yıllardır bunun örneklerini yaşadık ve acısını çektik, artık uyanık olalım.

     Ülkücü genç lider Çağatay Mutlu kardeşimizin sağduyu çağrısını da duydum mutlu oldum. Demek ki layık olduğu yerde ve yerinde kararlar verebiliyor. Tebrik ederim. Fakat kolektif şuur söz konusu olunca önüne geçemez, zaten geçememiş de. İstenmeyen olayların yaşanmasını engelleyememiş. Ben de orada olsaydım, benim de milli duygularım mantığımın önüne geçebilirdi, beni de durduramazlardı. Elimizde değil ki; Bizim damarlarımızda dolaşan kanın karakterinde bu var.

     Fakat her şeye rağmen vakur ve hızlı tefekkürle doğru kararlar alıp, meşru zeminlerde temkinli adımlarla yol almamız lazım. Kalabalık psikolojisi, fertleri gayri-sıhhatli kararlara ve de eylemlere sürükleyebilir. Bu da kalıcı zararlara yol açabilir. Sorumlusu siz olursunuz.

      İşler iyiye gitti mi, sırtınızı sıvazlar, aferin derler, sizi pofpoflarlar, havaya sokarlar, hata üzerine hata da yaptırırlar. Birileri dilsiz şeytanlığı paye edinip, senin haklı davanı görmezden gelebilirler.

     İcraatlarınıza alkış tutup, başkalarına oyunu veren çakallara maşa olmayın lütfen. Artık sokak ülkücüleri değil, mektep-medrese-kütüphane ülkücüleri olunmalı.

     Efendilerini sırtında taşıyan atlar gurur duymazlar, atın üzerindeki  efendiler gurur duyarlar.

     Bu vatana idealde milli irade sahip olmalı, ama realitede kapitalistler sahip durumda. Bırakın musibet onlara dokunsun. Çünkü; bir musibet bin nasihatten hayırlıdır.

     Erzincan’da ülkücü gençlik güzel uygulamalara imza atmaya başlamışken, duygularını mantığının önüne geçirmeden, sabah namazına davet uygulamalarının devamının temennisiyle.

     Allah’a emanet olun!