Gerçekten de çok benziyor(!)

     Mandela, bir kabile reisinin oğludur. Ülkesinin, başka bir ülke tarafından sömürülmesine karşı çıkmıştır.

     Kendi ülkesinde yaşayan hiçbir insanın kanını akıtmamıştır.

     Yüzde sekseni kendisi gibi siyahi olan vatandaşlarını, yüzde yirmilik bir zümrenin hegemonyasından kurtarmaya çalışmıştır.

     Siyah beyaz demeden, ülkesinin bütün insanları tarafından benimsenmiştir.

     Kendi ülkesinin insanına karşı dağlara çıkıp, silahlı mücadeleye girmemiştir. Kendi ülkesinin askerlerini düşman olarak görmemiştir.

     Yaşadığı bölgelere giden yatırımları, militanlarıyla durdurmaya çalışmamıştır. Ülkesinin bölünmez bütünlüğüne inanmıştır.

     Güney Afrika’nın her hangi bir bölümünü kurtarılmış bölge olarak nitelendirmemiştir. İkinci bir başkentten bahsetmemiştir.

     Sistemden rahatsız olduğunu siyaseten ilan ederek, fikir mücadelesinde bulunmuştur. Kendi ülkesinde yol keserek, halkına zarar vermemiştir.

     Siyah-beyaz gibi ırk ayrımına karşı çıkmıştır. Ülke içerisinde yaşayan bütün halklara eşit davranılmasını istemiş ve de mücadelesini bu noktada yoğunlaştırmıştır.

     Nihayetinde, mücadelesinde haklı olduğunu bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Çünkü insani bir tavır takınmıştır. Hep iyi düşünüp, iyi mesajlar iletmiştir.

     Vatanına ihanet etmediği için de Mandela, layık olduğu yere getirilmiştir.

     Kendisini Mandela’ya benzeten Öcalan, sen yukarıda belirtilen hangi meziyetleri kendinde gördün de, kendini Mandela’ya benzetiyorsun?

     Mandela’nın karşı olduğu tiplerden birisi de sensin. Mandela, bütün Türk ve Kürt halkının birlikte ve de kardeşçe yaşamasını isteyen, bunun için de Atatürk ödülünü ilk önce reddeden liderdir. İnsanların özgür ve bağımsızlığından bahsederken, kendi vatanına zarar vermemiştir. Milletin tamamına ait elektriği kaçak kullandırıp, uyuşturucuyu kazanç yolu olarak seçmemiştir.

     Prenses ve yedi cücelerdeki cadı gibi, aynada kendisini görenler, Mandela’ya benzemezler.

Başbakanı ayna olarak kullanırsan yanılırsın!