Zemherinin ortasında, ciğerleri donduran havayla bu şehrin sokaklarında yürümeye devam eden ve yaşadıkları tüm zorluklara rağmen bu aziz şehri büyük bir aşkla sevmeyi sürdüren herkese selam olsun.

 Atalarının mezarları bu şehrin kabristanlarında bulunan, köyü, mezrası ve geçmişe ait bir sürü hatırası olan has Erzincanlıların, Erzincan’da yaşamlarını sürdürmek adına yıllar boyunca verdikleri mücadeleler takdire şayandır.

Bu şehrin çocukları kadirşinastır, mütevazidir, saygıda sevgide oldukça cömert olurlar.

Şehirlerine son derece bağlıdırlar,  Zorluklara, ağır yaşam koşullarına rağmen inadına bu şehirde kalmak için mücadele eder dururlar.

Bu şehrin çocukları, şehrin yönetiminde bizde olmalıyız diyerek zaman zaman yollara koyulurlar, bin bir türlü engellerle savaşır ve programlı Bizans oyunlarıyla belirli bir süre sonra saf dışı olurlar.

Siyasette, riyasette, yönetim kadrolarında çok zorlu yolculuklarla sürekli sınanırlar.

Kısaca söylemek gerekirse, bu şehrin çocukları zerdalidir zerdali.

Derdim mikro milliyetçilik yapmak değil tabi ki. Derdim bizim bize yar olmamamızdır.

Derdim özeleştiridir.

Bizler bu şehrin çocukları olarak sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Okuyoruz, çiziyoruz, tahsil ve ilim yapıyor tecrübe kazanıyoruz ama bu şehirde olmamız gereken mevkilerde bir türlü yer alamıyoruz.

Çünkü zerdaliyiz, zerdali

Bazen tüm bu tabuları yıkarak şehrin kaderini değiştirmeye kararlı birkaç kahraman eşraf evladı çıksa da aramızdan, onları da bu gayretlerinden dolayı perişan ediyor ve kısa sürede bulundukları mevkilerden aşağı indirmeye çalışıyoruz.

Paçalarından tutuyoruz.

Aşağı çekiyoruz. Omuzlarına biniyoruz.

Diğerlerine gösterdiğimiz saygının onda birini onlara göstermekten imtina ediyoruz.

En ufak bir eksik ya da yanlışlarını gördüğümüzde bunları büyük dağ sinsilesi gibi gösterip çözümü imkansız sorunlara dönüştürüyoruz.

Sanki bulundukları konumlardan gittiklerinde yerlerine geleceklerin her şeyi çok mükemmel yapacaklarını düşünüyoruz.

Ve onların kulaklarına fısıldayarak diyoruz ki unutma, sen buraya ait değilsin çünkü sen zerdalisin zerdali.

Velhasıl kelam atalarının ataları da bu şehirde doğan ve yüzlerce yıllık tarihi geçmişi bulunan bu şehrin çocukları olarak bizler, kendimize gereken saygıyı sevgiyi kendimiz göstermedikçe, yerimizde saymaya devam edeceğiz.

Aramızdan tek tük nadiren çıkabilen ve önemli konumlara erişerek bizlere hizmet etme gayretine giren, bu şehrin çocuklarına yardımcı olmak, eksik ve yanlışları olduklarında bire bir uyarmak gerekirken.

Hata, kusur ve eksiklikler görüldüğünde tam yerine denk geldi manzara koyalım edasıyla hareket ediyorsak, bizimde bu şehrin çocuklarından biri olduğumuz tartışılır o zaman.

Ve bu şehrin çocukları olanlar hep zerdali kalırlar.

Yani sınırları belirleyen ama o sınırlarda kalan, hareket kabiliyetleri kısıtlanan şehrin coşkusuna yaşam boyutuna dahil edilmeyen birer zerdali olarak yaşamaya devam ederiz.

Şimdi karar günüdür ya değişeceğiz ya da bu şehirde zerdali olarak yaşamaya devam edeceğiz.