Görgüsüz gelinlik kız çöplükte nakışlı bir kumaş bulmuş, çeyizini hep bu nakışla bezemiş. Farklı nakışlara da itibar etmemiş.

     Sınırlı bilgiye sahip olan insanlar da aynıdır. Bildiklerinden başkasına itibar etmezler. Ömürlerini cüce bilgileriyle geçirirler. Sınırlarını aşamayan insanların dünyası da, yaşadıkları yer kadardır. Onlar için başka dünya yoktur.

     Gazete, dergi, kitap okumayan ve seyahat etmeyen insanlarla oturup ta dünya görüşünüzü paylaşmaya kalkarsanız, komik duruma düşersiniz. Zaten size de söz hakkı vermezler. Çünkü sizin konuştuğunuz konular onun dağarcığında olmadığı için, konuşmalarınızı ciddiye almamakla kalmaz, saçmaladığınızı düşünürler. Yüzünüze karşı alay eder, arkanızdan da gülerler.

     Susmak gerekir.

     Sınırlı bilgiye sahip birilerinin karşısında susmanız, sizin için daha hayırlı ve de kayıp sayılmaz. Onlar sonradan kendileri gibilerini bulup, senin gıyabında konuşup, gülüp eğlenirler. Canın sıkılmasın! Senin görmediğin yaban keçileri ne kadar keyif yaparlarsa yapsınlar, senden uzaktalar ve sen onlardan habersizsin. Onların dünyasında yabani olmaktansa, onları dışarıdan müşahede etmen senin için en uygun bir tavırdır.

     Elmas olmakla kazançlı olamazsın, elmasa sahip olmakla kazançlı olursun. Seni kullanmasınlar, sen kendine sahip olmalısın. Bildiklerinin dışında bilmediklerinin çok daha fazla olduğunu kabul edince, hiç mahcup olmazsın.

     Evreni var eden bir muharrikin olduğunu kabul edenlerden oldun mu, mutluluğa erersin, ölümden korkmazsın. Mevlana’nın ölümü, şeb-i arus diye nitelendirmesi de bundandır.

     İlk çağ filozoflarından Sokrates, cehaletinden ötürü “ tek bir şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir.” Demiyor. Bildikçe bilginin sınırsızlığını idrak etmesinden ötürü, bu ifadeyi kullanıyor. Çünkü bilgisiz insanlar ya da sınırlı bilgiye sahip olanlar, bildiklerinin dışındakilere kayıtsız kalınca, her şeyi bildiklerini sanırlar.

     İbrahim Ethem şöyle diyor; “ Bilmediğini bilen tek cahildir. Bilmediğini bilmeyen ise çift cahildir.”

     İşte bütün sıkıntı da burada başlıyor. Bir insan bilmediğini de bilmiyorsa, onu ikna etmen, deveye hendek atlatmak kadar zordur.

     Fransız Müslüman Roger Garaudy’nin “ Müslümana islamı anlatmak çok zordur.” İfadesi yerinde bir tespittir. Çünkü belli bir dini bilgiye sahip birinin edindiği bilgiler, değişmez dogmatik bilgilerdir. Yanlış dahi olsa, inandıklarından vazgeçirttiremezsiniz. Siz ona doğruları söylemeye kalkarsanız, o sizi inancı kıt, hatta imansız gibi görür. Dolayısıyla ondan uzak durun!

     Çünkü sınırlı bilgiye sahip kişiler, çok bilirler (!)