Arkadaşlar daha evvelki yazımda da bahsettiğim gibi biz siyasette görevsiz gönüllüler olduk bundan da hiç şikâyetçi olmadık.

Taki ötekileştirilip yok sayılana kadar.

Partiler STK statüsünde olup gönüllü çalışılan örgütlü oluşumlardır. Tanım bu, ancak bizde galiba müntesipleri bu işi biraz yanlış anlamış olacak ki, son İstanbul seçimi de dahil olmak üzere ortak şikayet partide görev alanların kibir ile insanlara tepeden bakmalarına tepki olarak kaybedildiği genel kanı olmuştur.

Nasıl girdi bunlar buralara?

İl milletvekili, Belediye başkanı veya diğer güç odaklarının, kendi istikbalini muhafaza edip etkisini devam ettirebilmek adına yetersiz ama itaatkar isimlerin tercihinin faturasıdır bu sonuç..

Peki, nasıl olmalı?

Partide görev alanlar kalite saygınlık ve etkilerini oradan alanlar değil, kendilerinde bulunan kaliteli insani değerler ile oralara katkı sunacak insanlardan seçilmelidir.

Bilge lider Aliya’nın tespiti çok yerinde.

İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah`ın önünde hesap verecektir.”

- Aliya İzzet Begoviç

Eğer bu uyarılara kulak asılmaz bildiği okunmaya devam edilirse ne onlarla caka satmak için poz vermeye istekli kalır, ne de bizde yarınlara umutla bakan göz kalır.

Muhafazakâr bir il başkanı arkadaşımın su serzenişini de eklemeden geçemeyeceğim ‘’ Beni bu hale sokup CHP ye oy verip destek istemek zorunda bırakanların Allah belasını versin’’

Daha nasıl anlatalım?

Toparlanın özür dilemeyin, özrünüz hiç bir hal ve şartta kabul görmez, aranıza sızmış ayrık otlarını temizleyin, onları sizler çok iyi biliyorsunuz, bilmiyorsanız şikâyetleri hatırlayın aklınıza gelir.

Artık ülke ekonomisine bakmalı ve bu alanda destek ile ayağa kalkmalıyız, imalatçılara en az bir meclis üyesi kadar kıymet verip sözünü dikkate alarak moralize etmeliyiz, onlar ülkenin tekerlek çarkı dönmezse..

Sonuç İstanbul..

Devleti idare edenler halkın arasından çıkıp makamlarında asli görevlerine dönmeli halka hizmet ile haşır neşir olmalılar,  illere geçici süre gelenlerin illerde kalıcı hasar oluşturmalarına artık izin verilmemeli.

Son olarak kıymetli dostlar

Tüm bunları yazarken bana sana ne diyenler var, evet size göre bana ne bana göre bana çok şey var.

Ne mi var?

Ülke var, devlet var, değerler var, benim ve evladımın geleceği var yeğenlerimin yarınları var herhalde kaygılanmak için bu kadar sebep yeterli.

Saygı ile..